hem laik hem müslüman olmak

    3.
  1. Bu insanlar bu topraklarda Cumhuruyetin ilanından beri bu şekilde yaşadılar, hem laik hem müslüman olarak yaşadılar ta ki yobazlar iktidara gelene kadar.
    6 ...
  2. 22.
  3. devletler laiktir, kişiler değil. öyleyse başlıkta bahsedilen devlettir.

    ve laik bir devletin dini olmaz, dinlere karşı tarafsızdır. yani olması mümkün olmayan durumdur.
    3 ...
  4. 14.
  5. bıktırdınız artık. kavram karmaşası yaratıp, emperyalist emellerini gerçekleştirmeye çalışan kişilerin bu ve benzeri söylemlerinin ardında farklı şeylerin olduğunu bilin. öne sürülenler hep din üzerine fakat dini dikkate alıpta söylenen şeyler değil. çünkü kaşıntısı farklı noktalarda olan bu hastalıklı beyinler, emperyalist güçlerin maşası olma görevini icra etmekteler.

    bu ülkeyi bölme, kaosa sürükleme, haçlı zihniyetine hizmet etme oyunlarını tarihten günümüze dek sergilediler, sergiliyorlar. kurtuluş savaşımız bu emellere vurulmuş bir tokattır. atılmış bu tokat sonrasından günümüze kadar gelen süreç içerisinde, türlü yollarla, işbirlikçileriyle ülkenin gündemine çeşitli yemler attılar. yaratılan sağ, sol çatışması bunun en belirgin örneklerinden. etnik kimlik, ideoloji ve din açısından ülkeyi bölme girişimleri apaçık ortada. din dışında kullandıkları yemler yeterli derecede etkili olmamıştır. fakat bu açıdan oyunları devam etmektedir. yaratılan kürt sorunu ve pkk bunun kanıtı.

    gelelim din konusuna. müslümanlığın gerektiği ölçüde yaşanmadığı, anlaşılamadığı bir ülkede yaşıyoruz. bu acı gerçeği farketmenin zamanı geldi de geçiyor bile. ülkemizde genel anlamda yaşanınlan islam belirli zümrelerce empoze edilen islam anlayışıdır. bu anlayış referans olarak kuranın aslını almaz. kuranı kendi çıkarlarına uygun bir şekilde anlayan ve bu yönde çeviren, kurandan daha çok kendi çeviri ve kitaplarının okunmasını sağlayan, ideolojilerinin benimsenmesi için çaba sarfeden, aslında amaçları islamı kullanarak parasal ve siyasal rant sağlamak olan şekilci, yobaz kitlenin dikte ettiği ve tabandan yaydığı anlayışın günümüze kadar getirdiği islam anlayışıdır. islam onlar için amaç değil araçtır. malesef durum böyle.

    işte böyle bir islam anlayışı içindeki genel görüş laikliği idrak edemiyor. çünkü benimsedikleri görüşler kendi çıkarlarına zararı dokunan her görüşü yani kurdukları hiyeraşik, teokratik düzeni yıkıcı, adil, özgürlükçü ve insancıl bir toplum düzeni sağlayacak olan laikliğe taban tabana zıt bir görüş. inançları sömürerek elde ettikleri itibarı, gücü, olanakları, saltanatlarını kaybetmekten korkuyorlar.halbuki kuranıkerimde yazılanlar gerçekten okunsa, islam dininin esasında ne kadar özgürlükçü, tüm zamanları kapsayan, evrensel doğrular kitabı olduğu görülecektir.

