hayırlı olsun demeyen mi dedirtmeye çalışan mı

entry1 galeri0
    1.
  1. "daha görgüsüzdür" önermesinden önceki soru cümlesidir.

    bilindiği üzere, toplumumuzda var olan bir adap kuralıdır "hayırlı olsun" demek ve "hayırlı olsuna gitmek". herhangi bir eşya edinen veya evlenen veya çocuk sahibi olan birey, yakınlarının hayırlı olsuna gelmesini bekler. gelmeyenler ise ayıplanır ve hatta toplumdan dışlanır.

    şimdi gelelim asıl edepsizliğin ve görgüsüzlüğün kimde olduğuna. hayırlı olsun dedirtmek için yırtınanda mı, yoksa gelmeyende mi?

    görgüsüz bireyin en karakteristik özelliği, sahip olduğu eşya (şeyler) ve evlatları insanların gözüne sokmaya çalışmasıdır.
    denilebilir ki "evlatlar neden maddi bir varlık, bir malvarlığı konusu gibi ele alınıyor?".
    buna verilecek cevap şudur ki, evlatlar, insanların kendi evlatlarıyla olan ilişkilerinde manevi, dışarı, ele güne karşı olan ilişkilerinde ise maddi bir varlık olarak ele alınır. bu yüzden toplumsal bir ilişki konusu olan yazımızda maddi bir varlık olarak ele alınacaktır.

    evet dediğimiz gibi görgüsüz birey, çaktırmadan veya açıktan, kendi sahip olduğu şeyleri etrafına gösterme gayretinde olan ve "ele güne karşı" yaşayan bireydir.

    bu anlamda, toplumdaki "hayırlı olsun"a gitmediği için eleştirilen, ayıplanan ve dışlanan bireyler bu anlamda sorunlu karşılanmamalıdır.

    zira hayırlı olsuna gitmek müessesesi, toplumdaki söz konusu görgüsüzlüğe hazırlanmış bir kılıftır.

    toplumsal ilişkilerden örnekler:
    "evi alalı iki yıl oldu, x, henüz hayırlı olsuna gelmedi". [evimizi x'e gösteremedik, havasını ona karşı atamadık]

    "arabaya baktı baktı da bir hayırlı olsun demedi". [kıskandırmam işe yaradı aslında. kıskandı ama alta girmedi]
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük