Hayatın acımasız olduğu anlar buruktur, kabul ama bu anlar değil midir ki bize dostumuzu dusmanizi gösteren. Minnet duymak lazım hayatın acımasız yanlarına. Agladiginizda değil gözünüz dolduğunda mendil uzatandir dostlarınız.
ben sıcak odamda otururken tam yanımdaki camdan bakınca görünen simitçinin , soğuk ve yağmurlu havada elinde bir şemsiyeyle yaklaşık 7 saat ayakta durması.sadece hayatın acımasız ve adaletsiz oldugunu göstermiyor insanın boğazına bir de yumru oturtuyor.
Bir çocuğun ölüm haberi,bir çocuğun muhtaç olduğu haberi,bir hayvanın acı çektiği yada öldüğünü gördüğüm an, bir insanın başka bir insana zorbalık ( altını siz doldurun) ama en çokta gerçekleri böyle lak diye yüzünüze vurduğu an, telefonu eline alırsın lak ayrıldığını anladığın an belki çok basit ama ağır.
ağladıktan sonra peçete bulamayıp kıyafetin ile göz yaşlarını silmeye çalışmak, ya da sıçtıktan sonra tuvalet kağıdı kalmadığını görüp peçetenin sarıldığı karton ile götünü silmeye çalışmaktır.
ülkeni çok sevmene rağmen artık yaşamak istememek, içindeki pisliklerden ötürü gitmek istemek ve bir de hayatının bazı düzensizlikler sebebiyle tepetaklak olmasını düşündüğümüz andır. o an da bu andır. saygılar. :/
"üst üste gelen kötü olaylar silsilesinden sonra" cevabına sahip mevzudur. bir tane gelir cebelleşirsin tam atlatacak gibi olursun bir tane daha gelir ne oluyor lan demeye kalmadan bir tane daha bir tane daha.. ardı arkası kesilmeyecekmiş gibi olur arada kayıplar vermişsindir yılmışsındır. isyan edesin gelir ama etmeye bile mecalin yoktur. oturur bir köşede sessizce hem ağlar hem gülersin içten içe.
bazen senin başına gelmez tanıdığın birilerini görürsün bu durum içerisinde gene aynı duyguları yaşarsın..
balkona çıktığınızda, büyük ihtimalle içinde eski gazetelerle dolu olan bir torbayı çöpe atmaya götüren şımarık genç bir kadına, hemen yanındaki çöp toplayıcı çocuğun' atma abla ben alırım' diye seslenmesi, ama kadının hiç umursamayıp, hatta çocuğun suratına bile neredeyse hiç bakmayıp yine de torbayı çöpe atması. yetmezmiş gibi sonra aynı çocuğun, çöpten tekrar o torbayı alıp, arabasına koyduğunu gördüğünüz an.