hazreti muhammed

entry3002 galeri68
    51.
  1. kim ne derse desin çok akıllı adammış. akla saygı duyuyorsanız buna da duymalısınız. ben mi? duyamıyorum bağır biraz.
    6 ...
  2. 52.
  3. danimarkalı ve iskandinav zihniyetin karikatürlerle nefretini gösterdiği muhteşem insan, son peygamber.
    15 ...
  4. 53.
  5. inşikak-i kamer (ayın yarılması) ile ilgili olarak yapılan eleştiriye cevap:

    KAMER SÜRESi
    Kur'an sırası :54
    iniş sırası :37
    Ayet sayısı :55
    indiği dönem : Mekke

    Ayın yarılması olayı bu sûrede anlatılır. Onun için bu adı almıştır. Mekke'de inmiştir, 55 (ellibeş) âyettir.

    Bismillâhirrahmânirrahîm,

    1. Saat (yani, dünyanın sonu ) yaklaştı, ay da yarıldı.
    2. Onlar bir belge görürlerse hemen yüz çevirirler ve: Eskiden beri devam ede gelen bir büyüdür, derler.
    3. Yalanladılar ve kendi heveslerine uydular. Halbuki her işin ulaşacağı yeri vardır. [veya;Halbuki, her emir, yerini bulacaktır.]
    4. And olsun onlara, kötülükten önleyecek nice önemli haberler gelmiştir.
    5. (Bu), üstün bir hikmettir. Ancak (yüz çevirene) uyarılar fayda vermiyor.
    6. Çağıranın görülmemiş bir şeye çağırdığı gün, sen de onlardan yüz çevir.

    7. Sanki etrafa yayılmış çekirge sürüsü gibi bakışları perişan (utançtan yere bakar) bir halde kabirlerden çıkarlar.
    8. (O esnada ) dâvetçiye koşarlarken kâfirler: Bu, çok çetin bir gündür! derler.
    9. Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanladı, hem de kulumuzun yalancı olduğunda ısrar ederek: O, delirdi, dediler. Ve (Nuh, davetten vazgeçmeye) zorlandı.

    KELiMELER:
    -Karube= yakın olmak, yakınlaşmak. "Karrebe"= yaklaştırmak." -ikterebe”= yaklaşmak.
    -Essa'at= Dünyanın sonu, kâinattaki mevcut düzenin bozulup ecramın dağılması
    -Kıyamet= Ayağa kalkış. Yani, bütün insanların diriltilip mezardan çıkarılması ve ondan sonraki zaman. Bazı kitaplarda "saat" ile "kıyamet"ı karıştırırlar. "Saat", mevcut düzenin, yani bu kâinatın yıkılmasıdır. "Kıyamet" ise; Cenab-i Hak tarafından yeni bir düzen ve yeni bir kâinat kurup insanların, hesaba çekilmek üzere, diriltilip mezardan kaldırılmasıdır.
    -Şakka= yardı.
    -inşakka= yarılmak, çatlayıp ayrılmak.

    1. Saat (yani, dünyanın sonu ) yaklaştı, ay da yarıldı.

    Burada akla gelen bir takım sorular vardır:

    1-Ay gerçekten yarıldı mı, yoksa ilerde, dünyanın sonu geldiğinde mi yarılacak?

    2- Ayın yarılması ile dünyanın sonunun gelmesi arasında ne münasebet vardır? Yani, ayın yarılması, dünyanın sonunun yaklaştığını nasıl gösterir?

    3- Hz. Muhammed (as) zamanında, bu sürenin indiği sıralarda ay yarıldı ise, niçin bu olay tarihe mal olmamıştır? Niçin bu güne kadar, böyle bir olayın olduğu, söylenerek gelmemiştir?

    1- Ay ikiye ayrılmıştır, ayet'in metni de bunu , kesin olarak ifade etmektedir. Bazı müfessirlerin : "bu yarılma ilerde, dünyanın sonu geldiğinde vukua gelecektir, mazi siğası ile (ay yarıldı) denmesi, yarılacağının kesin olmasındandır, K. Kerimde, buna benzer bir çok örnekler de vardır." deseler de , bu, ayetin metnine uygun değildir. 3. Sorunun cevabını veremedikleri için bu yola sapmaktadırlar.

