etrafına hep gülücük saçmak, gözlerinin içinin parlaması, her daim neşeli görünmek ve/veya aşık olmak...
hayatı sadece acılardan ibaret sanmayıp onun güzel yönlerine bakarak yaşamak... bardağın boş olan tarafına üzülmektense dolu tarafını görüp mutlu olmak... bazı bazı kendini kandırmak ama çok yalan söylememek kendine... kelebekleri takıp kollarına etrafına mutluluğun kokusunu yaymakdır...
Kavrayamadığım tabir. Hayat dolu olmak ne demek diye az önce düşündüm ciddi ciddi. ilk entrye göz atayım dedim 'bardağın dolu tarafına bakmak' gibi bir şeyler saçmaladığını görünce hemen çıktım. Başlığı hortlatan yazar gibi ben de iki üç bira içtiğim zaman güzel hislere bürünüyorum ama bu hayat dolu olmak mı bilmiyorum. Misal bugün kazdağlarının müthiş havası eşliğinde denizin dibine kurduğum şemsiyenin altında bira içerken goriot baba okudum. Balzac'ın o eşsiz ifade kudreti ve kelime kombinleriyle orgazm oldum bir yandan yüzüme çarpan rüzgarı da hissedip. Bu güzelliğin esas kaynağı ne dağ ne deniz ne de rüzgardı, biradan başka bir şey değildi bana hayattan daha çok zevk aldıran. Hayat dolu olmak için yetenekli olmak lazım, biz keyif adamı olmakla yetinelim şimdilik.
Bir kere geliyorsun ve ne yaparsan yap bir saniye öncesine bile gidemiyorsun hayatın.
Hiçbir şey sizden daha kıymetli değil gülün, gezin, yiyin, için. Parasız da eğlenin güzel düşünerek ve sırıtarak.
Gerçekten değmez. Bir daha gelmeyecegin dünyaya ve hayatında olup olmayacağı belli olmayan insanlara değmez.