Borcunu ödemediği için, anasını sinkaf edeceğini söyleyerek küfreden alacaklısına borcunu ödedikten sonra, barışmış gibi görünerek annesinin evine yemeğe davet eden ve tam yemeğe otururlarken annesine "ana, bak bu adam seni sinkaf edeceğini söyledi" diyerek annenin "hadi ne duruyorsun kavat, sözünü yerine getir" demesi üzerine yediği lokma boğazında kalan ve utancından istakoza dönen adamın, "bir daha kimsenin anasına küfretmeyeceğim" demesiyle aldığı ders gibi derslerdir.
hayattan aldığım dersin ataerkil olmamasına dikkat edecek kadar ders aldım sanırım.
hayattan alınacak ana/en temel derslerden biri, hayatın karmaşıklığını bir iki derslik bir eğitim süreci ile kavrayamayacağımızı anlayabilmiş olmamız olabilir.
kimseye güvenmiceksin ve kimseye fazla değer vermiceksin.ben bunu öğrendim.
edit:bide son olarak sakın üniversite de hocaya bağırarak karşılık vermeyin geçirmiyo dersten.*
her türlü kötülük ve olumsuzluğun hep başkalarının başına geleceği hissiyatıyla yaşayıp giderken, günün birinde deprem denen afetin evini ve sevdiklerini senden alıp götürdüğünü gördüğün an... işte o zaman anlarsın hayatın seni iplemediğini...
insanların hayatlarına sonrasında yön veren ders tir. bu dersi aldığınız için artık kendinizi çok tecrübeli hissedersiniz.oysa ki tam olarak öyle değildir ilerde bununda dersini alabilirsiniz.
ama nihayetinde alınan ders büyükse bu sizin için avantaj olur. ama öyle bir ders tir ki "lanet olsun hiç olmasaydı" dersiniz. ancak çevrenizde sizin eski hallerinizdeki hayaller peşinde olanları gördükçe tatmin olursunuz.
not:he bu arada yanlış anlaşılmasın aşk tan meşk ten bahsetmiyorum. tek dert o olsun.