bol yağışlı bir yerde, yalnız bir hayat sürmektir. moskova'ya geldiğim ilk aylar hayatımın en mutlu aylarıydı, uzatmadan işte şöyle özetleyeyim:
küçük bir oda. dışarıda yağmur yağıyor, ben romanıma gömülmüşüm, okuyorum. sonra hayallere dalıp kendi romanımı yazmaya başlıyorum. o romandaki karakter gibi olmaya çalışıyorum. yağmurda o ne yapardı diye düşünüyorum. dışarı çıkıp gezinirdi o. alıp paltomu çıkıyorum sokağa. yağmur yağıyor hafiften, dolaşıyorum...
hayatı yaşanılır kılmanın yolu bu entryden birşey çıkarabilmekle başlar sözlük. bu agresif yazarın 3 satırı içinizi kıpır kıpır etmişse, olayı çoktan çözmüşsünüzdür.
hayatının merkezine kendini oturtup insanların etrafında dönmesini sağlarsan işte o zaman her durumda mutlu olursun.hiçkimse kendi hayatında figüran olmamalı.
Sevmediğiniz, size bir şey katmayan, cahil, kültürel bir katkı sağlamayan insanlardan uzak durmak. Bir yakınımdan ötürü zorla görüşmek durumunda bırakılıyordum, bugün itibariyle kestim. Bir film açtım, bir kahve yaptım ve dünyadan sterilize oldum. Mükemmel işe yarıyor, valla bak.