sipariş vermek üzere sıraya girdim bekliyorum, arkamda da bir adam pardon dedi buradan mi siparis aliniyor evet dedim bekliyor o da. neyse aldım siparisimi gectim adama bakiyorum ama ara ara anormal çünkü daha once gelmemis.belli e ne olacak bende hayatimda belki 2 ve ya 3. kez gidiyorum oraya. neyse bu bakti bakti duvardaki kahve isimlerine durdu bir düşündü belli ki soyleyecek dili dönmuyor ne kasiyorsun soyle cikolata gitsin en basidi baktim adam saskin saskin birseyler mirildana mirildana gidiyor. neyse yarim saat sonra ayni avm nin ust katina ciktim geziyorum ayni adami bir lahmacuncuda cay icerken gordum. ee ne kasiyorsun be kardesim starbucksa girmis olmak.icin girmeye.
gitmesin gerek yok.
orada şu 2 olay oluyor zaten :
siparişini alan muhtemelen gariban kişinin( amerikan sermayesi ona belki iki-üç kahve parası yevmiye veriyor ), kahvenin ingilizcesini bilmediğin zamanki alaycı bakışı ve senin ezikliğin ya da ingilizcesini biliyorsan son derece havalı bir şekilde tek seferde siparişi söylemenin sende yarattığı öz güven. yani büyük bir sınav bir sırat köprüsü