    Başta, o zamanki müşriklerin ahiret konusundaki inançlarını belirtmekte yarar vardır:

    A) Müşrikler dünyayı, dünya ve kâinattaki bu düzeni ebedi kabul ediyorlardı. "insanlar gelir, gider, yerlerini çocukları doldurur, fakat bunun sonu olmaz. Bu, ezelden beri böyle gelmiştir ve böyle gidecektir." derlerdi.

    B) ikinci bir iddiaları da, kıyamet gününün gelmeyeceği idi. Yani, "insanlar tekrar diriltilmeyecektir, böyle bir şeyin olması da mümkün değildir.Hesap, kitap, cennet, cehennem diye bir şey yoktur. Bunlar, eski insanların masalıdır." Derlerdi.

    Yukarıdaki Ayet-i Kerime, birinci iddialarını, delilini de göstererek ret ediyor: Siz kâinatın ebedi olduğunu, böyle gelmiş ve böyle gideceğini iddia ediyorsunuz ama, görüyorsunuz ki, öyle gitmiyor. Çünkü, gözünüzün önünde ay parçalandı, gerçi şimdilik tekrar bir biriyle kavuştu ama, her zaman bu şans olmaz, yarın da başka bir gök cisminin başına gelebilir bu olay, öbür gün de dünyanızın (yer kürenizin); Demek ki bu kâinat ve bu düzen ebedi değildir.

    Bu konudaki hadis-i şeriflere gelince, 5-6 kanaldan rivayetler vardır, hepsi de bir birinin aynıdır, bir tanesi hariç: O da, Enes b. Malik'ten gelen hadis. Bu zat, olayın müşriklerin bir mücize istemesi üzerine "inşikakı- kamer" hadisesinin vukua geldiğini söyler. Diğerleri ise, yani: Hz. Ali, ibini Mesud, ibni Abbas, ibni Ömer, Hüzeyfe, Enes b. Malik, Cübeyr b. Mütim gibi sahabeler: Hicretten 5 sene önce, mehtaplı bir gecede Minada otururlarken ay ikiye ayrılmış, ilkin Hz. Muhammed bunu görmüş, "şahit olun, şahit olun " diyerek hepimize göstermiştir. Fakat müşrikler, "bu bir büyüdür, gözümüzü büyüledi, dışarıdakileri de büyüleyecek halı yok ya, onlara soralım" dediler, sordular, onlar da doğrulayınca inkâr ve ret yoluna gittiler.

    2. Sorunun cevabı:

    Ayın yarılmasının, saatın (yani dünyanın sonunun ) yaklaştığını nasıl gösterir? Bu olayın, dünyanın sonunun yaklaştığına nasıl delalet ettiğini bu günkü bilgilerle maalesef izah edilemez ama, izah edilebileceği gün de sanırım pek uzak olmayacaktır.

    ikinci şıkkına gelince; yani, dünyanın bir sonu olduğuna delaleti ise çok sarihtir, hatta izaha bile pek lüzum yok gibi. Şöyle ki: " Ay, ezelden beri, hiçbir arızaya uğramadan geliyordu, bu durumuna bakarak onu da ebedi sanmağa başlamıştınız ama, öyle olmadığını gözünüzün önünde parçalanarak şahit oldunuz. Bundan böyle dünya için de öyle düşünemeyeceğinizi anladınız, çünkü, Ayın başına gelen de Yerin başına gelebilir." denmektedir.

    Peki, bu olay nasıl olmuş olabilir? Bu günkü şartlarda onu izah etmek pek zor olmayacaktır. Bu günkü bilgilere göre Ayda atmosfer yoktur. Atmosfer olmayınca ay, gök cisimlerinin bombardımanına açık hedef halında demektir. Ay üzerinde, çarpan gök cisimlerinin açtığı çok miktarda derin ve geniş kraterler mevcuttur. Büyük bir ihtimal o gece Aya büyükçe bir gök cismi çarpmış, bu çarpmanın etkisiyle Aydan büyük bir parça kopararak bir miktar uzaklaştırmış, kütlelerin çekim kanununa dayanarak tekrar birleşmişler olabilir. (tabi bu olayın olması için bu tip sebeplere gerek yoktur, direkt olarak Allah'in iradesi ile de gerçekleşmiş olabilir)

    3-"Bu olay (yani inşikakı kamer hadisesi) olmuşsa neden dünyaya mal olmamıştır? Bu kadar büyük bir hadiseden dünya nasıl bigâne kalabilir?"diyebilirsiniz.

    cevap:

    a) Bu olayı görebilmek için o anda dışarıda olmak gerekir, çünkü bu ayrılık uzun sürmedi.

