hayat

entry2357 galeri114 ses1
    55.
  1. seçme şansınızın olmadığı, bir şekilde dahil olma zorunluluğunda olduğunuz nefes alma ve verme süreci.
    (bkz: bitse de gitsek)
    4 ...
  2. 54.
  3. tesadüflerle ve tercihlerle örülmüştür. aramak, bulmak ve kaybetmek üstüne inşa edilmiştir.
    5 ...
  4. 53.
  5. tümüyle bir sahnedir yaşam ;
    erkelerle kadınlarsa bir oyuncu ;
    biri çıkar , öteki girer ve her biri ,
    kendine düsen sürede pek çok rol oynar ;
    insanın yedi dönemi yedi perde eder .
    ilk perdede annesinin kollarında cıyak cıyak bagıran
    her an kusan bir bebektir.
    sonra , elinde çantası , pırıl pırıl sabah suratıyla
    sızlanıp salyangoz gibi sürüne sürüne okula giden ,
    gönülsüz bir okul çocuğu gelir .
    arkasindan sevdalıya sıra gelir :
    baca gibi iç çeker durur ,
    ezgiler düzer sevdiğinin kaşlarına .
    onun da arkasından panter bıyıklı ,onur düskünü asker gelir ;
    desteksiz atmadan edemez ; her an her şeye hırslanıp
    kavga çıkarmak için bahane arar ;
    şan şöhret denen o sabun köpüğünü
    topun ağzındanda bile aramaktan çekinmez .
    sonra sıra yargıçtadır ;
    semiz tavukla beslenmiş okkalı toparlak göbeğiyle ,
    haşin bakışlaıyla;
    ardarda bilgece deyişler sıralayıp ,
    beylik örnekler vermeye meraklı ''yargıç'' da
    roılünü oynar geçer. sahne değisir ;
    altıncı donemdedir sıra
    sıska , terlikli , pimpirik ihtiyara gelir ,
    gözlükleri burnunun üstüne düşmüş , yanakları sarkmış ,
    gençliğinden kalma iyi korunmuş pantolonu ,
    bir deri bir kemik bacaklarına çuval gibi bollaşmıstır ;
    o tok erkek sesi yeniden tiz çocuk sesine dönmüştür ;
    ıslık gibi çıkar ağzından .
    insanlar ona ancak asırlık çınar ağaçlarına gösterdikleri ,
    hürmeti gösterir .
    ilginç olayllarla dolu tarihsel komedyamızın son sahnesi
    ikinci çocukluk ve sınırsız unutkanlıktır ,
    ne diş kalmıstır artık , ne göz , ne tata ,
    ne de başka bir şey .

    * *
    4 ...
  6. 52.
  7. hayat siz planlar yaparken karşınıza çıkan olaylardır.
    3 ...
  8. 51.
  9. asla sahnelenemeyecek bir oyunun sonsuz tekrarı gibidir.
    4 ...
  10. 50.
  11. "gezinen bir gölgedir hayat gariban bir aktör sahnede bir ileri bir geri saatini doldurur ve sonra duyulmaz olur sesi, bir masaldır, gürültücü bir salağın anlattığı ki yoktur bir anlamı" diye yorumlar macbeth.
    4 ...
  12. 49.
  13. her şey olur
    her şey büyür
    her şey geçer
    hayat kalır
    ( (bkz: yekta kopan) ın (bkz: içimde kim var) kitabından)
    6 ...
  14. 48.
  15. bir açılmamış damacanasının içinden koca bir çiğnenmiş sakız çıkan, fotoğrafı çekilen ama gazetelere verilmeyen, aa arşivlerinde kalan su markası. *
    4 ...
  16. 47.
  17. oyundan ibaret zaman birimi. ya$adıkça oyuna dahiLim icabinda..
    4 ...
  18. 46.
  19. 45.
  20. sigara gibidir namert. yakar dururuz ama o paso sönmeyi yeğler.
    4 ...
  21. 44.
  22. artısıyla , eksisiyle , güzeliyle , çirkiniyle , yanlışıyla , dogrusuyla hakikaten yaşamaya deger dolambaçlı bir yoldur . hele bir de aşık olduktan sonra cennettesindir sanki .
    3 ...
  23. 43.
  24. 42.
  25. hayat shakespeare'e göre oyuncularla dolu bir tiyatro sahnesidir. herkese ayrı bir rol biçilmiştir.
    6 ...
  26. 41.
  27. hayat, rakı sofrasında maydonoz olmaktır bir nevî.
    5 ...
  28. 40.
  29. "inanmak için görmek değil görmek için inanmak" mantığıyla bakıldığında tozpembesi tamamen ortadan kalkan zamanlar bütünlüğü. yine de hayal kurmak serbest..
    5 ...
  30. 39.
  31. kısaca;aşk cinsel yolla bulaşan ve tedavisi olmayan bir hastalıktır.
    4 ...
  32. 38.
  33. doğarsınız, ilk anda aldığınız nefesle birlikte ağlarsınız, bilmediğiniz bir şey ciğerinizi yakmıştır. bebeklik evresini geçirirsiniz mutlu veya mutsuz, fark etmeden geçen yıllardır bunlar. en sorumsuz olduğunuz yıllar 1-1,5 yıl sürer, başlarım böyle hayatın içine diyip kakanızı bile yaparsınız. ama bebeksinizdir, amanda çiş yapmış diye sevinirler bu duruma.

