bunlar ne otuzunda evlenebiliyorlar ne de hayatlarını yaşayabiliyorlar. öyle arafta kalıp ziyan zebil sönmüş bir kara delik olarak hayatlarını tamamlıyorlar. s. hawking de olmasa onları sallayan yok.
otuzundan sonra evlenmek için paçaları tutuşacak ama bu sefer de evlenmelik erkek bulamadığı için bunalıma girecektir.
bu bunalımla bulduğunun kucağına atlayıp evlenmesi muhtemeldir. ya da armudun sapı, üzümün çöpü derken umutsuzluk deryasına dalması.
günümüzdeki evliliklerin sonunu gören. en güzel çağlarında büyük sorumluluklar almak istemeyen. hayattan beklentileri olan akıllı kızdır.*
belkide bu kararından vazgeçirecek biri çıkmamıştır karşısına.*
** gülünülmesi gereken başlık ve kızdır. zira otuz yaşına kadar hayatını yaşamış, herşeyi yapmış. bir kişi söylemidir. genelde evde kalmış mührü, ve damgasını yiyip. koca nineler tarafından hep konuşulur. bu kişiler. adam gibi adam çıkmadığı için erkekleride suçlar. erkekleri değil kendi beyinlerini çamaşır suyuna yatırmaları gerektiğini birilerinin söylemesi gerekiyor. *
evlenip sadece 1 kişiyle seks yapacak olmak oldukça sıkıcı diyen kadındır.
evliliği bi esaret hayatı sanan sığ zihinli bu kadınlardan etrafınızda bolca görebilirsiniz. peki kim bu kadınlar? sabırlı ol kardeşim, telefondan yazıyoruz kolay mı sanıyorsun?
bunlar gece hayatı denen hayatın kadınıdır. bakın hayat kadınıdır demiyorum, iyi idrak edin. bir bar tuvaletinde sevişirken inleyenlerini de duydum(bi arkadaştan), sevgilisini aldatanlarını da gördüm.
bu kadınlar evliliği maalesef götünden anlamıştır. onlar için evlilik bi esarettir. sadık kalamayıp, başka erkeklere meyledeceğinden emin olduğu için, "hayatımı yaşayacağım" demek daha basit gelmektedir. aslında bu tavırlarından dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. en azından evlenip millete boynuz takmıyorlar (tabi 30 yaşına kadar, gerisi belli olmaz).
sevip sevildiği bir insanla güya hayatı yaşayamayacağını söyleyip, hayatı yaşamak adı altında yapacağı sapkınlıklara kılıf uyduran bu kadının sorumluluk duygusu da son derece zayıftır. o yüzdendir ki bu sorumluluktan öcü gibi korkmaktadırlar.
sevip sevildiğin, boynuzlamayacağın, her şeyi paylaşabileceğin biriyle de hayatı yaşayabilirsin. hayatı yaşamak dediğin sürtmekse bar bar, disko disko, eşinle de yapabilirsin. kime maval okuyorsun sen? konsere de gidebilirsin eşinle unuttum bunu.
senin tek sorunun sadık kalamayacağını, tek eşli olamayacağını adın gibi biliyor oluşun, itiraf et artık. hayatı yaşamakmış, pehh. yaşadığınız hayatın içine attırayım ben. zira fazladan bi sperm lekesinin bi zararı olmaz sizin o yaşamak istediğiniz hayatınıza.
"özgür kız hayatı"nın bünyesinde bırakacağı yaralara sonradan ah vah edecek kızdır, günümüz kadınlarının mutlu görünüp iç dünyasında fırtınalar kopmasının sebebi budur, moda, kozmetik, feminizm, vb kadınlara hizmet için değil, kadını sömürmek için icat edilmiştir.
evliliğin boğucu olduğunu düşünen kızdır.
eğer ilerde kocanın dizinin dibinde oturacaksan, çalışmayacaksan, sadece 'ev hanımı' olarak kalacaksan 30 dahi erkendir.
Bekle yaşın olsun 40, eğlenceden bık ve evlilikle monoton bi hayata başla.
Ama eğer evlenince ilişkiniz adil bi birliktelik ise, eğer hem istediklerini namusun dahilinde yapıp hem evli olacaksan yaştan yana sorun yoktur.
Düşünsenize, istediğiniz gibi kariyer yapabileceksniz, gezip tozabileceksiniz ve sevdiğiniz adam helaliniz olacak.
var mı daha iyisi?
hayatini yasar 30 una gelir, fakat gelin gorun ki artik o kadar cirkin ve yaslanmis olurki istedigi adami bir turlu bulamaz evde kalir , o hayatini yasadigi yillara hafiften kufreder.
istisnalar hariç evde kalmış kızdır. Evde kalışına kılıf uydurmaktadır. Yok evde kalmadıysa sorumluluk sahibi olmayan kızdır. Bu arada 30 yaşında kıza gelinlik de yakışmaz be.