+ bisikletle patikadan tepeye tirmanirken zincirin koptugu andir.
+ sevgilideki hata veren ya da cracklenemeyen bir yazilima "banane calistirmayacagim iste seni" diye trip atilan andir.
+ sevgili ile paylasilarak yapilanlarin, o uzaktayken yapmayi deneyip yapilamadiginin farkedildigi andir.
fantastik dörtlüdekilerden hiç birine gerçek hayatta benzeyemeyeceğini anladığın an.
kendi kararlarını, babanın yardımı olmadan kendinin vermek zorunda kaldığı an.
al canımı allahım diye feryat edildiğinde feryadın nekadar içten, gerçek ve cesaret dolu olduğunun bilindiği andır. hayat herşeye rağmen yaşamaya değer bu cümle oyle bir cümle ki canından can kopunca söylersin ancak.
her gün aynı işlerle meşgul olup, bu durumdan sıkılmaya başladığını anladığın an. bir de kimsenin seni arayıp sormaması, bir yere çağırmaması, bunun sonucunda da karaktersiz olduğunu ve insanlara kendini yeteri kadar sevdiremediğini düşünmeye başladığın an..
elindekilerin bittiği andır. kaybedecek hiçbir şeyinin kalmadığı, öylece boş boş bakakaldığın hayata. piyonların yoktur, ne kalen ne de vezir... mat olursun.
şah devrilir...
siz hayatınızla ilgili olur olmaz seylere üzülürken insanların gerçek acılarını farketmektir. anlasılmamaktan yakınırken hayatını bu uğurda harcayıp anlasılmadığı için ölen insanların öykülerini okumaktır. (bkz: sokrates)
siz her gün aynı seyleri yemekten ve rutin bir hayattan şikayet ederken yiyecek ekmek bile bulamayan ya da özgürce istediğini yapamayan insanların akla gelmesidir. ***
sevdicekle geçirilen birkaç güzel günden sonra evinize dönmek zorunda olduğunuz andır.
hep onun yanındaymışsınız gibi hissedersiniz kendinizi, yıllardır beraber yaşıyormuş gibi ama o ayrılık anı herşeyi tüm gerçekliğiyle ve acımasızlığıyla vurur yüzünüze. ağlayamazsınız bile en çok ağlamak istediğiniz anda, ağlarsanız ne kadar üzülecektir o; o'nun üzülmesindense gözyaşlarınızı içinize akıtıp gülümsersiniz. *
uzak ilişki yaşamak zor zanaat..