beyninin bir kaç gramını kullanabilen her insan zaten öss'ye kasıp üniversiteye girebiliyor, bunda bir problem yok. çıktıktan sonra başlıyor asıl problem, buna bir çözüm önerisi olan var mı? ha bi de şu var;
ah, benim güzel yurdumun güzel insanları. bu vaat aslında kime yapılıyor farkında mısınız? öğrencilere mi sanıyorsunuz? bu vaat sonucu kazançlı çıkan iki grup var, biri patronlar diğeri de adliyeler ve emniyet güçleri.
türkiye' de sorun eğitimsizlik mi? kısmen öyle ama asıl sorun işsizlik. peki şöyle soralım türkiye' de sorunun kaynağı eğitimsiz eleman olması mı yoksa iş yeri sayısının az olması mı? sanırım ikinci şık daha mantıklı geldi. peki siz eleman sayısını artırıp, iş yerlerini sabit tutarak işsizliği nasıl çözeceksiniz? böyle bir yöntem mümkün mü?
ekonomi okuyanlar arz - talep dengesini bilir. ben okumadığım için kabaca anladığım şey şu: bir malın piyasa değerini piyasa da dolaşan mal miktarı ve o mala olan ihtiyaç belirler. bizim denklemimizde piyasada dolaşan mal ( af edersiniz ama ) biziz, yani öğrenciler. peki bize ihtiyaç duyan kim? iş verenler. çalışana ihtiyaç artmadan piyasadaki çalışacak kişiyi artırırsanız ne olur? ücretler azalır ve patronlar kazanır.
olayın adliye ve emniyet güçleri kısmı ise biraz insan psikolojisinden geçiyor. 22 yaşına kadar okula gitmiş ve eğitim almış yani sürekli sz dinlemiş birinden bahsediyoruz. böyle bir insan sizce aç kalsa hırsızlık yapabilir mi? ya da anarşi yaratacak bir halk ayaklanması çıkarabilir mi? bugün işsizler ordusunun hangi neferi böyle bir iş içine girmiş? bu yaşa gelmiş insan bu yaşa kadar olduğu gibi bundan sonra da baba parası yemeye devam eder. işsizliği de kabullenir.
aslen yiğitlerim bu ülkede herkes üniversiteye de gider, mezun da olur, hatta 2 yıl daha bağlayıp profesör bile olur ama sizin istediğiniz diploma mı?
ülkemiz eğitim sisteminin sayesinde yaşanmakta olan durumdur.Misal son yıla baktığımızda ygs'ye girip lys' ye girmeye hak kazanmıs öğrenciler de dahil olmak üzere ikinci bölüm yani lys sınavına yapılan başvuru yediyüzbindir. işin ilginç olan yanı ise kontenjanın sekizyüzbiz olmasıdır.iste bu yüzden hiç yadırganmayacak bir söylemdir.Avrupa ülkelerinde kaliteli, bilgili eleman yetiştirmek amaçken bizde sadece üniversite bitirttirmek amaç, avrupa ülkelerinde ülkemize oranla çok az sayıda üniversite bulunurken bizde her geçen gün üniversite yapılmaktadır.Sonuç olarak ne olacak bu ülkenin hali efendim ?
her sene hocaların sınıfa gelip bu sene öss ye giren her vatandaş kazanacak ,2 kişiden biri sen olabilirsin vaatleriyle türk öğrencisinin "aga tamam ben şanslıyımdır o 2 öğrenciden biri nasılsa olurum"der temmuz ayı gelir her isteyen üniversiteye girer gerçekten,çünkü isteyen çalışmış ve kazanmıştır sınavı.