muhammet ikbal'in şu anlatımı hatırlanasıdır.
-cemaat rüyamda resullulah'ı gördüm, bana "ikbal bana ne getirdin" dedi. "sultanım" dedim " bir sultan kıtmirinden ne bekler? sana günahlarına ağlamış insanların masumiyetini getirdim."
ben de bişey getiremeyenlerdenim.
Cinsellik konusunda, eşi Ayşe'nin "Hayız (regl) olduğumuz zaman bize, geniş bir izar giymemizi emreder, sonra sine ve göğsümüze iltizamda (temasta) bulunurdu" şeklinde anlattığı kişi. Saygı duydum da, "yazdığı kitapta "regl olan kadın pistir, yaklaşmayın" diyordu sanki.
Zamanımızda isa gibi putlaştırılma safhasında olması açısından (insan beyninde osurup sıçmayan, sevişmeyen, insan olmayan biri gibi canlandırılırsa sorun çıkar / (bkz: hz isa)), "cinsel" yönden de ele alınmalıdır, aşkları vs. Kimseye bir şey kaybettirmez, aksine daha fazla kişi tarafından sevilip saygı duyulur.
hz muhammed sapık degildir. colde on yasında bir kız gunumuzun yirmi yasındaki kızına kıyasla hayat hakkında cok daha fazla sey bilir. anlasılan bazılarının colun ne demek oldugunu anlamaları icin biraz orada vakit gecirmeleri gerekiyor. colde on yasında bir kız insanların cogundan daha fazla yasama tecrubesine sahiptir. dogdugundan itibaren vahsi bir doganın icindedir zaten. evet on yasındadır ama gunesin kavuruculugunu senden iyi bilir. sogugun donduruculugunu senden iyi bilir. susuzlugun ve aclıgın ne demek oldugunu senden iyi bilir. senin butun hayatın boyunca yasamadıgın sıkıntıları o kız on yasına kadar cekmistir zaten,o yuzden hayatın acımasızlıgını bilir, celik gibidir. sen bugun oruc tuttugunu mu zannediyorsun.. sahurda kalkıyorsun elli cesit yemek aksama iftarda yine onunde elli cesit yemek,o kız hayatı boyunca belki oyle bir sofraya oturmamıstır. ve o kız bilir ki ergenlige girdiginde adet gorup gogusleri kalcaları belirmeye basladıgında erkekler ciftlesmek icin etrafında dolanmaya baslayacaklardır.
bu vahsi bir hayatın gercegidir. o kız cocuk degildir, cocuk diye kime denir ben size soyleyeyim..
yirmi yasına geldigi halde bez bebegiyle oynayan koca gotlulere cocuk denir. steril bir sekilde el bebek gul bebek buyutulen elini sıcak sudan soguk suya sokmayan aman zarına bir sey olmasın diye elini bacaklarının arasına atmaya korkan yedigi onunde yemedigi arkasında olan besili danalara cocuk denir.
bu sadece hz muhammedin yaptıgı bir sey degil, colun gercegi bu. o zamanın kosulları icinde hz muhammed akıllı ve iyi bir adamdı. cubbeli ahmet hoca gibiler sapıktır ama hz muhammed sapık degildir. gorecelik diye birsey var.o zamanın kosullarında, o cografyada-kulturde adet gormeye baslayan kız, cocuk olarak kabul edilmiyordu. ama gunumuzde orospu cocugu diyecegim bazı ruhsuzlar kendi sapıklıgına subyancılıgına hz muhammedi referans gostermeye kalkıyor. gunumuzde subyancılık dogu da oldugu kadar batı cografyasında da yaygın bir suc.o zamanın kosullarında o cografyada hz.muhammedi takip etmek anlamlıydı. ama bugunun kosullarında toplumsal yasama hz muhammed ve onun dini yon veremez.sen bugunun kosullarında hz muhammed de boyle yapıyordu deyip ergen kız cocuklarına musallat olmaya kalkısırsan ben senin hukuk yoluyla yakana yapısırım.
bu durum gunumuz dunyasında dinin hukuk karsısında ne kadar yetersiz kaldıgının gostergelerinden sadece biri. gunumuzde dinsel buyruklar evrensel hukuk normlarıyla celisiyor. celistigi noktada ben akla hukuka oncelik veririm. yani sen bana diyemezsin ki ben kendi dinimi o dinin buyrukları dogrultusunda istedigim gibi yasarım. gunumuz kosullarında hukukun izin verdigi olcude kendi dinsel inancını yasayabilirsin. senin dinsel anlamda yaptıgın hersey sadece kisilik hakları ve ozgurlukleri baglamındadır. senin dinin veya baska bir din bugunku kosullarda toplumsal yasama hakim olamaz, olamıyor da zaten. siyasi cıkar gruplarının elinde oyuncak olmus bir din bu.