    sevindikleri ve sizin de sallamadığınız bu çiş yapma mevzusu daha sonra sürekli başınıza kakılmaya başlar. çocuksunuzdur daha ve anlamazsınız, ben bebekken de yapıyordum ne değişti ki dersiniz küçücük kafanızda. 2 yaşında bir büyüksünüzdür artık. çiş yapma mevzusu bundan sonra ise batırmak anlamını yüklenir. sorduğunuz öğrenmek istediğiniz her konu üff olarak geri döner. dişiniz düşer ve ağlarsınız, düşmesin dersiniz, bir parçanız ayrılmıştır sizden. ama ağlamanızı yanlış anlarlar, yüreksiz olursunuz. yüreksiz şekil değiştirir ve okul hayatınıza kopya ile geri döner. kopya çekmez ve bunun için salak damgası yersiniz. salaklık da değişir zamanla, daha önce kavga ettiğiniz oğlanlar gözünüzde bir anda değişmiş ve hoş çocuğa dönüşmüştür. ama açılamazsınız ve salak olursunuz. okul biter çalışma başlar, kendinizi o kadar kaptırırsınız ki çalışmaya, ilk solukla bağlandığınız hayata sadece seyirci olarak katılmaya başlarsınız. çalışma azmiyle dolu bir şeyleri başarmak için umutlu bir birey. ilerlersiniz. sonra aşık olduğunuzu sanırsınız. evet bu bir sanma ve yanılsamadır, bitirdiğinizde anlarsınız. bitmiştir ama sizi de bitirerek. kalbiniz acır, eski kavramlarınız geri gelir; ilk yanma, yüreksizlik, salaklık ve yeni bir kelime pişmanlık…

    pişmansınızdır, öfkelisinizdir. güveniniz yıkılmıştır. nedenlere niçinlere ve keşkelere düşer içiniz. hayat artık aşksızlıkla bağlantılıdır sizin için. kendi kabuğunuza çekilirsiniz bir dönem. duvar örersiniz başka kişilerle kendinizin arasına, halbuki tek uzaklaştırdığınız kendiniz olmuştur, kendiniz ve hayatınız. zaman geçer, aleyhinize kim bilir kaç defa akrep ve yelkovan birbiriyle buluşur ve günleri bitirir. sadece kafanızda yankılanan tik tak sesidir. duymamak istersiniz.

    bir sabah kalkarsınız derin bir uykudan uyanırmışçasına, çevreniz size yabancıdır. her şey yabancıdır. eski çevrenizde yeni bir insan olmuşsunuzdur artık. hayat aşk değildir mevzusuna döner olay. bu da yanılsamadır. aşk sadece karşındaki insanı sevmek değildir ki, kuşu, çiçeği, trafiği, kalabalığı, yalnızlığı, kitapları, işi, aileyi, dostları, açlığı, tokluğu, 4 mevsim, yağmuru sevmektir. bunu anlarsınız sararan zamanlarda.

    hayat, bazen acı bazen ise tatlı yönünü gösterir. her nefesinizle birlikte yeni yeni bilgi sunar size. onu anlamak veya reddetmem kişinin kendisine kalmıştır. işte hayat bu noktada ikiye ayırır insanı, kazananlar ve kaybedenler. kazananların kupası madalyası kendilerini bulmaktır. kaybedenlerinki ise kendisine yabancılaşmak. kendine yabancılaşmak ölüm gibidir. yaşayan ölülerin diyarında yaşamaya ve yaşlanmaya mecbur bırakır
    6 ...
  34. 37.
  35. yaşamış olduğumuz , içinde bulunduğumuz an ve sonrasıymış
    nasıl geldiğini ve geçtiğini anlamak zor diyorlar.
    çok güzel ve çok değerli olduğunu da söylüyorlar.
    çok sevilmesi gerektiğini ve büyük bir tesadüfler yumağından ibaret olduğunuda duydum
    sonuna yaklaştığını hissedenler hiç bitsin istemezmiş.
    bakalım görücez..

    (bkz: hayat ne garip vapurlar felan..)
    6 ...
  36. 36.
  37. 35.
  38. Zıdların birbiri ile uzlaşması süreci.
    3 ...
  39. 34.
  40. güzel bi isim olabilir diye düşündüğüm ve de zaten asmalı konak'ta baharla seymenin çocuklarına koydukları isim. haa onlar koyduktan sonra ben vazgeçmişimdir, olsundur, o ayrıdır.
    4 ...
  41. 33.
  42. Allah ın pek çok sıfatının karışımından oluşan bir macun ve bir sır.
    3 ...
  43. 32.
  44. Herşey in Kıymeti ve Neticesi Hayattar bir akıl ile anlaşılabilir.
    4 ...
  45. 31.
  46. Allah'ın Muhteşem bir Sanatı. Tüm Esma-i ilahisinin bir karışımı ve macunu. Ruh'un bir özelliği.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük