verici kız, eğer "vermek" diye tabir edilen eylemi direk değil de dolaylı yoldan mutlu olma amaçlı yani bir çıkar eldesi güdülerek yapıyorsa bir hayat kadını ile bir nebze benzerlik gösterebilirfakat yine de hayat kadınından farklı olarak parasını veren herkesle yatmadığı, yatacağı kişiyi kendisi seçtiği için her hangi bir insanla daha çok benzerlik gösterir ve iyice kişiyi tanımadan "iffetsiz" diye yaftalanamaz, sonuçta çıkar gözettiği kişiye bağlılık gösterip göstermediğini bilemeyiz ki çoğu kadın eşlerini maddi durumu ve mevkisini gözeterek seçtiğine göre bunda anormal bir durum yoktur. ayrıca iffetsiz olanlardan birisi bile olsa hayat kadınlarını hor görmekte haklıdır çünkü ne kendisini her önüne gelene vermiştir ne de istemediği bir kişiyle yatmak zorunda kalmıştır. seks karşılığında sonuçta bir fahişeye göre daha büyük kazanç elde etmesi de cabasıdr.
salaktırlar. kimlerle ve dahası ne olduğu belirsiz kişilerle sevişirler; "verici"lik ünvanını alırlar. bununla kalsalar iyi, bir de sohbet falan ederler bu verdikleri kişi ve kişilerle. hayat kadınlarını hor gören bu verici kızlar emin olun salaktırlar!
bir şekilde o işi yapmaya mecbur bırakılmış veya yapmak zorunda olan hemcinslerini aşağılayarak acizleşmiş gerçek sürtüklerdir bunlar.
hayat kadınlığı nedir? neden yapılır bir fikri var mı merak ediyorum bunları. insanlar ne sanıyor bunu da merak ediyorum. kim ister ki her gün tanımadığı yüzlerde cinsel açlık çeken adamın altına yatmayı veya türlü sapık isteklerini yerine getirmeyi? ben, tamamen bu işe bir şekilde bulaştırılmış zavallı kadınlar için söylüyorum bunu. toplumda hiçbir değerleri yok onların değil mi? siz öyle zannedin. böyle düşünen bir kadına da yazıklar olsun.
kadınlar onlar da.. onlar da küçük kız çocuklarıydı. aşık oldular belki, hayalleri vardı. anne olacaktı kim bilir? doğu'da kayınpederinin tecavüzüne uğrayıp bu yola düşenler oluyor töreden kaçıp veya doğu'daki baskıdan kaçabilmek için orospu çocuğunun birine aşık olup onun peşinden istanbul'a gelip buralara düşenler oluyor. bunun hor görülecek nesi var ki? bu hor görenler, siz nesiniz aristokrat mısınız? siz de fahişe olabilirdiniz. siz daha şanslısınız, üniversitedesiniz veya iyi bir erkekle sevgili olup evlenmişsiniz diye namus timsali mi oldunuz? kadın, kadının düşmanıdır diye boşuna dememişler.
daha geçtiğimiz günlerde kadınlar gününü kutladık. kadın dedik... kadın, kadına bu şerefsizliği yapar mı? birkaç ayda bir veya bazı geceler azdığında adını sanını bilmediği adamlara kendini düzdüren ve sonrada "namus bacak arasında diil kii!" edebiyatı parçalayan götlekleri, fahişe diye hor gördükleri o kadınlarla kıyaslamam bile.
alt seviyelerdesiniz, sürünüyorsunuz. onlar, en azından iş yapıyorlar. peki ya bu hor görenler? siz ne yapıyorsunuz söylesenize. kusura bakmayın ama orta malı olmuşsunuz, gelen vuruyor geçen vuruyor. aman ne güzelmiş ya!
yedikleri boku kendilerince meşrulaştırmak, bilinç altlarından yükselen kaşar sözcüğünün verdiği vicdani rahatsızlığı dindirmek, kısacası kendilerini kandırarak rahatlatmak adına sergiledikleri davranıştır.