şurada 1 haftalığına eve geldim. ağız tadıyla oturayım diyorum geceleri bilgisayar başında. ama yok. bu saatte herkes uyumuştur diye düşünüyorlar herhalde. her gece, her gece. ufak ufak. her seferinde de tam bir şeye odaklanmışım. ya bir şey okuyorum, ya işim var.* (laptop da, bataryasının rahmetli olmasıyla prize bağımlı hale geldi.) önce odanın ışığı sönüyor. açıksa tv kapanıyor. bilgisayarın ekranı kapanıyor. ve en son laptopun şarj olduğunu gösteren turuncu ışık sönüyor. tüm bunlar 1 sn den daha kısa süre içinde gerçekleşirken, ben göt gibi kalıyorum her seferinde. Allah'tan karanlık da sorun olmuyor.
sırf bunu yazmak için geri gelmesini bekledim. 8 sn içinde yine gitmemiş olursa bu entryi okuma ihtimaline sahip olacaksın.
bir de her gün suyun kesilmesi var ki o daha bi akıllara zarar. hatta günde yarım saat verilmesi yaşama öl demek oluyor. tabi devlet yurdu en fazla bu kadar oluyor.