Sizin yüklediğiniz anlamlardır
Bazen de anlamsızlıktır
Anne için evladı
işsiz için iş
Aşıklar için kavuşma
Öğrenci için diploma
Memur için haftasonu tatili
Emekli için ay başı
Bekarlar için evlilik
Yalnızlar için sevgili
Çocuklar için çikolata
yoktur, hayat anlamsızdır...doğar yaşar ve ölürsün...güneşten bakan biri için 8 saniyeden ibarettir hayatın...anlamlı olan hayatın içinde yaşananlardır...yoksa hayat anlamsızdır...
Hayat yalnızlıktır. Bunu iyice anlayın önce. Biriyle olmak demek sonuna kadar ölene kadar birlikte olunacak anlamına gelmez. En mutlu çiftler bile boşanabiliyor bu devirde.
Biri değil, bir kişi ile yaşanır bu hayat; o da kendiniz. Hayata canlı bir meta ile anlam yükleyecekseniz o da üzgünüm sadece ve sadece kendinizsiniz.
insanın inancı dışında hayatındaki anlamlari belirleyen bir diğer şey de yaşadıkları, yaşam kosullaridir. Neyin eksikliğini hissediyorsa o onun için hayatın anlamıdır. Şahsi fikrim.
Bu konuya ciddi kafa yoranlar için bu sorunun cevabı çok basittir:Eğer ölünce öteki dünya,sonsuz hayat varsa bu hayatta yapılacaklarda oradaki yeri belirleyecek bir geçiş biletiyse evet hayatın anlamı vardır.Eğer ölünce herşey sona eriyorsa öbür dünya fln yoksa sen sabaha kadar anlam ara bulduğun anlam sandığın herşey boş.
Olmayandır. Bir yaratımsak bunun anlam içerdiğini düşünmüyorum. Bence insanlık bir nedene ait olacak kadar kıymetli değil. Hayata anlamı kendim veriyorum ve uyduruyorum. Mutlu ve keyif için yaşamalıyız. Haz iyi acı kötüdür iddiasıyla. Mutluluk yerine fazlaca acıya bıraktıysa ve bununla baş edemiyorsak kendimize yakışanı yapmalı acıdan kurtulmalı ve varlığımıza son verme cesareti gösterebilmeliyiz.
Bir şeyi kavramak için bazen empati yetersiz kalır onu yaşamak ve üzerine düşünmek gerekir. Burdaki insanların çoğu intiharı övmenin aptalca ve yanlış olduğunu düşünecek. Bir ölüme, kötü duruma, ekonomik krize katlanılabilir. Bu kötülerden kaçıp bir mutluluk bulabilir ve bu geçiciliğe küçük mutluluklar için katlanabilir. Ama insanın kendini her zaman boş, hiç, vermsiz ve yük gibi hissetmesi geçmesi çok zor ve alışmayacak şeydir. Yarına uyanmak istememeyi deneyimleyen biri söylediğimi anlayacaktır. Mutlu ol, kötülüklerle baş et ve bu problemlerle uğraş ama baş edemiyorsan varlığını sonlandır. Ama gerçekten bununla baş etmek için çok ama çok çabala.
Öbür dünya gibi dini konulara girmeden cevap verilebilirliği olmayan sorunsaldır,eğer ölünce herşey sona eriyorsa yani doğmadan önceki gibi yok olacaksak ozaman anlamı fln yoktur ama dinlerin dediği gibi öldükten sonra devamı varsa o zaman anlamı vardır,her iki durumda da şansın yaver gider de yaşayabilirsen ortalama 70-80 sene bir ömür var,çekilebilirliği olmayan şeylerle ömür heba edilmemeli sevdiğin şeylerle hayat donatılmalı düzeltemeyeceğin şeylere fazla üzülmemeli ve hayatta bulunmaktan ziyade hayat yaşanmalı diyorum.
insanların gençken aradığı, sonra da yaşlanmaya başlayınca "yokmuş yahu" deyip bir kenara bıraktıkları o muhteşem cevap.
ama aslında sorunun cevabı o kadar basit ki, bir an durup dünyanın dönüşünü seyretmek, bulutsuz bir gecede gözlerini kaldırıp evrene bakmak o cevabı bulmak için yeterli.
hatta en temel biyoloji kitabı bile size bu sorunun cevabının bir parçasını verebilir...
