x: hms
x: düşünmemiyorum etrafımda birileri oldu mu
x: ki düşünmeyi severim
y: coğu zaman insanlar çok bunaltıyo bir minik ses bile duymak istemiorum mide bulandırıcı oluyor
y: arkadaşlarla takılırken mutlu gibi görünmek canımı fazlasıyla sıkıo coğu zaman
x: join the club
x: gerçi kendimi "değişik" diye nitelendirmek ne kadar doğru bunu da bilmiyorum tam
x: yani
x: o emo tipler de öyle düşünüyolar ki
x: değiller aslında
x: tam tersine
x: generic'ler
x: fabrikadan çıkmış gibi..
x: binlerce
y: ya onları geç zaten
y: ben neden yaşadığımın farkında diilim.
y: bulamadım.
x: bissürü kişi bulamadı onu zaten. yani "hayatın anlamı" diye çok asil ve nirvana vari bi düşünce var
x: bissürü büyük insan aradı bunu, hepsi de senden ya da benden daha akıllı insanlardı
x: anlamlandırmaya çalıştılar
x: dalai lama
x: buddha
x: isa
x: hepsi de değişik açılımlar getirdi
x: ama yok hayatın anlamı diye bişey
x: biyolojik bi süreç bu
x: sadece yaşıyosun
x: o kadar anlamlı yani
x: insanın doğasında vardır
x: bişeylere anlam yüklemek
y: zaman ve detaylar gözümün önünde gözlerimi kapatıp defolup gittiğimde bile yavaş yavaş nefes alırkenki ritim dudaklarımda sanki.
y: sırıtmıştım son bi kez. bu çok hoşuma gidio.
y: çok özel bi an çok yalnız.
x: hani düşünme yetisi var diye, bazen bekliyosun ki yüce bişeyler çıksın altından. doğanın yarattığı en akıllı yaratıksın diye daha ulvi amaçlar biçsin istiyosun sana yaşam
x: ego ile de alakalı bi derece
x: ama yok. sinir bozucu, onur kırıcı filan, ama yok
x: sonunda elinde sen kalıyosun
x: direk basit, doğrudan.
x: hayatın anlamıymış.
x: sikerler
y: haklısın
yaşadığın yere ve bakış açısına göre değişir.mutluysan sevdiklerin yanındaysa hayat anlamlı gelir insana,mutsuzsan sevdiğiklerin yanında değilise ve beş paran yoksa hayat değerini yitirir.
yaşamak istediğim hayatın onda birini bile yaşayamıyorum diyorum bazen, sonra da oturup düşünüyorum o hayatı yaşayabilmek için nelere sahip olmam gerektiğini... çok şey var lan, sayamam ki. haliyle en sonunda benim şimdi yaşadığım hayatın onda birini bile yaşayamayan insanları düşünüp, halime şükrediyorum. en sonunda da işim gücüm yok bunları düşünüyorum deyip, manyak olduğuma karar veriyorum.
anlam arayışını yitirmemektir. her daim, hayata sımsıkı tutunup, bir anlama ulaştıktan sonra ona bağlı kalmadan, hayatını anlamlı hale getirmek için birçok anlama sarılmaktır.
her gün başka şekilde tarif edilendir. yaşanılan her olayın bir yeni cümle, acının tecrübe, mutluluğun anı olarak nitelendirildiği ve en anlamlı noktanın son nefeste verildiği...
bir arthur schopenhauereseri.
"hayatımız öncelikle bakır bozukluklarla yapılmış bir ödemeye benzer; bizim bu ödemeye karşı bir alındı makbuzu vermemiz gerekir; bakır bozukluklar günler, alındı makbuzu ölümdür" der schopenhauer.
Binlerce kişi kafa yürüttü hiç kimse bir şey bulamadı, anlamlar çoğaldıkça doğallığını kaybetti ve sona gelen damlalarda hayatın anlamının başladığı sanıldı; ama sürekli başa dönen sarmal burada da hayatın anlamı denilen sorunun yanıtını bulamadı ve gitti güzelim hayatın anlamı denilen anlamların bütünü...
