1 yaşından 34 yaşına kadar yüzlerce anlamda birleşmiş fakat her defasında kendini yenileyebilmiştir. varlığa işaret eder bu. ve her anlamda harkuladedir.
an itibariyle bunu güncellemek icab ederse, bir kız çocuğuna sahip olup bu anlam karmaşasına son vermek isterim. mümkünse biraz tombulca olsun.
hayatın tek bir hedefi/amacı varsa da bilinmediği için yaklaşık 100 yıllık kısa ve değersiz hayat sürecimizi elimizden geldiğince anların tadını çıkararak geçirmek mantıklı oluyor. sonuçta hayatınızdaki hergünü takvim yaprakları gibi düşünebilirsiniz. her günün yaprağının arkasına yaptıklarınızı yazıyorsunuz. geri dönüp baktığınızda hayatınızdaki her günün kopyala-yapıştır olup olmaması sizin elinizde. yarın ne yapacağınızı belirlemek sizin elinizde. hayatınıza ne anlam yüklemek istiyorsanız o şekilde yaşayınız. çok fazla değil ancak yeterince düşünüp bir an önce harekete geçiniz. malum zaman durmuyor ve günleriniz sayılı !!
"hayatın anlamı nedir?" sorusu aslında "bu resme bakınca ne görüyorsun?" sorusuyla benzer mantıklar içerir. hayat gibi kompleks ve birçok değişkene bağlı olan bir paradigma olarak karşımıza farklı suretlerle çıkar. ve bu suretlerde benim gördüğüm ile senin gördüğün aynı olmayabilir hatta aynı sureti görsek bile yorumlarımız farklı olabilir. yani buradan yola çıkarsak hayatın anlamı aslında her insanın kendisi ne umuyorsa odu. bu konuda sabit bir anlam çıkarmak doğru değildir.
zengin olurken sıfır yanlış ile bunu başarabilir miyiz? yani sömürmeden zengin olunabilinir mi? olunamaz. o zaman kutsal dinler, başta islam olmak üzere bu noktada uyarır!
benim için hayatın anlamı çok değil bir kaç madde:
1- insanlık onurunu kaybedecek hareketler içerisine girme. en nihayetinde karşındaki de bir fani. beraber toprak olacağız. yalakalık yapmanın, yaranmaya çalışmanın bir anlamı yok.
2- sadece bileğinin kazandığını harca veya harcama.
nietzsche ' nin de söylediği gibi, yaşamak için bir sebebiniz varsa her şeyle baş edebilirsiniz. anlamlı bir hayat, zorluklar içinde geçse bile son derece tatmin edici olabilir,buna karşılık anlamsız bir hayat da ne kadar konforlu olursa olsun korkunç olabilir.
şu an sabah üretim toplantısındayım. Bilgisayarım önümde, her birim yöneticisi gibi bende bilgisayarda çok önemli bir iş yapıyormuş gibi tribe girerek sözlüğe yazı yazıyorum.
sağ cenahımdan yüksek sesler geliyor. müdürüm orada.
bunalıyor insan, saat daha 09.00 yani kimi için gün daha başlamadı bile. benim için ise sanki öğleden sonrası yorgunluğu var.
bu kadar stres ne için? ayın başında yatacak maaş için mi?
yoksa egolarımız ve tatminler için mi?
hayatın anlamı işte tam da şu an büyük soru işaretlerine gebe.
Hedonoizm : hemen, şimdi, zevk.
Epikürizm : zevkin ve keyfin maksimuma çıkarılmasıdır.
Stoacılık : mantığı kavra, canın yanmasın.
Nihilizm : anlamı yoktur. Dolayısıyla her şey serbesttir.