islami olarak yönetilince Allah'ı Devlet başkanlığı koltuğuna getireceğini sanan gerizekalıların olduğu bir ülkede kavram karmaşasının son noktası.
E be gerizekalım benim sen bu ülkeyi dinle yöneteceksin de dini kim yönetecek?
Fetvaları kim verecek? Dinin yorumunu kim yapacak.
Yine insan yapmayacak mı?
Bugün fethullah gülen denen vatikan uşağı Dinlerarası diyalog adına Müslümanlıkta olmayan şeyleri müslümanlığa sokarken müslümanlığı hristiyanlaştırırken, işin içine devlet yönetimi de girdi mi din nasıl kullanılacak?
vahabilik mehzebinin ortaya çıkışından sonra dinin nasıl kullanıldığını görmediniz mi?
Ha Laiklik karşıtları Eğer ki Devletin başına Allah'ı gerçekten oturtacaklarsa buyursun oturtsunlar kimse karşı çıkmaz ama yine nefsi olan ve bu nefsi Türklükle terbiye edilmediği için,milli bilinçle terbiye edilmediği için azmış olacak bir kimseyi oturtacaklarsa siktirsin gitsin boş konuşmasınlar.
eksi sonrası ek: Eksi veren arkadaş ya Allah'ı ya da fethullah güleni devletin başına getirecek herhalde. Allah'ı getireceksen destekliyorum seni kardeşim benim
Hala kavramlar arasından kendine delikler bulup sıvışmak isteyen insandır. ikisinin bir arada olmayacağını farkeder ama işte napsın garibim böyle ezberletilmiş, böyle gidecek. Din, hem birey hayatına hem sosyal hayata hem de devlet yönetimine karışır. Laiklik ise öyle din, vicdan özgürlüğü şeklinde abidik gubidik yorumlarla tanımlanacak kadar basit bir kavram değildir. Laiklik, etkin bir şekilde dini sosyal hayattan ve devlet yönetiminden uzak tutan, onu dört duvar arasına hapsetmek isteyen bir ilkedir.
hala kendilerine buyurulmuş kelime oyunları ile ayar vermeye çalışan, laik kelimesinin aslında ne anlama geldiğini bilmesine rağmen bilmemesi gerektiğini düşünen güdümlü ve bilgisiz yazarların olamayacağını iddia ettiği kişi. ya da hakkaten laiklik, laik, laik kişi gibi kavramlar arasında geçiş yapamayacak kadar fikir yürütme ve algılama kabiliyetinden yoksun kişidirler bu "laik kişi olmaz, laik devlet olur" kişileri.
hala bir bireyin laik olamayacağını anlamayanların düşündüğü insan profili. bir devlet laik olabilir bir birey olamaz fakat laikliği destekleyen müslüman olabilir.
buz gibi de varolan insan modelidir. hatta ben taniyorum boyle bir adam. cennetmekan dedem 5 vakit namazini kilar, kurbanini keser, orucunu tutardi ama hasta cumhuriyet halk partili idi. yillarca chp delegeligi yapti. daha yurumeye baslamadan beni mitinglere gotururdu. muslumanim deyip pacavra siyaseti yaparak mevki ve servet sahibi olanlardan daha da musluman'di.
kaç kere çocuklarınızı karşılaştırmayın dedik ama anlatamadık. insan olan laik, insan olan müslüman pekiştirgeci ile son bulmasını dilediğimiz karşılaştırma...
laik insan-birey diye bir şey yoktur.* nitekim hayat bilgisi-sosyal bilgiler dersimizi bi hatırlayalım, nitekim illa siyaset bilimi dersi almak zorunda değiliz, ilkokulun ilk yıllarından beri tekerlemeymişçesine dilimize pelesenk olmuş bazı bilgilerimiz var; laiklik; din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması diye kafamıza kazınmıştır ya hani ... yöneticiler içindir. en temelde bir devletin kurumlarının tüm dinlere ve inanış şekillerine eşit uzaklıkta olması anlamına gelir. devlet karar verirken dini kimliklerinden ötürü kimseye kıyak geçmemelidir, belirli bir dinin çıkarlarını, kurallarını uygulamamalıdır, tüm dinleri ve inanış şekillerini aynı derecede tanımalıdır. laik yapının savunulmasının temel nedenleri bunlardır. laiklik, tek bir dinin devlet yapısını ele geçirmesini engellemek için anayasamıza konmuştur.