    b) Dışarda olmak ta yeterli değil, o anda mehtabı, en azından gök yüzünü seyir eder vaziyette olmak gerekir, çünkü, o kadar insan dışarıda olmasına rağmen Peygamber Efendimiz göstermeden önce, kimse olayın farkına varmamıştır. bu hadise gece vakti, insanların dinlenmeye çekildiği ve gökyüzüyle ilgisinin azaldığı bir zamanda aniden gerçekleşmesi (dünyanın küre yapısından dolayı) her yerde görülmeyecek ve belki çok az bir kısım tarafından görülse bile hayal olduğu düşünülecektir. bazı yerlerde vakit gündüz olacak, bazı yerlerde ay dolunay olarak görülmeyecek, bazı yerlerde de hava muhalefeti olacaktır.

    c) Görenler de, Peygambere inanmamız gerekecektir korkusu ile inkâr yoluna gitmiştir.

    d) Hadise uzun sürmediği için,görenler de ne olup bittiğini doğru dürüst anlayamadan ay, eski durumuna gelmiş, görenler şaşa kalmış, görmeyip de duyanlar inanmamış, böylece unutulup gitmiştir. Bir de o günün şartlarını bir düşünün, kim inanırdı görmeden böyle bir olaya? Üstelik görenler bile tereddütte kalabiliyor böyle kısa süren hadiseler karşısında..

    e)Ayrıca, bu mucize ilgili ayet geldiği zaman müşriklerden kimse bu ayetin işaret ettiği olaya karşı çıkmamış ve yalanlamamıştır. Eğer bu olay olmamış olsaydı, bu olayı anlatan ayet indiğinde müşrikler şiddetli bir şekilde peygambere saldıracak ve onu yalanlayacaklardı. Ama bu kadar rahatça yalanlanacak bir olay karşısında müşriklerin hiçbir şekilde bu olayı yalanladığına dair bir bulgu yoktur. Yalanlamamışlardır ama ayette de bahsedildiği üzere "bu bir sihirdir" demişlerdir.

    f)mucize, nübüvvetin ispatı içindir, peygamberliğin geldiği zamanda inkar edenleri ikna etmek içindir. Eğer bu mucize günümüz inkarcılarının heveslerine uygun bütün aleme göstermek için bir iki saat öyle kalmış olsaydı ve insanlık tarihine geçmiş olsaydı, peygamberliğe delil olmaktan çıkarak aklı inanma yönünde zorlayacak ve dünyaya geliş sırrında ki "seçme"ye muhalif olacaktı. Gayrısında peygamberimiz (sav) inkar etmek için sebep kalmayacaktı.
    14 ...
  6. 54.
  7. dünya üzerinde, karalanmaya teşebbüs bile edilebilecek en son kişi.
    15 ...
  8. 55.
  9. bazilarinin annelerini ve babalarini, uğrunda feda etmek istedikleri kişi.
    (bkz: fedake ebi ve ummi ya resulullah)
    14 ...
  10. 56.
  11. ilginçtir allah ın verdiği doğa üstü yeteneklere -misal ayı ikiye bölmek gibi- sahip olmasına rağmen bir düzineye yakın genç ve güzel kadınla yaptığı evliliklerin siyasi sebeplerden dolayı yapıldığını öğrendiğimiz kimse.
    16 ...
  12. 57.
  13. Peygamber efendimiz (sav) evlilikleriyle ilgili olarak,

    bundan 1400yıl önceki toplumu,bölgeyi,o bölge ve o toplumdaki kuralları bilmeden , düşünmeden sadece şimdiki zamana ve şimdiki zamanda etik ya da etik dışı görülen davranış ve düşüncelere göre değerlendirmek çok yanlıştır.

    O dönemde bir insanın yüzlerce eşi olabiliyor,bir o kadar cariyesi , kölesi olabiliyor, kız çocukları diri diri toprağa gömülüyor,kadının adı bile okunmuyor,kişi ölen babasının karısına sahip olabiliyor. Lütfen gözünüz önünde canlandırmaya çalışınız.

    Savaşların pek çok erkeğin ölümüyle kadınların sayıca fazlalaştığı,şimdiki gibi hayat standartlarının olmadığı ,para kazanmak ev geçindirmek gibi sıkıntıları o devrin şartlarında düşünmeliyiz.

    etik nedir? bugün etik görülen pek çok şey bundan önce etik değildi ya da bugün etik görülmeyen bazı şeyler bundan mesela 100 yıl sonra etik olacaktır neye göre o devri yaşayan iktidar ve entellektüellerin çoğuna göre. Peki sizce bu doğru mu sodom gomoreyi bilirmisiniz? peki lut peygamber kavmini? insanlar romada eski yunanda seks manyağı olduğu dönemlerde o dönemde ahlaklı olanlara hakaret etmediler mi?