gerçekte hayat "anlamlarla" ilgilenmez. bununla vakit harcamaz. hayat sadece "devam etmekle" ilgilenir. yıldızlar korkunç bir güçle içten içe yanarlar, ağaçlar uygun zamanda çiçek açar. hayat sadece varolmaya devam eder, burada yada uzak bir gezegenin üzerinde, hiç fark etmez. bu yüzden hayat anlamlarla ilgilenmez. buna ayıracak vakti yoktur.
ve içinde bir anlam arayanlar için de bomboştur. tıpkı bembeyaz bir defter sayfası gibi...
insanoğlu için yapılacak tek şey vardır. bu bembeyaz defter sayfasını ne şekilde dolduracağına karar vermek. yani kendi hayatının anlamına kendin karar vermelisin.
tüm ömrünü para kazanmak ve bu parayla ne istiyorsan satın almakla mı geçireceksin? tamam, senin hayatının anlamı bu demektir.
belki ölmeden önce bir defa olsun bir yıldız gemisinin güvertesinde durup, o sonsuz gibi görünen karanlık boşluğu dolduran yıldızları ve daha nice isimsiz harikayı seyretmek mi istiyorsun? olabilir, işte hayatının anlamını seçtin, yolun açık olsun...
sadece türün devamı için doğuyoruz ve türün devamı için yine ürüyoruz. üremek için doğuyoruz ve ölmek için yaşıyoruz. bireyde aslen çok değersiz sonu olan canlılarız. doğamızın tek gerçek gayesi türün devamıdır. bunun için doğuyoruz ve ölüyoruz. aradaki "yaşam" denen şeyi tür önemsemez! türün varolma çabası bununla ilgilenmez.
demem o ki; zor olan hayatın anlamını bulmak değildir çünkü olmayan bir şeyi zaten bulamazsınız.
zor olan kendi hayatınıza bir anlam bulabilmek ve hayatınızı bu anlamla doldurabilmektir.
öyle ki zamanı gelip "bir büyük belkiyi aramaya" giderken geride sadece pişmanlık ve boşluk kalmasın...
Uzun bir suredir hayatimin anlamiydi o. Yesil gozleri, dogal sari saclari ve dogal gulumsemesi... ayrica uzun boyuyla olga benim aradigim kadindi. Sevgisiz kalmis kadinlari sevmem. Olga 33 yasindaydi ve duldu. Kocasini elim bir trafik kazasinda kaybetmisti. Bir gun yuzunde anlamsiz bir gulumseme yakaladim olga min. Nedenini sormak cesaretini gosterdigimde. Tanrinin onunla konusmus gibi oldugunu soyluyordu. Emin degildi olga tanrinin varligindan ama icinde bir ses olduguna inanirdi. Hristiyanliga ve ateizme ayni olcude gonul vermis nietzsche yi ve isa yi ayni duzeyde sevebilmisti. Benim aklim ermez boyle seylere. Ben duz bir insanim ama guzel olani severim. Dini inanclarinin vecibelerine dikkat etmeyen bir musluman olarak gorurum kendimi. Olga hayatima girdiginden beri kitap okumaya gayret ediyorum aslinda. Kitaplardan cabucak sıkılır ve pratik hayata odaklanirim. Basimdan beni hayatin icinden cekip cikaracak buyuk olaylar gecmedi. Kendimi delilige vurmadim. Siradan bir insandim iste. Siradan bir insan nasil davranirsa oyle davraniyordum. Gerci etrafimda saygi duyulan bir insandim. Olga gibi bir deliyi hayatima aldigim gunler icerisinde kisa zamanda tum sayginligim ucup gitti. Yine de hayatimin anlami olga ve onun cennetteki kocasindan bize emanet kalan kizimizdi.
Yasmir sekiz yasindaydi. Kendisiyle iki yildir tanisiyorum. Oldukca siradisi bir ozelligi var ve ben onunla hep gurur duyacagim. Hayir sevgili okur olaganustu muzik yeteneginden ya da hayal gucunun sonsuzlugundan bahsetmeyecegim. O yasina gore oldukca olgundu. Ve bazen olga dan yasli gorundugu anlar olurdu. Kuskusuz bunlar benim zavalli bozuk gozlerime oyle gorunuyor olabilirdi....