aslında, ben müslümanım, diyen adamın da laik devlet yapısına ihtiyacı vardır. şöyle ki; aa bu dindar, ben bir devlet çalışanı olarak böyle dar kafalı birine hizmet edemem, dediği zaman, o müslümanlığı ile gurur duyan eleman, kardeşim laik bi devlette yaşıyoruz, sen devlet çalışanı olarak bana da, elbette, hizmet etmek durumundasın, diyebilir. laik devlet yapısı müslümanların da yararınadır.
laiklik, tek bir dinin * sorgulanamaz kuralları ile yönetime, haklı olarak karşıdır.
bazı müslüman türk vatandaşları bu durumu kavrayamamaktadır. Neden?
1-) TR'nin büyük çoğunluğu müslümandır. Bu müslüman elemanlar hiçbir zaman bir ayrımla karşılaşmamışlardır. bu nedenle sanarlar ki madem hepimiz müslümanız, bu durumda devletin, bizim devletimizin, dinlere eşit derecede uzak durmasının manası nedir? TR'de zaten bir tane din vardır...
işte bu saçma düşünce nedeniyle ve hayat bilgisi-sosyal bilgiler derslerini bile ezber yapıp geçtiklerinden, ben laik değilim diyecek kadar metodolojiye ters bir şey söyleyebilmektedirler. tekrar etmişler ama yineliyorum; birey laik olamaz. devletler-kurumlar laik olmalıdırlar ki barış-huzur korunsun, iki ayrı dinin ya da inanışın mensupları kayırmacılık ya da diğer dine dayanan ayrımcılıklar nedeniyle birbirini yemesin... böyle anneye anlatır gibi anlatıyorum, acaba neden neden?
Türk vatandaşlarının genellikle müslüman olması TC'nin tüm dinlere aynı uzaklıkta olmasını engelleyemez. Yüzyılımızın modern devletleri nüfusunun geneli hangi dine mensup olursa olsun vatandaşlarına inanma özgürlüğünü tanır. Türk vatandaşı - tanımından da bildiğimiz gibi - islam dinine ya da başka bir dine mensup olmak zorunda değildir, bu da laik devlet yapısının bir diğer sonucudur.
2-) Sevgili Başbakanımız Erdoğan, ben laik değilim, diye demeç vermiştir.*** AKP döneminde laikliğin tanımı tartışma konusu olmuştur. bu tartışmalar üzerine basının da gazıyla kişiler laik oldukları beyanlarını ardı ardına vermeye başlamışlardır ve bir kavram karmaşası böylece doğmuştur. kişiler laik olamazlar -laiklik tanımı ve güzel türkçe gereği- ama laik bir devlet yapısının destekçisi olabilirler. günümüzdeki ateşli tartışmalar nedeniyle yaşanan kavram karmaşası sonucunda bir anlam kayması olmuş ve laik devlet yapısını savunan kimseler kendilerini laik diye tanımlamış veya bu kişiler laik diye tanımlanmaktadırlar artık. ve bu vatandaşların laikliği savunması, vatandaşların dini yaşama karşı olmaları şeklinde bazı çevrelerce yorumlanmıştır. bu uzuuuun entarimde anlatmak istediğim; kendine laik diyen bireyin dine ve dini yaşama karşı olmadığı, laik devlet yapısının tüm inanışları korumak için hepsine uzak durduğudur.
ha, türban meselesinde de benzer bir durum sözkonusudur, üniversiteler laik yapıyı savunmaktadırlar, bu nedenle herhangi bir dinin işaretleri ile içeri girememektesinizdir, oruç tutmadığı için dayak yiyenlerin bulunduğu ülkemizde din, bazı yönetim iddiası olan çevrelerde, çıkar amacı güderek kullanılmaktadır.
ya da bu konuyla alakalı şurdan devam edebilirsiniz; turban sorunu/#2899396
ve durumun aslı şudur; kişi hem müslüman olabilir hem de kendi dînî çıkarları gereği de laik devlet yapısını savunabilir, doğal bir şeydir, devlet bi müslümanı ve haklarını koruduğu gibi; bir hristiyanı, bir ateisti ve haklarını da korumalıdır, bu savunulamayacak kadar abuk bir şey olamaz. ama tam tersini iddia etmek; yani bir devletin sadece bir dini savunup vatandaşlarının diğer dinlere yönelmesini engellemesi ve farklı dinleri seçenleri de farklı değerlendirmelere/uygulamalara maruz bırakması acaba ne derece mantıklı ve 21. yy'a uyan bir yönetim şeklidir? bu hak mıdır? devletimizin ya da herhangi bir devletin bir dini olsa ve o dine mensup olmayanlara hizmet vermese, bu nasıl olur? bir tür faşizm olmaz mı? ki bu tür berbat durumları, elbette ki o muhteşem müslüman türk vatandaşları benden iyi bilirler, islam dini de kuşkusuz öngörmez/hoşgörmez, islam dini diğer dinlere saygılıdır, demek ki laik devlet yapısı islam dinine aykırı bir şey değildir, uygundur.
