oraya gidilince ne olduğunu bir türlü çözememiş, anlam verememiş, belki de hiç düşünmemiş insadır.
bir de şahsi görüşüm, alkol seven ve hayatı sarhoşluk tadında yaşamayı seven biri olarak, kahve ve ayıltma etkisini sevmediğinden, oraya gideceğine gün batımı iki tek atmayı daha karlı gören kişinin yapacağı en mantıklı harekettir starboka gitmemek.
gittiği takdirde nasıl çıkacağını da bilemez bu insan. orda sıkışıp kalır, ömrünü o garip ortamda hüpür hüpür çıkan sesler etrafında sürdürür. yazık lan.
elbet bir gün gitmesi muhtemel insandır. ama en komik yani buraya gitmemesini ideolojilere bağlamasıdır. yalancılıktan öte gitmeyen bir harekettir efendim bu. yani emperyalızme karşı olmak için bu starbucks!a gitmemeik mi gerekiyor? hadi tamam gitmedin de bu kadar mı? "kahrolsun amerika" ve starbucks'a gitmeyince emperyalızm karşıtı mı olunuyor nedir yani? başka her boku yiyip de saçma bir şekilde gidenlere tepki gösteren bir çoğunluk var diye gitmemeye çalışmak oldukça komiktir. kasmayın kendiniz gidin oturun kahvenizi hatta diğer alengirli şeylerini için pişman olmazsınız lan! ayrıca emperyalizm emin olun bundan bir şey kazanmaz. zira sen oralara gitmemeyi karşıtlık olarak akıl edebilecekken eperyalizmden nemalananlar bunu akıl edemez mi? bu kadar yapmacık olmanın lüzmü yok!
başta endonezya olmak üzere afrika ülkelerinde yaşayan çocukların on saatin üzerinde çalıştırılıp, bir dolara mükafatlandırıldığını bilen insandır. amaç kahve yapmak.
çük kafalı japon askeriyle benzerlik göstermektedir. ağız tadına girsinlerdir. terbiyesizdir üstelik. ekmeğe verilen parayı buralara vermezler ya, o insanları hiç anlamam ben.
orda kahvenin kaç para olduğunu bile bilmeyen insandır. sadece olayın gereksiz olduğunu bilir. bunun yerine annesine kahve yaptırır bu insan. dur lan aklıma gelmişken...
hergün işe ya da okula giderken önünden geçtiği, anlamsız kalabalığın olduğu cafenin, sonradan biri sorduğunda starbucks olduğunu farkeden insandan farkı olmayan insandır. o saate kadar yaşamamıştır, mal gelmiş mal gidecektir. ömrü hayatında bir starbucks görmemiştir, hergün önünden geçmiş ama bir kere içine girmemiştir. vah vahtır, tüh tühtür, ziyandır. *
bir fincan kahveye bilmem kaç milyon ( veya ye ta le ) vermeyi kendisine yediremeyen ya da bir başka deyişle baba parasını yemekten zevk alan ve küçük beyinlerinde aslında bunun eziklik duygusunun dişavurumu olduğunu idrak edemeyen zibidilerin arasına karışmak istemeyen mantıklı insandır.
ideolojik sebepler ve dünya halklarını düşünen, onlarsız hareket etmeyen, "şimdi somali'de bir çocuk aç" diyerek ekmeği az yiyen, "küba'da bir fahişe sardı" diye puroyu vitrinde saklayan, dünyevi zevklerin hemen hemen hiçbirisini diğer yoksul halkları düşündüğü için tatmayan, "bir çocuk brezilya'da iç çatışmalara kurban gitti" diyerek az içki içen, kapitalizmin en büyük silahlarından birisi olan sıgarayı kullanmayan, dünyada her gün binlerce insanın açlıktan öldüğünü bilip kendisi de günde bir öğün yemek yiyen insandır!
var mıdır böyle birisi? yani yazmakla olmuyor? ya da siz o "dünyada 2 dolara bıdı bıdı" derken bir çocuk daha ölüyor! bir çocuk daha dünyaya geliyor!bir baba evine veda edip salak bir savaşa gidiyor! bir fahişe taze bir gence aids bulaştırıyor! bir adam trilyonluk yatında viskisini yudumluyor! bir kadin metresini pırlanta alması için zorluyor! insanlar doğuyor, ölüyor, yaşıyor ya da yaşayamıyor! siz bu entry okurken!
sadece kıçı kırık bir cafe'ye gitmemekle dünyaya duyarlı olduğunuzu düşünüyorsanız acizsiniz! kapitalizm ve abd emperyalizmi tüm dünyayı tekeline almışken buna sadece gitmediğiniz bir cafe ile karşı çıkamazsınız! komik olmayın! marketten aldığınız kahveyi alt komşunuz mu yapıyor sanıyorsunuz?
kahve şekeri insanlar sizi!
daha tutarlı olun, "sevmiyorum ve gitmiyorum" demek daha tutarlı.. yokşa yaşadığınız hayat ile yazdıklarınız çok çelişir bu da kendi içinizde çöküntüye yol açabilir başka bir yazar ile sohbet ederken herhangi bir zirvede..
sigaradan bıyıkları sararmış, yıllanmış gözlerle seni bir bakışta süzen amcalarla sohbetin tanı bilen, gerçek türk insanıyla bu sohbetin fırsatını yakalamak için abbas'ın kahvesinde takılan insandır.
işte o benim.
starbucks'ta içeceği bi kahveye vereceği parayla bir gün ev geçindiren, geçindirmek zorunda olan yurdum insanıdır. starbucks nedir ki? ne bilsin garibim...
-hayatında hiç starbucks'a gitmemiş insan!
+starbucks ne lan?