türkiye'de insanlar gecelik veya haftalık bilemedin aylık mevduat yaparlar. yani mevduatın vadesi kısadır. krediler ise en azından 6 aylık vade ile verilir. şu an 10 yıllık kredi veren bankalar bile var. yani bankalar kısa vadeli para toplayıp uzun vadeli para satarlar. bu inanılmaz bir risktir. banka aktiflerinin çoğunun kredi ve pasiflerinin çoğunun mevduat olduğu düşünülürse faizlerde beklenmedik bir artış olması çoğu bankanın batmasına sebep olacaktır. böyle bir durumda hiçbir banka genel müdürü hayali bir "kriz vardır" lafı edemez. kriz kelimesini ağızlarına almaları bile bankaya çok büyük zarar getirir. bu şartlarda geriye tek ihtimal kalır: hayatımızda gördüğümüz en büyük krizi yaşıyoruz...
dogru soylenen sozdur ama bunu soyleyen kisi turkiye'nin en buyuk bankasinin basindaki kisi olunca insan arkasinda baska seyler aramiyor degil. 2000 senesinde kendi bankasi dahil butun bankacilik sisteminin devlet tarafindan kurtarilmasi hadisesinde bankasinin basinda oldugundan sanirim durumu iyi biliyor; bunun arkasindan kredi karti faizlerinin, hesap isletim ve diger banka islem ucretlerinin arttirilmasi veya da hukumetten vergi indirimi vb. isteklerde bulunmasi gelebilir, anladigim kadariyla bu tur adamlar bosa konusmuyor.
