onsuz dünya karanlık, ona uyulmayan hayat ne kadar manasız, boş ve amaçsız, benim,bizim gibileri cehennemden,ebedi azaptan, sonsuz hayal kırıklığından sakınmak için, allah ile yüzyüze, perdesiz görüşme saadetine eriştikten sonra, dünyaya, siyah sürgüne geri dönecek kadar ümmetine bağlı, yazık bize yazık ettik kendimize..
Hadis No : 1593
Ravi: Büreyde
Tanim: Resulullah (sav)'a,
Maiz ibnu Malik el-Eslemi
(ra) gelerek: "Ey Allah'ın
Resulü, ben nefsime
zulmettim, zina fazihasını
işledim, beni temizlemeni
istiyorum" dedi. Resulullah
(sav) onu reddetti (geri
çevirip meselenin üzerine
gitmedi). Ancak Maiz ertesi
gün tekrar geldi. Yine: "Ey
Allah'ın Resulü, ben zina
fazihasını irtikab ettim!"
diye ikinci sefer itirafta
bulundu. Adamı ikinci sefer
geri çeviren Resulullah (sav)
adamın kavmine birisini
yollayarak: "Onun aklında bir
noksanlık biliyor musunuz,
normal bulmadığınız bir
davranışına rastladınız
mı?"diye tahkik ettirdi.
Ancak hep beraber: "Biz onu
gördüğümüz kadarıyla,
aramızdaki salih kişilere
denk akıl (ve feraset) sahibi
biliyoruz" dediler. Maiz
üçüncü sefer müracaatta
bulundu. Hz. Peygamber
(sav) onlara yine birini
göndererek adam hakkında
sordurdu. Yine ne kendinde,
ne aklında bir kusur
olmadığını söylediler. Adam
dördüncü sefer müracaat
edince, ona bir çukur
kazdırdı. Taşlanmasını
emretti ve taşlandı. Ravi der
ki: Gamidiye adında bir
kadın da gelerek: "Ey
Allah'ın Resulü, beni niye
reddediyorsun. Görüyorum
ki, beni de Maiz gibi geri
çevirmek istiyorsun. Allah'a
kasem olsun ben hamileyim
de!" dedi. Hz. Peygamber
(sav) "Öyle ise hayır. Sen git
ve çocuğu doğurunca gel"
dedi. Kadın gitti, çocuğu
doğurunca, bir beze sarılmış
olarak çocukla geldi. "işte
çocuk, doğurdum!" dedi.
Resulullah (sav): "Git,
sütten kesinceye kadar
emdir, sonra gel!" buyurdu.
Kadın gitti, o çocuğu sütten
kesince çocukla birlikte
geldi. Çocuğun elinde bir
ekmek parçası vardı. "Ey
Allah'ın Resulü, işte çocuk,
sütten kestim, yemek de
yedi" dedi. Resulullah (sav)
çocuğu alıp,
Müslümanlardan birine
teslim etti. Sonra bir çukur
kazılmasını emir buyurdu.
Göğsüne kadar derinlikte bir
çukur kazıldı. Bundan sonra
halka taşlamalarını emretti.
Herkes taşladı. Halid ibnu
Velid (ra) elinde bir taş
ilerledi, başına attı. Kan
yüzüne fışkırmıştı, kadına
küfretti. Resulullah (sav)
Halid'in kadına küfrettiğini
işitince: "Ey Halid ağır ol!"
dedi ve ilave etti: "Nefsimi
kudret elinde tutan Zat-ı
Zülcelal'e kasem olsun, bu
kadın öyle bir tevbe yaptı ki,
şayet alış-verişte sahtekarlık
yapanlar aynı tevbe ile tevbe
yapsalardı, onların bile
mağfiretine yeterdi." Sonra
Resulullah (sav) (tekfin)
emretti. Kadının üzerine
namaz kıldırdı ve
defnedildi."
Kaynak: Müslim, Hudud 22,
(1695); Ebu Davud, Hudud
24, 25, (4434, 4441)
Binlerce salat ve selam kainatın efendisi olan o "kutlu nebi"nin üzerine olsun.
Efendimiz hakkında birçok farklı kaynaktan birçok farklı kitap okudum fakat diyebilirim ki son okuduğum kitap olan "insan ve topluma ulaşma yönüylepeygamber Efendimiz" isimli kitap beni en çok memnun eden ve takdirimi kazanan eser diyebilirim.
Bu eserin ismini burada anarak o'nun daha da iyi anlaşılması adına, onu seven herkesin bu kitaba ulaşmasına aracı olmak istedim.
Peygamber Efendimiz in hayatını ve yaşayışını anlatan bu kitap, o'nu tarihsel olarak değil,insani, ahlaki, metodolojik yönleriyle ele almış, o'nun hayatını insanlık için bir hayat felsefesi, bir yaşam biçimi ve ictimai hayatta bir rehber olması açısından bizlerin istifadesine sunmuş harika bir kaynak bana göre.
Efendimizi anlamak ve onu daha da yakından tanımak isteyenler için şiddetle tavsiye ederim.