topuklu ayakkabı hastasıyımdır, bir bayan için tek seçenek olarak görecek kadar ama, yok yahu, hiç olmamış. taşıyamamış. yok mu sizin bir moda danışmanınız falan? hani renk uyumu, ayakkabı modeli güzel de, size gitmemiş hanım efendi. aşırı sırıtmış. bu kadar çok dikkat çeken birşey taşıyabilmek için, sadece ayaktan fazlası gerekiyor.
5 sayfadaki 114 entry'de tek bir "şövalye" veya "nişan" kelimesi geçmiyor sevgili sözlükçüler. ama nedense hiç şaşırmadım. adamlar dikkat çekmek istediklere yere gaaaayet güzel dikkat çekmişler. unutturulması, dikkatlerden kaçırılması gerekeni de yine gayet iyi unutturmuşlar.
abdullah gül ve eşi niçin buckingham sarayı'na gitmiş diye merak ettiniz mi hiç?
neyse ben cevaplayayım, sayın cumhurbaşkanımız abdullah gül, kraliçe elizabeth'in ona yüksek şövalye nişanını takması için orada bulunuyordu.
amaan boşverin bunları yeaa, topuklunun boyunu, başörtüsünün nasıl bağlandığını, renk uyumlarını filan konuşalım biz, şövalyeyse bize mi şövalye? dimi ama?
mesele kafaya türban takıp altına o topukluları giymek değil, mesele bir ülkenin first ladysinin kendisini ucuz pop şarkıcıları gibi gösteren bu iğrenç ayakkabıları giymesi. kraliçenin haklı olarak öyle bir bakışı var ki ben hayrünnisa hanım adına utançtan yerin dibine girdim. yardıra yardıra gidiyor kadının üzerine, az sonra dengesini kaybedip düşecekmiş gibi. hiç taşıyamamışsın sen o ayakkabıyı, sen o tür fantezi ürünleri evinde kocanın karşısında giymelisin, ingiltere kraliçesinin önünde değil. rezalet. nasıl arap ülkelerinin prensesleri ülkemize geldiğinde abartılı makyajları ve kıyafetleri ile dikkat çekip alay konusu oluyorlarsa aynısıdır bu, aynı şekilde görgüsüzlüğümüze güldürdük dünyayı. hayır neyi kanıtlama çabasındasın, hem türbanlı hem modern mi oldun şimdi? sadece gülünç olmuş ama gülmek gelmiyor içimden.
rezil olduğumuz ayakkabıdır. keşke birilerinin karşısına çıkmadan önce prova yapsaydı. vücudunu hakim olamayan, lise çağlarında yeni yeni topuklu ayakkabı giymeye başlamış kız gibi görünmüş. üzücü.
Kraliçe 2. Elizabeth'in 2008'deki Türkiye ziyaretinde gül'e takdim ettiği, ''Yüksek Şövalye Nişanı''nı da takması için ingiltere'ye gidildiğinde kullanılan ayakkabı.
cumhurbaşkanımız abdullah gül'ün güzeller güzeli eşi sayın hayrünnisa hanıma gayet yakışan ayakkabıdır. ayrıca sözlükçülerin 5 aylık maaşlarıyla bile satın alamayacakları bir ayakkabıyı eleştirmeleri gerçekten bünyede kahkaha atılmasına vesile olmuştur.
yarın öbürgün hesab sorulmasını sağlayacak ayakkabıdır. sadece topuklusu değil makyajı da aynı şekilde olacaktır, förstleydi olduğu için kameralara takılan poposu da, başına yaptırdığı topuzu da. artık koltuk uğrunaydı hepsi allah ım derler.
herkesin yazdiklarima cok sinir yapip beni eksi manyagi yaptigi ayakkabilarmis bunlar efenim..
simdi burda anlasilmamis birseyler var.
begenmememin amaci hanimefendinin turbanli olmasi meselesi degil bir kere.izana uydurup yakistirdiktan sonra kisi diledigi herseyi aksesuar olarak varsin kullansin ancak "yakistirmak kaydiyla" yoksa sokaklar basindaki esarba ragmen son derece sik alimli kadinlarla dolmus durumda.