3- dinsizlik tanımı da durumun aslını anlayamayan müslüman arkadaşların bu laiklik olayını anlamalarına engeldir. bir kara propaganda nedeniyle, laik devlet yapısı dinsizlik ile aynı anlama etirilmiştir. devletin dinsizliğinden kasıt devletin tüm dinlere eşit uzaklıkta durmasıdır, devletin insanları dinsiz bir yaşama itmesi ya da insanların inanma haklarını ellerinden alması anlamına gelmemektedir. müslüman olup olmamakta serbestsiniz, ha hepiniz müslüman mı oldunuz, e, ne güzel, kırismısı kutlamamıza gerek kalmadı ...
zorunlu güncelleme hedesi;
siyaset bilimi bilip bilmeme durumları nedeniyle entariyi güncellemiş olabilirim.
böyle bir şeyin olması mümkün değildir. yahu laiklik birey için değil devlet içindir. laik birey davranışlarında, kararlarında dinin kesinlikle etkililirliğini ekarte etmiştir. ha var mı böyle bir müsülüman, gelsin de din ve laiklik neymiş ona biraz anlatayım.
olması gerekeni yapmış "helal olsun" demeye gerek olmayan insandır. ama durum öyle bir raddeye gelmiştir ki başlıktaki durumu savunanlar bu durumdaki insanları gönülden desktekler. aşırı sağcılar! "hadi ordan sen ne biçim müslümansın?" demektedirler. aynı şekilde aşırı derecede solcu! olup başlıktaki durumu gösteren insanları "sen ne biçim laiksin?" derler. velhasıl kelam zor iştir. ama olması gerekeni yapan kişidir. helal olsundur.
(bkz: ben kendimden biliyorum)
şeriatla yönetilen arap ülkeleri insanlarının şidetle kabul edemediği, hatta gayrimüslimlerden ayırt etmeden aynı kefeye koyduğu kafası çalışan insan modeli.
kendini eğitmiş, kavramların ayırdına varabilmiş, bilinçli insandır. dinine sahip çıkan ama laikliğin devletin devamlılığında şart olduğunu görebilendir.
laiklik devletin dini esaslara göre yönetilmemesi demektir.dini olmayan devlet,karar alırken dine uygun mudur değil midir diye fetva beklemez.matbaa gelecekse şeyhülislam veto edecek mi acep diye kimse düşünmez.buna karşılık devlet herkesin dini inancına mesafeli yaklaşır ve o inancın özgürce ifade edilebilmesinin güvencesini sağlar.
sonuçta din bireysel birşeydir.çoğu ibadet insanın kendi nefsi iradesiyle yaptığı bireysel ibadetlerdir.aslında ibadetin de gizlisi makbuldür aleni ibadete islam dahil pek çok dinde gösteriş olacağı gerekçesiyle hoş yaklaşılmamıştır.
mesela ibadetlerinde gösteriş meraklısı olmayan bir insan şeklen laiktir.ancak kişinin inancı gereği aslen ibadet olmayan dini uygulamalar ve pratiklerin dışarıya yansıması laikliği zedelemektedir.
mesela evimizde veya camide kıldığımız namaz laikliği zedelemez,neticede bu bizim ibadet esaslarımızdandır ve ajite edilmeye,sosyal çıkar ve şahsi menfaat sağlamaya müsait değildir.ancak mesela kalabalık bir ortamda cepten çıkarılıp çevrilen tesbih laikliği zedeler,çünkü ajite edilmeye,sosyal çıkar ve şahsi menfaat sağlamaya müsaittir.
yani inançlı bir insan da sokakta,otobüste,üniversitede,devlet kurumunda,mecliste veya başka bir yerde laik olabilir.laik olmak için kişinin inançsız olmasına gerek yoktur.