bir insan ömrünü neye vermeli harcanıp gidiyor ömür dediğin,yolda kalan da bir yürüyen de bir ömür harcanıp gidiyor ömür dediğin...büyük usta!çok daha büyük olacaktı zulüm ejderha olmasaydı telli duvaklı yurdumda.
şelpe ismiyle bilinen saz çalma teknigini türkiye'ye getiren ve sevilmesini saglayan alevi halk ozanıdır.sivas katliamında yitip giden aydınlardan birisidir.
ulu orta onca kişi tarafından cayır cayır yakılıp öldürülmesine rağmen, failleri zaman aşımından serbest kalınca artık türklerini dinlemeye yüzümün tutmadığı sanatçıdır.
alevide olsan, putperstte olsan öteki tarafta nasıl bakarız senin yüzüne be ustam.
6 yaşında bağlama çalmaya başlayan, 16 yaşında ilk albümünü çıkaran "22 senelik ömrüne" 3 albüm sığdıran, türk halk müziği sanatçısı.
türküleri insanın içini ezer. muazzam bir sese sahip. mekanı cennet olsun, ruhu şad olsun. allah onun ölümüne, diri diri yanarak can vermesine sebep olanların binbir türlü belasını versin.
dinlemeye doyamadığım türkülerinden sadece bir tanesi, "sen benim başıma neler getirdin".
bağlama çalardı ama öyle bağlama virtiözü falan değildi. eğer bağlama virtiözü dinlemek istiyorsanız çetin akdenizi tavsiye ederim.
öyle aman aman bir sesi de yoktu sadece siyasetin ve bu ülkede bir kesime ait olmanın verdiği avantajı iyi kullanmış birisiydi.
madımakta öldü diye yere göğe sığdırılamayan bir türkücü çok da abartmaya gerek yok.
sivas'ta yobaz katliamına kurban giden gencecik bir halk ozanı, saz sanatçısı.
Ah bu Türk yanım benim; Hititlerden başlayarak
Ah bu Ermeni yanım benim; çok konuşkanım, çok susanım
Ah bu Rum yanım benim; ağıt söyler oynayarak
Ah bu Arnavut yanım benim; sevdasını bileğime bıçakla yazarak
Ah bu Çerkez yanım benim; inatçı, sarışın ve atak
Ah bu Laz yanım benim; hoyrat, lacivert ve matrak
Ah bu Yahudi yanım benim; mağrur, ermiş ve oynak
Ah bu Tatar yanım benim; Gümüs savat, parlak toynak
Ah bu Arap yanim benim; Mümin, cesur ve korkak
Ah bu Gürcü yanım benim; gaddar, pos biyikli, sarsak
Ah bu Kürt yanim benim; sığınırım dağlarıma, yoksulluktan utanarak
Ah bu insan yanım benim; boynumda bir çıngırak...
1993'ten bu yana yobazların güçlenerek daha fazla seslerinin çıkması dışında ülkede pek bişeyin değişmediğini hatırlattı bu dizeleri bana. insanı insandan ayırana, kendinden olmayanı katledene lanet ettirir.
türk alevi-bektaşi şelpe saz çalma tekniğinin son büyük üstadı, bağlama sanatının bütün tarihteki en büyük icracılarından birisiydi hemde daha 22 yaşındaydı. aşşağıda verdiğim linkte icra etmiş olduğu müthiş saz sanatıyla yarışabilecek tek eser ali ekber çiçek ustanın haydar haydar adlı türküsünün 6 dakikalık sözsüz sazlı kısmıdır.
kalın çerçeveli gözlükleriyle ve şelpesiyle türk müziğine şüphesiz ki genç yaşına rağmen çok şey katmıştır. genç yaşına diyorum çünkü kendisinden 3 kat fazla yaşayıp üstüne üstlük diva diye anılan nice insanın müziğe kattığının yanında onun kattıkları eerciyes dağıdır. sivas katliamında kaybettiğimiz müzisyenimiz.
yakıldığında henüz 22 yaşındaydı. henüz 22 yaşındayken bağlamaya nasıl can verdiğini düşününce o katliamı yapanları daha bir lanetle anıyorum. bir de kendimin 24 yaşında olup hayata hiçbir şey katamamış olduğumu düşündükçe bir de kendime kızıyorum. yakılmasından daha fenası, yakılarak öldürüldüğünün unutluması olur.
erken ve hazin ölümü (katli) ile sazda haksız rekabetin önüne geçilen saz terbiyecisi. sazı dize getirmiştir, onu izlerken sazın kendisine eklemlenmiş bir organ olduğunu düşünmemek elde değildir. (bkz: