ürünlerinin bazılarının altında "şuan stoklarımızda bulunmamaktadır" yazısıyla ulan hani hepsi ordaydı nerde hani diye isyan ettiğimiz e-ticaret sitesi.
1) hepsiburada.com'dan bir ürün sipariş edip, ödeme yapınca.* 3 hafta bekleyip paranızla rezil olursunuz.
2) 4. haftata bir adet email ödemesini yaptığınız ürünün ürünün stoklarında olmadığını öğrenirsiniz ve ileriki yaşlardaki olası kalp krizlerine dayanıklı hale gelirsiniz.
bu sitede yapılan yorumları okuyorum. salgın bir hastalık söz konusu. neden buraya yorum yazan insanların diğer insanları alışveriş yapmak için zorladıklarına, laf olsun diye değil, gerçekten bir türlü anlam veremiyorum. bir insan neden "önceki gün siparişini verdim, iki günde geldi, öncesinde tereddütlüydüm, ürün elime geçince ne kadar doğru bir karar verdiğimi anladım, her evet mutlaka lazım, hiç düşünmeden alın derim. bu fiyata benzeri yok" diye bir yorum yazar. buradaki amaç ne? yorum yazıp puan kazanılıyor, sonra bu puanlarla indirimli alışveriş yapılıyor filan. o zaman ne uzatıyosun yaz "ürün kullanışlı, kullanışsız, şu özelliği eksik" filan falan. şöylesi var mesela, buna hürriyet tarzı gazete yorumlarında da rastlıyoruz sıklıkla, sözlükte de var baya: "ne diyebilirim ki, çok harika, kaçırmayın" 'ne denilebilir ki'ymiş. amına koduğumun evladı, sana mikrofon mu uzattık ki ne diyeceğini bilemedin bi anda.
diyelim fiyatı uygun ama çok tanınmayan bir markanın herhangi bir ürünü hakkında yazılan yorumlara bakıyoruz: direkt (ctrl+f) yapıp "diğer markalar" diye aratabilirsiniz bu durumda. rahat 40 tane sonuç verir. o da diğer 50 tanesi imla hatasından çıkmadığı için. fiks yorum şu çünkü: "diğer markalara o kadar para vermeye gerek yok, aynı işi görüyor. anneme aldım bir tane, eve geldi bin tane. götüme de takıyorum artık. saçlarıma da sürdüm iyi geldi. bu fiyata kaçmaz."
aynı tip bir ürün marka olanının yorumlarına bakalım: "bu ürün elinize geçince inanamayacaksınız. sonuçta x markası kalitesi. ucuz etin yahnisi kakam gibi olur. basın paranızı, düşünmeyin. kız arkadaşıma aldım, beni öptü. nineme aldım, öldü. oleyoleyley"
arada çok nadir, belki birilerine faydam olur diye, doğru düzgün şeyler yazan insanlar var. ama bunu bulana kadar, babasına don alıp, araba kayışı olarak kullanabildiğini keşfeden insanları okumak zorundasınız. bak gene bu şeye takılıyorum ben. "ne diyebilirim ki"ye. "ne diyebilirim ki" ya! allah belanızı versin.
mantık hatasından ölen reklamlara sahip site. neymiş efendim, ne alırsan ayağına geliyormuş. e bu ekstra bir özellik mi amk? hangi devirde yaşıyoruz? bugün eve teslim kargo göndermeyen bir alışveriş sitesi var mı? neymiş.. gülben hanım süpürgeye gitmiyormuş, süpürge gülben hanımın ayağına geliyormuş.. he amk, biz de hep ürünü satan firmanın ofisine gidip elden alıyorduk zaten. iyi ki böyle bir uygulama başlattınız, allah razı olsun. te allam..
içi boş koli gönderen ancak üzerine faturayı yapıştırmayı ihmal etmeyen sitedir.
Evet buraya yazmamak için bir kaç gün bekledim. Müşteri hizmetlerinin olaya nasıl bir tepki vereceği konusunda sabretmem gerektiğini düşündüm. Çünkü olay tam bir skandal. Sipariş verdiğim ürünü göndermeyen hepsiburada koliyi açtıktan sonraki şok dalgası anında yazdığım mesajıma sadece gün sonunda "anlayışınıza teşekkürler, sorununuz en kısa sürede çözülecektir" gibi bir klişeyle cevap verdi. ertesi gün hiç bir dönüş alamayınca tekrar gönderdiğim mesajıma ise üç gün sonra yapmam gereken saçmalıkları anlatan bir mesaj aldım. Ayrıca bu mesajı almadan bir gün önce de müşteri hizmetlerini telefonla aradığımı ve onun da beni yapmam gerekenler konusunda farklı yönlendirdiğini belirteyim.
Olayın özeti şu arkadaşlar. Ben bu sitenin bana göndermediği ürün için sorumsuz ve tepkisiz davranması karşısında artık bu alışveriş sitesini literatürümden siliyorum. Bana göndermedikleri ürünü elaltı eden arkadaşa hediye ettiğimi de belirten mesajımı attım zaten.
siz siz olun dikkat edin! bana gelmeyen, size de gelmez...