ancak moda dunyasinda sokak modasi denilen seyi , aristokratlar pek takip etmez.
onlarin kendi aralarinda uyguladiklari bir takim ritueller var desem sanirim tesbihte hataya dusmem.
mesela ; gun icinde henuz gunes tepenizde duruken oglen yemegine yada 5 cayina 15 cm topuklu ile gidemezsiniz.
topuk boyu mumkunse 2-5 cm arasinda olmalidir.
hayrunisa hanimin kullandigi tarzda ayakkabilar acikcasi o kesimin ozellikle uzak durdugu ayakkabilardir.
eger cok giyilmesi icab ediyorsa gece 12 den sonra kullanilir. cunku goze carpmayacagi saat ancak o saatlerdir.
simdi bu hatayi bir cok turk kadini yapiyor. ancak onlar aristokrat olmadklarindan , kendilerine ciddi bir statu sorunu yaratmaz bu durum.
peki hayrunisa hanimi bu hataya surukleyen sey nedir onuda soyleyeyim hemen.
hayrunisa hanimin kullandigi tarzdaki tayyorler biraz kiloluve basen kismindan sorunlu kadinlarda hem cok ise yarar hem oldugundan iri ve kilolu gorunmeye yol acar.
bu off goruntuyu ancak boy ve kilo durmunu esitlemeye calisarak bozabilirsiniz.
cumhurbaskani esi iste bu taktigi uygulamis ancak secilen ayakkabinin tarzini hesab edememis.
dolayisi ile kapali oldugundan dolayi tarzini elestirmiyor bunca insan.
tam tersi konumuyla paralel giden bir tarza sahip olamadigini anlatmaya calismis cogu kisi.
yoksa ben de isterdim ki burda cumhurbaskanin esinin ayakkabisindan ziyade , daha farkli yararli birseyler anlatayim sizlere. mesela kongo kanamali kene isirigindan nasiplenenlerin ilk 48 saatlik halleri yada yagmur ormanlarinda yetisen ve bilmem kac senede , yalnizca tek cicek veren. zart ciceginin zort turu hangisidir? gibi seyler ama nasip kismet buymus , fazla kasamicam aksam aksam .. akli mantigi calistirip aslnda cogunuzun ( yesil yazarlari kastediyorum) ve biz necip turk milletinin imajini korumak adina yapilan elestiriler bunlar . evet iceride cok farkli renkleri tasiyan bir milletiz ancak disariya tek rengiz. biraz daha akl- i salim dusunmek iyiyi yuceltip, zayif yonlerin guclendirilmesine calismak daha akil kari gorunuyor.
koru korune baglilik ve ben'cilik aptalliktan baska birsey degil zira.
kopruden sonraki edit: bunu da anlamaiyip hala eksiliyorsan, artik ebenin ami !
bunca açlık, sefalet, işsizlik, şiddet, zam, bıçak, kemik, mal.. ** varken halkın uykusunu kaçıran, hızır gibi yetişmiştir
hayrunnisa hanımefendi ve 15'lik aparatı,,
kendisine, "halk yiyecek ekmek bulamıyor, ne yapalım?" gibilerinden bir soru yöneltilecek olsa,*
hanımcığımızın cevapı marie antoinette'ninkinden farklı olmayacaktır kuşkusuz.*
sokaktaki bacımız giyse hayrunisa hanım zihniyetli emmilerin bu ne lan diyeceği ama firstlady giyince kraliyet ailesiyle yemek yiyebileceği türden bir şey. kimi insanlara metallica'nın turn the page klibinide hatırlatan beyaz, senin benim giymeyeceğimiz bir ayakkabıdır.
bu ülkede demokrasiyi ve özgürlüğü savunanlar, özgürlüğü sadece kendi dünya görüşüne uygun insanlara layık gördüğünün kanıtıdır. bu özgürlüklere kıyafet özgürlüğü de dahildir. herkes istediği gibi giyinme hakkına sahiptir. olay moda açısından değerlendirilirse o ayrı tabi.
edit: akp li değilim. inanmayanlar entrylerime bakabilir.