    Bunların Allahın cezasına çarptırıldığı kuranda ve kutsal kitaplarda yazıyor.
    Demekki her devirde o dönemin entellektüellerine göre değişebilen etik anlayışı, ahlakı yada ahlaksızlığı o toplumun geneli belirleyemez ama Allah peygamberleri vasıtası ile gönderdiği kitaplarda belirler.

    Araplar o çağlarda ölen öz babalarının karısı ile evlenirken, evlatlığın boşadığı veya ölen evlatlığın karısı ile evlenmeyi yasak saymışlar, kendi heva ve heveslerine göre toplumsal bir kural koymuşlar dır. Oysa Allah öz evlat ile evlatlığın aynı olamayacağını,bir insanın öz evladının eşi ile ebediyyen evlenemeyeceğini aynı şekilde; öz babanın evlendiği bir hanımla ebediyyen evlenilemeyeceğini bildirirken evlatlığın boşanmış veya dul eşi ile evlenmenin caiz olduğunu ve bunda hiçbir şüpheye yer bırakmamak için bizzat peygamberine emretmiştir. Lütfen olayları o dönemin şartlarında düşünün.

    Kuran zaman içinde 23 yılda tedricen, olayların gelişmesine göre inen ayetlerle çağlar üstü ahlak kurallarını koymuştur.

    Bugün batıda ve de ülkemizde homoseksüellik normal bir davranış olarak görülüyor; son psikiatri bildirgesinde ; eskiden sapık cinsel bozukluklar arasında zikredilen homoseksüellik, lezbiyenlik şimdi normal cinsel aksiyon olarak tanımlanıyor. Oysa Allah yüce kitabı kuranda bu ve bunun gibi ilişkileri yasaklamıştır ahlaksızlık olarak görmüştür.Kuran ve sağlam hadisler ona inananlar için uyulması gerekli kuralları içerir .Bu bir iman , inanç işidir .

    Sadace yaşadığı çağı ve o çağın kendi bölgesindeki toplumun normlarını kural ve norm kabul edenler unutmasınlar insan çok cahil ve zalimdir.Birgün gelir insan en büyük ahlaksızlıkları ahlak sayabilir ya da ahlaklı erdemli davranışları enayilik addedebilir .Mevla herkese hakikati göstersin , Pek nezih ahlaklı, zarif , merhametli, rahim ,kerim,yumuşak huylu , vefakar ,erdem numunesi o asil peygamber hakkında kötü düşüncelerden zihnimizi , gönlümüzü ve de aklımızı uzak tutsun böyle düşünceler ancak vesvesedir kalpleri daraltır.

