(#6445097) nolu entriye cevap düzeltme: evet gurur duymak! çünkü o din yalnızca kendiniz yemeyin etleri bonfileleri, yılda 1 kez, evet sadece 1 kez fakirlere, ihtiyacı olanlara da verin diyor. onlar da yesin, bencillik etmeyin diyor. bu bir canlıyı kestiği için duyulan gurur değil, muhtaç bir insanı mutlu ettiği için duyulan gururdur. *
canlı hayatına hiç bir saygısı olmayan insanların ben bir sineği bile incitemem demesi yerine inandıkları dinin ki bu din onlara kurban kesin,sevap kazanın artık cennet sizindir gibi bir zırvalığa inanarak besin piramidinden bi haber olup,her canlının doğada yaşamasını sağlaması için besin piramidinde kendisinin altında olan canlıları tüketmesini bilmediği halde, yani bu durumun hayvandan hiç bir farkı olmayan ve besin piramidinde bulunan insanın canlıların içinde en zeki olmasıyla özünde tanrı kavramını yaratmış olmasını,kendisinin de inandığı dinin aslında sadece bir insanın hayal dünyasının bir ürünü olduğunu yani kurban kesme gibi bir dinsel törenin,aslında hayvansal içgüdünün verdiği bir dürtüden gelen bir hareket olduğunu kavrayamamış bir insanın talihsiz açıklamasıdır.
müslüman bir insanın inançı gereği allah rızası için bir hayvanı kurban etmesidir.kurbana hayvan kesmek gözüyle bakmak islamı özümsememiş cahil insanların yapabileceği bir iştir.kurbana hayvan kesmek olarak bakan arkadaşlar kasaptan ette almıyorlardır heralde.içlerinde bu kadar hayvan sevgisi varsa. tabi bu arkadaşlar hayvandan geldikleri sanan evrimcilerdense içleri açıyordur heralde!ancak doğdaki herşey insanoğlunun faydalanması için yaratılmıştır.kurban bayramı insanlar arasında yardımlaşma duygusunu kuvvetlendiren bir olaydır.bu olaya et yada para üzerinden değerlendirenler büyük yanılgı içindedirler.
evet bugün gördük ki bir canlının hayatına katletmek yardımlaşma duygusunu arttırıyor.gideyim bi tavuk alayım keseyim oradan bi kaç sokak köpeğinin kafasına sıkayım da duygu dünyam genişlesin.boşuna almamışım bu nicki
hiç olmazsa ne oldukları bellidir. birşeye mensupturlar. piç gibi bir oraya bir buraya gitmemektedirler. allah hidayet versin. *
ayrıca sen zaten kurban bayramı sadece hayvan kesmektir diye düşünüyorsan o da senin hayvanlığındır.
hayvan:Canlılar dünyasının ökaryotlar (Eukaryota) üst âlemindeki hayvanlar (Animalia) âleminde sınıflanan canlıların ortak adıdır.
kaynak:vikipedia
bir de yan anlamları mevcuttur.örnek,"zaten kurban bayramı sadece hayvan kesmektir diye düşünüyorsan o da senin hayvanlığındır".bu cümledeki hayvan kelimesinin anlamını elbette herkes anlamıştır.ha bunu üstüme aldığımı sananlar,yaran varsa niye gocunuyon diyenler de olacaktır.anlatmak istediğim yazılanlara bakınca güzide yazarlarımızın kendilerini hangi anlamda gördüklerini yazdıklarıyla belli ediyorlar.
not:yarası olan gocunmasın
yarası olanın gocunması değildir durum.şayet öyleyse bu başlıktaki islam karşıtı girilerden de bu durum anlaşılabilir.bu düzenin,islamiyetin türkleri çok çabuk düzene sokması,bir '-izm' in en fazla 70-80 sene hüküm sürebildiği dünyada 700 yıl bir düzenin işlemesi mutlaka yara oluşturacaktır tanzimat bünyelerinde.provokatif hareketler bunlar.
kedi kesilmesine neden bu kadar takıldığını anlayamadığım insanların mensub olduğu dindir. hayır sonuçta koyunda hayvan kedi de. seninki din de onların ki ne peki?
şimdi baya bi geçmişe gidelim.insanların toplumsal yaşama geçtikleri,daha sosyal olmaya başladıkları bir döneme gidelim.
o zamanlar insanlar doğanın kendilerine sunduğu nimetlere teşekkür etmek ve şükranlarını sunmak amacıyla tören düzenlerlerdi ama bu törenler dinsel değildi çünkü ortada daha bir tanrı falan yok sadece tabiat ana vardı.sonra işler ters gitmeye başladı.ektikleri topraklardan verim alamadılar.yaşamaları için besine ihtiyaçları vardı ve anladılarki doğa verdiklerinin karşılığını istiyor.bu sefer doğadan bir parça alarak ki -bu bir taş bir tahta olabilir- insana benzeyen biçimler verip bu yaptıkları şeylerin önünde eğilerek şükranlarını göstermeye başladılar. (bkz: putların geçmişi.)bu da yetmeyince bu sefer adanma ihtiyacı hissettiler.doğanın geçmiş zamanlarda doğumu da simgelediği görülür.bunun karşılığı olarak ancak ölümle adanmanın çare olacağını düşündüler ve her hasat zamanı sonrası bir sonraki ürünlerinin bolluğu için yeni bilhassa daha verimli olur diyerek yeni doğan bebekleri adadılar.(kısacası katlettiler)
aslında bu durum doğal yaşama dürtüsünden kaynaklandı.çünkü ölümden korkuyorlardı.yaşamaya devam etmeliydiler.
bu noktada insanın inancı evrimleşmeye başladı.ölümü düşünmeye başladılar.ölen insanların geriye bir daha dönmediklerini görünce dehşete kapıldılar.bu hayatın ebedi olmadığı her insanı bekleyen maddesel sürecin aslında yeni bir başlangıcın olması gerektiğini anladılar ya da buna inanmak istediler.bu sefer kimi toplumlar bir tanrının olduğunu bu dünyanın aslında ölümden sonraki yaşama bir ön hazırlık olarak gördüler.bu dünyada yaptıkları ölümden sonra mutlaka kendilerine geri döneceğini anladılar.kimi toplumlarda ise bir tanrının varlığından önce maddesel sonun aslında bitmediğini ,öldükten sonra başka bir bedende tekrar hayata döneceklerini kabullendiler. (bkz: reenkarnasyon)daha sonra ise yavaş yavaş tanrı fikri insanların kafalarında şekillenmeye ve evrimleşmeye başladı.aslında anlattığım bu süreç 4-5 bin yıllık bir zamana tekabül eder.bu zaman diliminde hangi toplululuk olursa olsun,hangi din ya da mitolojik efsaneler olursa olsun hepsinde birer adanmışlık görülür.bu adanmışlığı ise hep kanla ödediler ve bu günümüze kadar geldi hala da devam etmekte.bugün ki dinsel ayinin bile aslında 4-5 bin yıl öncede yapıldığını anladık.o zaman insanlar cahildi,onlara yol gösteren kimsede yoktu. (bkz: tanrının sonradan ortaya çıkması)ve gördük ki binlerce yıl önceki cehalet hala devam etmekte...
not:hayata ve insana dair pek bir şey bilmeyen, az bilgisiyle de çok ses çıkaran insanın yaklaşımı