ama birseyleri anlamak icin insanın yasaması gerekir. cunku bir musibet bin nasihatten yegdir. sizi cole goturup sadece 100 km lik bir mesafeyi katetmenizi saglamak lazım. bir noktadan diger bir noktaya,bir koyden-kabileden diger bir koye-kabileye. bu uc dort gunluk bir yol mu,biz size bir hafta sure verelim. bir deve veriyoruz bir hafta boyunca o deveye ve size yetecek kadar yiyecek ve su veriyoruz. haydi bakalım yola cıkın, yonunu nasıl bulacaksın, pusula yok. gece yıldızlara gunduz gunese bakarak yolunu bulacaksın, eger gokyuzunu okuyabilirsen. ortada duz bir yol yok coldesin her taraf kum. hadi diyelim bir de kum fırtınası cıktı. ne yapacaksın, erzagın kısıtlı. acaba o 100 km yi katetsen bile o koyu bulabilecek misin, belki yanından gectin gittin. kaybolursun colde bir hafta yasayamazsın, susuzluktan aclıktan gunesten kavrulursun kumların arasında cesedini bile bulamazlar. yuzlerce deveden olusan kervanlar kayboluyor colde.
robinson bir adada yıllarca yasadı,sen colde bir hafta yasayamazsın.
o insanların hayatını ve col kosullarını iste o zaman anlarsın..
o nu tanımak için hadisler bir kenara bırakılmalıdır. buhari, hadisleri doğruluk derecelerine göre ayırmaya çalışan ilk hadisçidir. kitabını ise peygamberin ölümünden 200 seneden fazla sonra yazmıştır. buna ne kadar güvenebilirsiniz ki? örneğin, peygamberin okuma-yazma bilmediği de doğru değil, hadis uydurmasıdır. kuran da peygambere "ümmi" dendiğini gören uydurucular, bunu okur-yazar olmayan şeklinde algılamışlar ve o şekilde uydurmuşlardır. halbuki örnek göstereceğim birkaç ayetle "ümmi" kelimesinin anlamı anlaşılabilir:
"3/20- Eğer seninle çekişip-tartışırlarsa, de ki: Ben, bana uyanlarla birlikte, kendimi Allah a teslim ettim. Ve kitap verilenlerle ümmilere de ki: Siz de teslim oldunuz mu? Eğer teslim oldularsa, gerçekten hidayete ermişlerdir. Fakat yüz çevirdilerse, artık sana düşen yalnızca tebliğ(etmek)dir. Allah, kulları hakkıyla görendir."
"3/75- Kitap Ehlinden öylesi vardır ki, bir kantar emanet bıraksan onu sana geri verir; öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet bıraksan, sen, onun tepesine dikilip durmadıkça onu sana ödemez. Bu onların ümmiler (Ehl-i Kitap olmayanlar) konusunda üzerinizde bir yol (sorumluluk) yoktur demiş olmalarındandır. Oysa kendileri (gerçeği) bildikleri halde Allah a karşı yalan söylemektedirler"
"2/78- Onlardan bir kısmı ümmidir. Kitabı bilmezler; (bildikleri) bir sürü asılsız şeylerden başkası değildir ve yalnızca zannederler."
görüldüğü gibi kitap verilmeyen yani ehli kitap olmayan topluluklara "ümmi" denmektedir. peygamber kitap gönderilmemiş bir kavimdendir.
peygamberden ümmi diye bahseden ayetlerden bir örnek:
"Yanlarındaki Tevrat ve incil'de yazılı buldukları o elçiye, o ümmi Peygamber'e uyanlar (var ya), işte o Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar. Ağırlıklarını ve üzerlerindeki zincirleri indirir. O Peygamber'e inanıp ona saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen nur'a (Kur'an'a) uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır."
araf 157
escinsel iliskide bulunanlarin oldurulmesini soyleyen, ama taif halki tarafindan taslandiktan sonra cebrail'in dagi taif'in uzerine indirme onerisine "eğer yüz sene sonra bile olsa içlerinden bir tane hayırlı insan çıkacaksa, ne olur onları helak etme" diye karsilik vermis peygamber. yani neymis, peygamber taslamaktan ve allah'i reddetmekten daha agir suclar da varmis.
bazı müslümanların tapınak haline getirdiği kişidir: hırkasını, saç ve sakal kıllarını, ayakkabısını, dudaklarının değdiği kadehi öpüp, yüzlerine sürmek için insanlar birbirini ezer.
''ey nas: içinizde muhammed'e tapanlar varsa, iyi bilsinler ki muhammed ölmüştür. allah'a ibadet edenler varsa, iyi bilsinler ki allah bakidir, asla ölmez.''
"ben kainatı onun yüzü suyu hürmetine yarattım" dedi.
kul sordu: "iyi de ondan önce niye bir sürü insanı peygamber yaptın?". düşündü, düşündü... cevab veremedi.
"Muhammed, yalnızca bir peygamberdir. ondan önce nice peygamberler gelip geçmiştir. şimdi O ölürse ya da öldürülürse siz topuklarınız üzerinde gerisin geriye mi döneceksiniz?iki topuğu üzerinde gerisin geri dönen kimse, Allah 'a kesinlikle zarar veremez. Allah ,şükredenleri pek yakında ödüllendirecektir."(Al-i imran,144)
kainatin yaratilma sebebi oldugunu dusunenlere sonsuz saygim var. ama o olmasaydi dunya suan degisen fazla birsey olur muydu bence cok fazla olmazdi. trilyonlarca insan gelip gecti ne yazik ki dunyanin yasamasi icin kimseye ihtiyaci yok .
allah(c.c.) alimdir. alim ilim sahibidir. lakin allah(c.c.)'ın ilmi madde gözü ile idrak edilebilen ilimler ile mukayese edilemeyecek şekil ve yapıdadır. imanın esaslarından olan kadere iman kaidesinde bahsedilen kader mevzuu da işte bu ilmin tabii bir sonucudur. allah(c.c.)'ın ilmi sonsuzdur. lakin belki de sonsuzluk kavramının kifayetsiz kaldığı yegane anlardan biri işte tam da bu anlatım esnasında karşımıza çıkar.
Allah, size açıklayarak anlatmak, sizi sizden öncekilerin sünnetine iletmek ve tevbelerinizi kabul etmek ister. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (NiSA SURESi / 26)
Geceleyin ve gündüzün barınan her şey O'nundur. O, işitendir, bilendir. (ENAM SURESi / 13)
... ve insan allah(c.c.)'ın kemalatlarının taşıyıcısı ve açığa çıkarıcısıdır(vesiledir). tıpkı yaratılmış diğer her varlık gibi. lakin yaratılmış varlıkların latiflik kıstası vardır ki, her varlık ancak imkanı dahilinde allah(c.c.)'ı yansıtır. insan bir taştan, melek ise insandan daha fazla imkan sahibidir. lakin bilemeyiz, göremeyiz.
eşya latifleştikçe göze görünmez olur,
solucan kanat taksa yerde sürünmez olur... (necip fazıl)
mevzu oldukça derin olmakla birlikte eğer bahsi geçen hadis-i kutsi'ye yani "sen olmasan felekleri yaratmazdım" a gelirsek, konu şu şekilde açıklanabilir; allah(c.c.) daha kainatı yaratmadan evvel yaratacağı insanları gördü. onların gönüllerinde kendi yansımasını ve kemalatlarını bildi. o insanların içinden bir kısmını ayırdı. onlardan allah(c.c.) dostları çıktı. bir kısmını daha ayırdı. o kısımda letafet fazlalığı vardı ve o kısım peygamberlerdi. peygamberler içinde hz. muhammed(sav)'in gönlünde öyle bir yansıma gördü ki bu yansıma ile cemalat ve kemalatların açığa çıkması(bilinmesi) gayesi ile varolanları yarattı. zira başka bir hadis-i kutsi der ki;
buradaki en mühim husus, allah(c.c.)'ın kemalatlarını göstermek istemesinin ardındaki esasgayedir. bu gaye, Allah(c.c.)'ın cemalini ve kemalini kıyaslamak ve mukayese etmek için değil, yaratılmış olan insanların kendi kemalatını artırması ve imtihan içindir.
bu anlatım tasavvufa yakındır. lakin bu iki hadis-i kutsi'nin de doğruluğunu kabul etmeyen az sayıda da olsa ilahiyatçı mevcuttur.
elbette en doğrusunu allah(c.c.) bilir. hatam var ise affola...
