en sevdiğin arkadaşlarını onun yüzünden kaybettiğin,seni deli gibi sevenleri onun yüzünden reddettiğin,arkadaşlarına hiç ayırmadığın kadar vakit ayırdığın,hiç küçülmediğin kadar küçüldüğün,hiç üzülmediğin kadar üzüldüğün insanın seni 4yıl boyunca gözünün içine baka baka aldattığını öğrendiğin andır.sana bir bardak hediye alırken hem de resmi olarak seninleyken ona marka hediyeler alması,süprizler hazırlaması hem de bunları seninleyken yapması...sana şarkılar dinletirken onu hatırlaması.daha neler neler.hayatın anlamı işte bu zaman anlaşıldı benim için.
Özellikle genç yaşta hayatını kaybetmiş birini duymak. Hiçbir dakikamizin garantisinin olmadigini ve hayatın ertelemeye gelmediğini bir kere daha anlıyorum.
Bir kadının bacaklarının arasına eğilip vajinasını yalarken saçlarınızda dolaştırdığı ellerinin sertçe kafanızı kendisine doğru bastırdığı şefkatten şehvete geçen o kısacık an var ya.
işte tam o an.