    Yüce peygamber HZ Muhammed her türlü ahlaksızlıktan münezzeh ,pak tertemiz ve en büyük örnektir.ilk eşi hz hatice ile gençliğinin en zirvesinde ölene dek tek eşli kalmıştır.Vefa örneğidir.Sonraki evlilikleri de Allah cc nin bizim belki bugün idrak edemeyeceğimiz çeşitli hikmetlerle olmuştur.
    37 ...
  14. 58.
  15. yaratılma sebebimiz.rabbim şefaatlerine nasil eylesin.amin.
    28 ...
  16. 59.
  17. Bir yolculuk sırasında Enceşe isimli bir arkadaşı develerinin önünde,daha hızlı yürümeleri için şarkı söyleyerek tempo tutmaktadır.
    şarkı hızlanır ,tempo yükselir ve develerin sürati de artar.
    develerin üzerinde bulunan hanımlar için endişeye kapılan Efendimiz(sav)Enceşeye seslenir.
    - Enceşe dikkat et!Billurlar kırılmasın!
    *
    19 ...
  18. 60.
  19. insanların en yücesi kainatın yaratılma sebebidir.peygamberimizi kelimelerle anlatmak kifayetsiz kalmaktadır.o ayrıca güllerin en güzelidir.
    20 ...
  20. 61.
  21. Yaşlı bir kadın mescide,Efendimiz(sav)in yanına gelir ve
    -Ey Allah'ın Elçisi ,benim için dua et de Allah beni cennetine koysun.Efendimiz:
    -Yaşlı kadınlar cennete giremez,der.
    kadın üzülür,neredeyse ağlayacaktır.
    Efendimiz (sav)'in yüzünde bir tebessüm yayılır:
    - Üzülme yani yaşlı değil,bir genç kız olarak cennete gireceksin,der.
    * *
    48 ...
  22. 62.
  23. *sevgililer sevgilisi, rabbin yüzü suyu hürmetine kainatın yarattığı, el emin*, can, canan...
    18 ...
  24. 63.
  25. islam dininin peygamberi.adı "yerde ve gökte övülmeyi hak eden" manasına gelir. islam dinine göre gönderilmiş son peygamberdir.kendisine kitap verildiği için resul sıfatını da almıştır
    11 ...
  26. 64.
  27. 65.
  28. o (sas) , eşsiz vasıfları olan mükemmel insan . aile içinde eşi benzeri olmayan bir aile reisi. arkadaşları içinde yumuşak tavırlı , mürşit ve muallim . eşsiz rehber .
    söz sultanı bir hatip . kalp eri bir rabbani . muhakeme üstadı bir hakim . harikulade bir devlet reisi . bozgunlardan zafer çıkaran bir büyük askerdi .
    14 ...
  29. 66.
  30. 67.
  31. müslümanların cennette komşu olmak istediği, aradan bunca asrın geçmesine rağmen hala saygı ve sevgi gören, bir defa yüzüne bakmak için canların feda edileceği tek insan.
    17 ...
  32. 68.
  33. Kur'an ın indirildiği, son peygamber (s.a.v.).
    12 ...
  34. 69.
  35. 571 yılında Mekke'de doğmuş, 632 yılında Medine'de vefat etmiş tüm alemlere gönderilmiş son peygamber.

    *
    15 ...
  36. 70.
  37. baslı basına en büyük sükür sebebidir...
    13 ...
  38. 71.
  39. ileri görüşlü.. Büyük devrimci..
    15 ...
  40. 72.
  41. (bkz: peygamber)
    (bkz: prophet)

    (bkz: habibullah)
    (bkz: resulallah)
    (bkz: vahyillah)

    alemlerin yaratılma sebebi. insanların ön özeli, en yücesi..
    12 ...
  42. 73.
  43. amerika'da bir methodist hıristanyanla konuşmam:

    k: i hate jewish people..*
    m: why u do that?*
    k: cause they don't believe in jesus..*
    m: you know what; first hymn religion is judaism, second is yours, thirth one is mine.. first don't believe second and second don't believe thirth..now, do i have to hate you?**
    k: i mean...*
    m: bırak hocam..*
    k: ha?

    (bkz: yetiş ya muhammed)
    16 ...
  44. 74.
  45. yanında ölme şerefine nail olmak için varımı yoğumu, anında vereceğim, manevi duygularımın merkezindeki, annnemden, babamdan, ailemden, doğmamış çocuklarımdan kat kat değerli olan, alemlerimn yaratılma sebebi, taht-ı gönül'ümün sahibi.
    17 ...
  46. 75.
  47. Yaşadığı zamanda savaştığı düşmanlarının bile doğruluğunu, mertliğini, ahlakını kabul ettiği son peygamber. hz muhammed'in bu özelliklerini inkar etmezlerdi fakat yaymaya çalıştığı kuran ve islam dinine kesinlikle karşıydılar.

    kendisinden nefret eden düşmanlarına bile hiç bir zaman kin tutmamış onları yanlış yoldan döndürmek islam dininin felsefesi olan "hoşgörüyü" allah katında doğru yolu bulmaları için dua etmiştir.

    ayrıca kuma gömülüp taşlanmak üzere olan kızları korumak amacı ile onları alıp evlenmiştir. peygamberimizin hayatını bir kere bile okumamış zavallı ve aciz bünyeler bilip bilmeden bunuda abartararak meleklerin, kainatın önünde diz çöktüğü yüce insan, lider, sevgili peygamberimiz h.z muhammed'e atıp tutmaktadır. bu ne büyük bir gaflettir ! bu ne büyük bir şaşkınlıktır !

    Kendisinde zerre kadar kibir yoktu. hiç bir zaman kimseden kendisini üstün görmedi daima sevgi, hoşgörü, paylaşım ve fedakarlıklar ile islam dinini yaymaya ve doğru yolu göstermeye çalıştı.
    14 ...
© 2025 uludağ sözlük