O kadar çok neden varki aslında. Ama sanırım en çok etkileyen şey, değer verdiğimiz insanın aslında ne kadar boş olduğunu anladığımız anda başlar hayattan,insanlardan soğumak. Bir bakarız ki değer verdiğimiz insan aslında bizim tanımadığımız, bambaşka birisi. (bkz: )işte biz böyle insanlara bukelamun diyoruz. Onlar gibiler çünkü, ne oldukları belli değildir, renkten renge girerler. Küçüldükçe küçülürler.
Sehit haberleridir efendim. O bolgede tanidiklariniz varsa sormak bile istemezsiniz. Cunku soru sonrasinda alacaginiz cevap ne olursa olsun vereceginiz tepki belirsizdir. Cevap her halukarda sizi oldurecektir. Daha da kotusu siyasilerin bu olaylar sonrasi hep ayni sozleri ise incelenmesi gereken ayri bir vakadir. Ayni sekilde askerlerinde yogunlasan operasyonlari. Aksiyon almak icin kac kisinin yasi ne olursa olsun topragin bagrina gitmesi gerekir ki? Daha sonrasinda haberlerde duydugunuz 11 askerimizi sehit eden teroristlere olanlardir. Basina ne gelirse gelsin. Artik onemi yoktur
üniversite sınavını kazandığınızı telefonla bildirdiğiniz babanızın, niye diye cevap verip suratınıza telefonu kapatması.. baba işte cevap da veremiyorsun.
şu kulağımdaki duyma problemi bazen hayattan soğutuyor beni... bir lafı, bir cümleyi tekrar ettirmek çoğu zaman bana çok zor geliyor ki tekrar edene de zor geliyor... bazen utandırıyor beni bu durum... benim bu halim hayattan soğumama yetebiliyor ama bunu hayattan soğuma nedeni olarak görmem kendimi beğenmişliğimden midir bilemem çünkü tamamen duyma yetisini kaybetmiş olan insanlar hayat dolu olabiliyor... bu konuda yalan söyleyemem çünkü; çoğu zaman duyuyor numarası yapıpta hiç birşey duymamak, herkes gülüyor diye gülüp aslında söylenen o komik şeyi duymamak, bazen benim hakkımda konusulurken duymaz o denmesi ve benim duymaz o! denildiğini duymam ve bunun gibi bir çok şey cidden zoruma gidiyor... her ne kadar bu problemi espriye vurduysam, etrafımdakiler ne kadar hayat dolu olduğumu sanıp şakaları iyice arttırıyorlar. bu yazıyı yazarkende farkettim insan zamanla cidden alışıyor ama içten içe de hayattan soğuyor...