    ab ve abdnin isteğini dile getiriyorlar dedik. onların bu konudaki hassasiyetleri dikkat edilmeyecek gibi değildir. çünkü türkiyedeki laiklik onların ortadoğudaki politikalarını gerçekleştirme çalışmalarına balta vuran cumhuriyet dönemi kazanımlarından biridir. oluşturmak istedikleri ılımlı islam toplumu-devleti modelini uygulamak istiyorlar. bu sayede halihazırda kolayca yönlendirdikleri sözde din liderleri, siyasetçi bozuntularını kullanarak başlatmış oldukları toplumsal bir bölünmenin, sömürülmenin hızını arttırarak, toplumun hayat damarlarını teker teker tıkayarak, ortadoğuda türkiye adında güçlü bir devletin tarihten silinmesini, israilden güçlü bir devletin bu bölgede bulunmamasını istiyorlar. yeni dünya düzeni, bop* dedikleri oyunun içindeki en önemli, kilit ülke: türkiyeyi bu ve benzeri malzemelerle altan ve derinden yıpratmaya çalışıyorlar. sağlam kalan kaleleride teker teker zaptetmenin yollarını buluyorlar. yargıyı tekellerine alacaklar, sıra orduya geliyor. son dönemlerde orduyu yıpratma çalışmaları da gün gibi ortada.

    kendi ağzıyla bu projenin* eşbaşkanlarından biri olduğunu söyleyen bir başbakana sahip bir ülkede yaşıyoruz. hem laik hem müslüman olunmaz diyor. varın siz düşünün artık bu beyanatlardaki samimiyeti, niyeti.(?)

    dini en iyi şekilde yaşamak için önce onu sorgulamak, anlamak gerekir. islamiyeti anlamadan laiklikle islam zıt bir noktadır şeklindeki hurafelerle muhattap oluyoruz. kavramların içini boşaltıp kendi fikirlerini enjekte ediyorlar.

    tahminimce şeytan bu ara tatile çıkmış olmalı, görülen o ki şeytana yapacak pek bişey bırakmıyorlar.
    2 ...
  6. 31.
  7. önceki entrylerde başlığı açan yazar, bireylerin zaten laik olamayacağını, kastedilenin laik devlet düzeni olduğunu bildirdiği için muhalefet olmayacağım.

    fakat çok dişli şekilde karşı çıkacağım olay, laik bir devlet isteyen müslümanın mümkün olacağını ispatlama yönündedir. sadece fikrim ve az biraz bilgim dahilinde olan iki tarafını ele alacağım. biri laikliğin hukuki , diğeri siyasi boyutu. ilkinden bahsetmek gerekirse laiklik ilkokuldan beridir ezberimizde zaten, neydi o tanım;
    din işlerinin devlet işlerinden ayrılması.

    fakat devletle din arasında görünmez halatlar vardır. şöyleki;
    devlet dine bağlıdır, teokrasiyle yönetilen tibet
    din devlete bağlıdır, imparatorluk rusya, ingiltere, osmanlı
    her ikisi de özerktir, demokrasi ABD, avustralya, belçika

    önemli olan laikliğin bir başka tanımı olan, devlet erkanının adına resmi bir dini tören yapılmaması ve hiçbir dini özellik göstermeyen devlet tanımıdır.ayrıca devlet dini düzeni bozma girişimine de engel olmakla mükelleftir. çünkü laiklik özünde fert olarak, birey olarak insanlara, dinini yaşama özgürlüğünü tanımadan geçer. bu anlamda demokrasiye geçişte atılacak en büyük adım laikliktir.

    tam da burada laikliğin siyasi boyutuna geçmek icap ediyor.

    siyasi olarak laiklik, liberalizmin dini kaynağı sayılır. neydi liberalizm; bireylerin fikir özgürlüğü tabi ki. hukuku olan bir devlet, şeffaf bir devlet. birey olarak kişinin istediğini yapabilme erki. şerh düşmek gerekirse, israil yaklaşık 50 yıldır demokrasiyle yönetiliyor. fakat israil bir din devleti! nasıl oluyor demeyin bu tamamen bir safsatadır. israil laik falan değil gerici bir din devletidir esasında.

    yani işin özü; laik düzenliberalizmi gerektirir. liberalizim de bireyin özgürlüğünü. düzen olarak laik bir rejim vardır ve devletin kişiler üzerinde dini söz hakkı yoktur. fakat laiklikle beraber gelen liberalizm de devlet bireyin her türlü özgürlüğüne imkan sağlamakla yükümlüdür.

