çağdaşlığı bilim ve teknoloji ekseninde, dindarlığı da "güzel ahlak" ekseninde düşünürseniz olması gerekendir ve bundan rahatsız olanların bu ülkeye ve bu millete karşı sevgi ve saygı beslemediği açıktır.
onların anladığı çağdaşlık tamamen sosyal eksenli olup, açık saçık giyinmek, batı özentisi bir yaşam biçimi benimsemek, geçmişten gelen ahlaki değerlerine sahip çıkmamaktan ibarettir. dindarlıktan anladıkları ise şeriat eksenli bir iran modelidir.
çünkü değişmek, gelişmek gibi bi' dertleri yoktur. tek dertleri demokrasi ve laiklik gibi artık içi iyice boşalmış zırvalarla gelecek nesilleri de kendileri gibi boş yetiştirmektir.
Değişmemek dinler için gerekliliktir. Dinler değişmezken değişen dünyaya nasıl ayak uydurur? Değişen dünya dine nasıl ayak uydurur?
Din alimleri değişen dünyayla ilgili kendi fikirlerine göre fetvalar verdiklerinde, bunlar ne kadar Allah ın sözü olur?
Hem çağdaş hem dindar olunamaz. Matematiksel olarak mümkün değildir.
acaba bu nesle, yalan söylememek, devlet malına göz dikmemek, dini siyasete alet etmemek, devlet kadrolarını eş-dost-akrabayla doldurmamak vs. öğretilecek mi diye merak ettiren açıklamadır.
yoksa çağdaşlık gemi sahibi olmak, dindarlık 'başbakana dokunarak ibadet etmek' mi olacaktır.