"hayır" diyemediklerim, kimseyi kırmamak uğruna ses etmediklerim var, dolu dizgin yaşamımın arasında canımdan can koparan farkına varmadan.. belki de bilerek. anlamadınız beni, anlamayı denemediniz. hep "önce ben" dediniz, alçakgönüllükle önceliği size bıraktım. sıranın ne zaman bana geleceği meçhuldü, "nasılsa bekler" dediniz, zamanı hoyratça harcadınız. ben bekledim.. sıram gelmedi. ne zaman sıram gelecek olsa hep araya başka şeyler soktunuz, başka öncelikler. sabırlıydım, bekledim. gördüm ki sıradan biri eksildikçe gelenler çoğaldı, gittikçe geriledim. "dur!" dedim bir gün, "ne yapıyorsunuz siz?!?!" şaşırdınız sesimin gürlüğüne, sahi, siz hiç benim sesimi duymuş muydunuz? belki de bugüne dek hep kısık sesle kurmuş olmamdan kaynaklanıyordu şaşkınlık dolu bakışlarınız. "çekilin, sıra benim!" dediğimde korkuyla yer verdiniz çok önceleri hak etmiş olduğum sırada. "sesimi çıkarmam gerekiyormuş demek ki hak ettiğim yere gelmek için. Tevazuyla beklersen hep arkalarda kalmaya mahkummuşsun. Sıradakiler adam olmadığı müddetçe.."