birilerinin örnek alması gereken insan..
gelmiş geçmiş en iyi komutan.
en iyi düşünce adamı.
en yenilikçi, devrimci.
en akıllı.
en hoşgörülü.
en muhteşem.
aramızdaki yahudi bozması sözde ırklara mensup sözde bazı müslümanların hadislerini tekrar tekrar okuyup anlaması gereken kişi..
gerçi, adam sadece kavgam'ı okuyup tüm dünya meselelerini çözdüğü için gerek duymaz. kuran okumamıştır ki çünkü daha.
yaşadıkları ensest ilişkinin tramvasından kurtulmak için kendilerini götten hadis uydurmaya adamış ateistlerce yine saldırılmaya çalışılan kişi. be hey sığırcık, hadis dediğin şey hazreti muhammed'in kendi ağzından çıkan sözler değil mi? hangi insan yaptığı katliamları, pislikleri sağa sola anlatır? kim bunların yazılı belge olarak kalmasına göz yumar?
azıcık mantıklı şeyler sallayın. bok atmaya çalışırken bok çukurunun tam ortasında olduğunuzu unutmayın.
bazılarının hadisleri g.tünden anlayıp utanmadan b.k attığı Allah ın elçisi son peygamber ,
böyle tipitipler işine gelmedi mi asırlar öncesinde mi yaşadın ? nerden biliyosun der
işine gelirse de kendi içinin pisliğine göre g.tünden anladığı hadislere yorum getirir adı düşünce özgürlüğü olur .
azgelişmiş çöl bedevisi mantığı ile savunulmaya çalışılan islam peygamberi.
"ensest ilişki kurbanlarının kirletilmiş masum bedenleri üzerinden rant sağlama zavallılığı" türü bir faziletsizlik çölünden ya da "gö.t ve bo.k sıfatlarını hz muhammed adıyla aynı cümle içinde kullanmak" gibi bir erdemsizlik çukurundan, islam dininin peygamberini savunmaya çalışmak bence tam bir aymazlık, basiretsizlik ve düşüncesizliktir. ötesinde saygısızlıktır.
bu üslup eleştirisinin dinlere inanmayan birinden gelmesi, aslında günümüzde islamiyeti savunmak iddiasıyla müslümanım diye ortaya çıkanların gerçek durumu da gözler önüne sermektedir, ki müslümanlık zannedilen o nadanlığın acilen bir yana bırakılması ve öncelikle insan olunması ilk kuraldır. üslup; edep; terbiye ve bilgiden yoksun birinin ne kendine ne de çevresine faydası olur. örneğimizdeki gibi elini attığı her kavrama, içine girdiği her oluşuma zarar verir.
halbuki bu yaşamda önemli olan düzgün bir ahlak sahibi doğru bir insan olmaktır. erdem içinde var olmaktır. meramını insana yakışır, insana hitap eder bir tarzda ifade etmektir, ki nihayetinde adamlık vasfına uygun davranmaktır.
her şey insan içindir. elbet kutsal olan insandır.
Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahin da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O'ndan en çok korkanınızdır."
böyle okuyunca çok güzel oluyor da, insanları köleleştiren, köleleri kendine hizmet etmek zorunda kılan da siz değil miydiniz diye düşünüyor insan.
"burak" isimli gözün gördüğü son noktaya adım atabilen binekle kudüs'e giden, oradan da allah'ın huzuruna en çok yaklaşan. aynı yolculukta bir kısım peygamberlerle görüşen.
rabb'in huzuruna çıkıp; nebilere verilen selamı tüm salih kullar adına alan resul. allah bizi o salih kullardan eylesin, amin.
musevi ve nasrani dinlerin peygamberlerinin imamı, bahsi geçen peygamberlerin ismiyle zikrettiği ve kavimlerine ona uymasını salıkladığı.
vaktinde önde gelen bir çok musevi ve nasrani alimin bizzat iman ettiği. etmeyenlerin de "kibirlerine" yenildiği peygamber. zira ebu cehil bir zenciyle aynı safta namaz kılmaktan ar etmiştir kendince, bir çok yahudi de peygamber kendi soylarından olmadığı için kabul etmez.
kalbi mühürlü insanların anlayamayacağı kişi. inkar edenler ona hakaret eder ama bilmezler ki allah onlarınn kalbini mühürlemiştir! insanların en şereflisidir, ümmetinden olmak en büyük şereftir, şefaati arzulanandır...