herhangi bir mezarlığın önünden geçerken bu hisse kapılır insanoğlu.kısa süreliğine de olsa ne hayat kaygısı,ne dünyevi hırs ve istekler düşünülür.hepsi unutulur bir süre için.hayatın ne kadar boş olduğunu idrak eder bünye.ama mezarlığı biraz geçip,insan kendine gelince kullandığı arabanın gazına abanır ve "mnskym gene işe geç kaldım,müdür derimi yüzecek" diye düşünerek hayatına ve hırslarına kaldığı yerden devam eder.
çok arzulanan bir seyi elde ettikten sora degerini bilemeyip kaybettigimiz ve sonrasında pişmanlıkla beraber arzulanan şeyin dışında herşeyin sıkıcı geldiği an.
bir gününüzün mutlu geçip üç gününüzün mutsuz geçtiğini anladığınız ve en çok da emeğinizin bir hiç için olduğunu kavradığınız andır. bunu kafaya takıp hayat ne garip moduna girmeyin bırakın dağınık kalsın siz ki ertesi sabah bir çukura düşüp beyin kanamasından ölebilirsiniz.
üniversitedesinizdir,gençlik çoşkusu herşey toz pembe .. arkadaşlarla bir yerlere gitme kararı alınır araba kiralanır eğlence o biçim .. ve dönüşte hayatınızı değiştiren kaza olur .. uyandığınızda yürüyemiyosunuzdur,ve daha 19 yaşınızdasınızdır gençlik dumanı başınızda tütüyordur .. işte o an hayatın içini hiç birşeyle dolduramiyacağınızı anlarsınız artık hayat çok boştur..her şey boştur...
her insanın hayatındaki değerlere göre değişen bir durumdur.
bazen ölümle göz göze gelen bir insanın yaşadığı, bazen terk edilen bir sevgilinin, bazen çok sevdiklerinin vefatını gören insanın, bazen de hiç yok yere gece yatarken ( belki de insanın fıtratından gelen ruh haliyle ) bir filozof edasıyla düşüncelere dalip elindekilerin, elde edemediklerinin muhasebesini yapıp, yaşadığı dünyada farketmese de birçok şeyin boş olduğunu düşünen insanın düşünceleridir..
etrafınızda herşey ters giderken, sevgilinizle aranız kötüyken arkadaşlarınız size trip atıyorken, ailenizle ilgili sorulara kafanızda cevap bulamıyorken birden gelen ölüm haberiyle içinize oturan ne olduğunu o an anlayamayıp normalmiş gibi tepki verdiğiniz ama oturup düşününce aslında hayatın asıl gerçeği olduğunu anladığınız an herşeyin boş olduğunu anladığınız andır.
insanın içini karartsa da yaşamda sahip olduklarımız ve yapabildiklerimize şükredebilmemiz için her insan özellikle -doyumsuz gençliğin - oturup 2 dk da olsa ölümü düşünmesi gerekiyor bence.
yarın ölücekmiş gibi bugünü hiç ölmeyecekmiş gibi yarını yaşamamız gereken bir dünyadayız.
sevdiğinizi söylemek için yarın çok geç olmasın!!