"cumhuriyetle yönetiliyoruz" söylemini bugün olduğu gibi yarınlarda da söyleyebilmek adına, yürüyüşün gerçekleştirileceği yere ulaşabilecek durumda olan her türk vatandaşının yarın için yapması gereken eylemdir. Çünkü cumhuriyet rejimiyle yönetilmek hak değil emektir.
eğer bu hayatın bir gününden kastedilen, 14 nisan 2007 pazar günü, cumhuriyetten kastedilen de halk iradesine karşı çıkarak darbe şakşakçılığı yapmaksa, ben yokum arkadaş, tüm gün paso yatar, günümü telef ederim ama yine de, cennet vatan üzerinde kirli emelleri olan güruhun maşalığına soyunmam, soyunamam, değil bir gün, 1 dakikamı bile ayırmam, ayıramam, çünkü sonradan bunu hesabını veremem...
chp, kanaltürk gibi kurumların belli kesimleri gazlamasıyla gaza gelen kişilerin olayı vatan kurtarmaya kadar getirdiği enteresan durumdur. her şey sakin, olağan, hatta iyi şekilde devam ederken boyle olaylara niye kalkışılır acaba, ne vardır bunun arkasında. madem yürüyceksiniz tek tavsiyem provakatörlere uymayında büyük olaylar çıkmasın meydanlarda ve memlekette.
kimsenim akil vermesine, yol göstermesine gerek olmayan, slogan da olmayan görev. vatansever her kesimin zaten köküne kadar sahip ciktigi vazife. götü üzerinden aklinca akil veren zirzoplar kafasina göre yorumlarini zaten yapsin dir.
sap döner keser döner.
bazı okumuş piyonlar, ata'sını, özünü bilmezlerce katılınması 'görev' bilinen anti-demokratik post-pagan ritüel. adamlar? kendi erkleri için tanımladıkları baskı organizasyonuna cumhuriyet demeye kalkıyorlar, ki kesinlikle ebede değin payidar kalası cumhuriyet idaremizi değil onların tesis etmeye çalıştığı derin cumhuriyeti kastediyorum, üniversite okumuş insanlar da bunlara kanıyorlar ya, 'oeeh' demekten gayrısı süfli kalıyor...
bir günle olcak iş diil bu. yürüyünce nolcak rte vazmıgececek adaylıktan. orduyu goreve cağır ıhtılal olsun cok gusel yakısır, en guselı dımı.bugun yuru yarın otur pekı. kolay gelsin.
Temeli büyük Türk milletinin ve onun kahraman evlâtlarından mürekkep büyük ordumuzun vicdanında akıl ve şuurunda kurulmuş olan Cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun ortadan kaldırılması ile bozulabileceği fikrinde bulunanlar, çok zayıf dimağlı bedbahtlardır. Bu gibi bedbahtların, Cumhuriyetin adalet ve kudret pençesinde lâyık oldukları muameleye maruz kalmaktan başka nasipleri olmaz. Benim naçiz vücudum birgün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşıyacaktır. Ve Türk milleti emniyet ve saadetinin kefili olan prensiplerle medeniyet yolunda, tereddütsüz yürümeğe devam edecektir. (1926 mustafa kemal Atatürk)
hayatının bir gününü anneler günü, sevgililer günü olarak kutlamak gibi bir şeydir. geri kalan günlerde annelere ters davranılır ve sevgiliye gereken ilgi gösterilmez hatta kadınlar dövülür. bu da öyle bir şey. geri kalan günlerde cumhuriyetin anası bellenir; devletin malı kişisel amaçlar için kullanılır, yozlaşmış ve hiç bir işe yaramayan ideolojiler üniversitelerde kol gezer ve cumhuriyetin temeli dinamitlenir. ha bir de yerli malı haftası var ki, ona hiç girmeyeyim.
