Erik çekirdeği. Ağaç kabuğu. Onlarca çakmak. Olta iğnesi. Küçücük zarlar. Deniz kenarından bulunmuş taş (eğrelti otu fosili). Sevdiğim adamın saç telleri. Altığı sakızın kutusu. Kirpiği...
her ülkeden koleksiyonluk olarak aldığım oranın bir kaç parası. hani garip deyince bu geldi aklıma. yoksa benimde anasınıfı resim defterim durur, albümlerim durur, liseden mezun olurken imzalattığım gömleğim falan durur yani.
lise iki yeni yeni aşık olmuşum , ama konuşamıyorum tabi sadece bakıyorum.sınıfta samimi bir kız arkadaşım vardı yanıma geldi konuştuk falan bende git onun tokasını al demiştim ben öyle diyince bu da hemen "yoksa sen onu mu seviyorsun" diye salakça klişe bir kezban cevabı vermişti.ben de yok şakasına falan ama sakın belli etme demiştim.neyse bu kız gitti benimkinin yanına konuşuyor bir yandan da belli etmeden almaya çalışıyor.birkaç dakika tüm ugraşlar sonuç vermeyince "aa saçın bozulmuş dur düzeltiyim" bahanesiyle tokasını alıyor.
üzerinden epey zaman geçti ama hâla bendedir kendileri.
Bir gün derslikte üzerinde gülen surat olan bi çakmağı yere düşürdü, amfi tarzı sınıfta yere düşünce aşagı doğru yuvarlanmıştı, bi iki bakındı bulamadı ben çok iyi takip etmiştim dersten sonra çakmağı aldım vereyim dedim ayrıldıktan sonraki ilk diyaloğumuz olacaktı ki gönlüm elvermedi be sözlük bari ondan bişey kalsın bana dedim, sonra duvara fırlatmak suretiyle patlattım tabi çakmağı, o bile kalmadı.