    yazdın yazdın da bir kelam müslüman lafı geçmedi. şimdi yukarıdaki terminolojilerden ilhamla diyebiliriz ki, islamın hoşgörü dini olduğunu ispatlamaya çalışmadan* öyle varsayıldığını düşünelim, kitap ta sadece tebliğ etmekle yükümlüyüz. kimseyi engelleme veya zorlama söz konusu değil. allah ın niyazı varsa olacaktır.

    osmanlı'nın devlet rejimi nedeniyle laik olmadığını biliyoruz çünkü bir şeyhülislam var idi. fakat fethedilen topraklarda ,ki en şanlısı istanbul dahil, yerli halkın farklı türden ibadetine, dini görüşüne karışılmadı. hatta ve hatta kiliseler inşa edildi. işte bu şimdiki liberalizm anlamına gelir. osmanlı devlet olarak laik ve demokratik *bir devlet değilken, kişilerin dini özgürlüklerine her zaman saygılı bir müslüman toplum idi.

    şimdi laik devlet olduk, demokrasi var güya, fakat liberalizmden bi haberiz.

    daha da kısa olsun istesen şunu dinle;

    ben devlet işleyişi olarak laik rejimi türkiye için, 21.yyda biçilmiş kaftan ilan ediyorum. dini zorlamanın tersidir çünkü laiklik. ayrıca da müslümanım. hristiyan olsam diyecektim ki; tamam dinime ibadetime karışmıyorsunuz ama yeterli sayıda kilise yok. ve susacaktım. ama müslümanım ve diyecek çok daha fazla şeyim var.

    >> tdk ve wikipediadan yararlanılmıştır.
    2 ...
  8. 21.
  9. 25.
  10. mümkün değildir.

    çünkü kişiler laik olmazlar, ülkeler laik olurlar. bir kişiye "sen laik değilsin." demek salaklığın, aptallığın göstergesidir. ilkokul 3 sosyal bilgiler bilgisiyle siyaset tartışmaya çalışmak demektir.

    kişilerin bir inancı olabilir, müslüman, hıristiyan, deist ya da her neyse. laik bir ülkede yaşayan herkes istediği inanca sınırsız bir şekilde sahip olabilir.

    ancak laik bir ülkenin dini islam olamaz. (ya da hristiyan ya da yahudi ya da aklınıza ne geliyorsa.)

    kısaca; hiç kimse laik olamaz istese bile. hiç kimse tarafsız olmak zorunda değildir, hiç kimse diğer dinlere saygılı olmak zorunda da değildir. laik olabilenler devletlerdir ve insnaların inançlarına saygılı olmak zorunda olan da bu devletlerdir.

    salak ve bilgisizlik akan tartışmalarınızı ilkokul sırasına isminizi kazıyarak yapınız.
    1 ...
  11. 2.
  12. 13.
  13. Laiklik devlet kanunlarına dinin karıştırılmaması demektir.Ancak insanlarla uğraşmaz.Herkez dini inancını istediği şekilde yaşar.Yahudi,müslüman,hıristiyan,mecusi,yezidi,putperest farketmez.Ancak devletin kurumlarında hangi dine mensup olduğunu belirten işaretlerle çalışamaz.Hiçbir din mensubu devlet nezninde diğerine üstün tutulmaz.Şimdiye kadar yaşadığımız barışı buna borçluyuz.AKP döneminde bilinçli olarak bu konu provake edildiğinden dolayı toplum inançlı-inançsız,türbanlı-türbansız,açık-kapalı gibi ayrışmalara başlamıştır.Devletin dini olmaz.Devlet ne demektir?Üzerinde yaşanabilecek bir yurt parçası,bu parçanın üzerinde yaşayan millet ve egemenliğini sağlayan bir ordudur.
    Devletimiz yani Türkiye cumhuriyeti laiktir,insanlarımız dinini rahatça yaşar,laiklik inanç özgürlüğüdür yoksa bazılarının ısrarla anlamak istemediği gibi dinsizlik değildir.
    1 ...
  14. 12.
  15. kuru fasülye - pilav ikilisi nasıl ayrı düşünülmüyorsa, bu memlekette de ayrı düşünülmeyecek ikili...
    1 ...
  16. 15.
  17. budur;

    &feature=related
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük