havada süzülen yolcu uçağının telemetri den kaynaklanan arızası yüzünden irtibatın kopması ve pilotun telemetri yüzünden kesilen sinyal yüzünden hava alanı manuel araması dakikalar sonra yakıtı azalan uçağım yürümekte olan benim üstüme düşmesidir efendim. inşallah başıma gelir. amen.
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Şehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür
Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Çocuklar sinemaya gider
Yüzümü bir çiçeğe gömüp
Ağlamak gibi isterim
Derinden bir tren geçer
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Alıp başımı gitmek isterim
Bir akşam bir kente girerim
Kayısı ağaçları arasından
Gidip denize bakarım
Bir tiyatro seyrederim
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Uzaktan bir bulut geçer
Karanlık bir çocukluk bulutu
Gerçeküstücü bir ressam
Dünyayı değiştirmeye başlar
Kuş sesleri, haykırışlar
Denizin ve kırların
Rengi birbirine karışır
Sana bir şiir getiririm
Sözler rüyamdan fışkırır
Dünya bölümlere ayrılır
Birinde bir pazar sabahı
Birinde bir gökyüzü
Birinde sararmış yapraklar
Birinde bir adam
Her şeye yeniden başlar
sıkılmışım derinden zahir
tutunca da nefesimi
portakal kabuklarıyla çay demini döktükleri çöpe
iki kedi de bulanınca
kaldıramamış nefsim demlenmiş portakal kedilerini
bal kabağı mevsimi bile değilken
dönüşüvermiş her şey baldan kabağa
ve saat henüz 12yi vuramamışken
kalkmış otobüsler durmamaya
mecal mi bulamamışım, yere döktükleri bala mı basmışım
hatırlamam ama
öylece kalakalmışım-kalkamamışım
her canlı gibi bizde basacağız bir gün yere dökülen bala. kalakalacağız öylece. öldükten sonra ne anlamı kalacak ki nasıl öldüğümüzün, nasıl yaşadığımızın.