konser biletleri, uçak biletleri, faturalar, broşürler, sonbahar yaprakları, kozalaklar, şişe mantarı, eski paso-evet paso diye bir şey vardı-ve bilimum oraya buraya giriş kartları.
boş su şişesi,
evlilik teklifi eden bir arkadaşın yüzük kutusu,
anısı olan bir kola kutusunun açma halkası,
amerikadan gelen, içi çikolata dolu olan bir kargonun adres kısmı,
sanırım bunlar sadece %3ü
Fotoğraflar, kaybedilince bir daha erişilemezler çünkü. Bünyeniz kaldırabiliyorsa fotoğrafları saklamak, ilerleyen günlerde bakınca yüzünüzde anlık gülümsemeler oluşmasına vesile olur.
Deniz kabuklarını hakikaten garipsiyorum; o konuda biraz odunum anlaşılan. Kimileri kulağına tutunca deniz sesi, martılar vs. duyduğunu söylüyor, bense halüsinasyon diyorum. Gerçekten içi kurumuş gitmiş o kitinimsi şeylerden ne anlıyorsunuz. Belki uzun yıllar deniz kıyısında yaşadığım için bunları toplayan bir Ankaralı veya Yozgatlıyı anlayamayabilirim ama çok gereksiz geliyor.