zaman saniyenin ondan biri kadar dahi geriye akmaz.
ve güç uğruna, toprak uğruna, maden ile değerli ganimetler uğruna yapılan bütün savaşlar ' zaman ' bilinci olmadan yapılmaktadır, öyle ki zaman için savaşacak olan kimseler daha durumun farkında değiller.
hayatın çok kısa bir süre olduğudur. bir an fark ediyorsun ömrün yarısı bitmiş bile. ne ara geçti bu kadar zaman ulan sanki daha dün sünnet oldum da canım sıkıldıkça şapkadaki paraları sayıyordum. ana fikir, hayatı gönlümüzde ne varsa ve ne kadar istiyorsak yaşamalı en azından yaşamaya çalışmalıyız arkaya baktığımızda vay anasını ne yaşadım bee diyebilmeliyiz.
hiç bir bok değişmiyor. her şey saçma. hayat denen olgu kadar saçma bir şey yok. yılbaşı geceleri 10 dan geriye doğru sayarak gerçekten bir şeylerin değişeceğine mi inanıyorsun? ah zavalım ah... saydıktan sonra ne oluyor. tamam saydınız girdiniz yeni yıla.. ne oldu? 10 saniye öncesinden ne farkı oldu? hayat işte böyle bir saçmalık, sahte bir sevinç. sanki bi halt oldun. önceki sene maldın da 10 dan geriye sayınca bi halt mı oldun? yok işte malsan yine malsın.
bir derede iki kere yıkanmaz der delinin biri ama zaman ve hayat kavramlarını gözardı etmiş olmalı. ahanda bu gece bu tezini çürüttüm. ve materyal diyalektiği yeni bir boyut getirdim.
3) deveye dikeni insana seveni(bunuda anladinız) lazım. Insanoğlu nankör oldugundan iyiligi her zaman teper. Iyilik yaramaz hep batar rahatsiz eder.
4) ailenden başka hatta geç annenden başka seni kosulsuz sevecek sahiplenecek kimse yok.
5) Herkese güvenmeyeceksin kendin gibi sanmayacaksin karsiyi kendin gibi degil kendinden cikip baska biri olarak goreceksin biraz karisik oldu ama yani her açıdan bakacaksin bu yapmaz etmez demiyceksen yaparda ederde.
6) hayatı ve insanları çok ciddiye almayAcaksın kararında.
1 ve 4 hariç hepsi teoride tamam pratikte sıKıntı var.