1992/2002 yılları arasında yayımlanmış ve her ay bir kavramı konu edinerek türkiye'de çok önemli bir boşluğu doldurmuş dergidir. hayalet gemi'de öyküleri yayımlanan bazı yazarlar daha sonradan burada yayımladıkları çalışmaları bir kitapta toplayarak yollarına devam etmişlerdir. sahaflara geldiği gibi tükenen derginin pek çok sayısını aşağıdaki linkden de yükleyip okumanız mümkün.
başka bir dünya olduğuna yemin edebileceğiniz o açık denizlerin gecesinden çıkıp gelen hayalet geminin sisli şehir caddelerinde, köy mezarlıklarının tarlalarla kesiştiği boşluklarda, çocuk parklarında ve kurgusu boşalmış luna parklarda, sandalyeleri ters çevrilmiş meyhanelerde, okuyucuları çoktan yok olmuş kütüphanelerin ıssız koridorlarında gezindiğini mutlaka birileri fısıldamıştır kulağınıza. hatta geceleyin birdenbire havlayan köpeklerin neden ürktüklerini o zaman hissetmişsinizdir. ya da tüm bunlar uyku ile uyanıklık arasında yaşanan türden bir hayal... http://www.hayaletgemi.com
her rastladığımda tekrar izlediğim film. evet, daha mükemmel olabilirmiş ama kesinlikle çok akıcı bir film. hangi korku filmi en nihayetinde çok ama çok tutarlı? bunu beğenen, yetimhane (the orphanage) filmini de beğendi.
herkesin aklında dans pistindeki insanların iple ortadan ayrıldığı sahne ile klişeleşip yer eden film.
abartısız söylüyorum birçok kişi için bu film o sahneden ibarettir:
-moruk hayalet gemi'yi izledin mi?
+şu insanların iple ortadan bölündüğü film değil mi?
-aynen aynen.
ilk sahnesi ve esrarın aydınlandığı aşağıdaki sahnesiyle akıllarda yer eden film. Ah bir de aradaki hikaye tutarlı, heyecanlı ve mantıklı olsaydı ne film ortaya çıkacakmış ama dersiniz. Bu sahneler bile B sınıfı kötü bir korku filmi olmaktan kurtaramamış.