güldürürken düşündüren, toplum için sanat anlayışını benimsemiş, eski milletvekili ve eski mesihtir. siz adamın mesih olduğuna inanmazsanız o da gider fıkra anlatır.
ve yazmış olduğu kutsal kitap olan; kur'an-ı mecid var birde. işte seçme dörtlükler.
14/18:
Ne mutlu Mücdeyi duyan,
Îmân eden ve duyuran;
işitsin kulağı olan,
Bayram geldi diyegördüm.
---------------------------------------
En büyük bayram nihâyet,
"Kurtuluş bayramı" elbet.
Kopmadan başa kıyâmet,
Kurtarıcı gelmiş gördüm.
--------------------------------------
"Bayram geldi diyegördüm" nedir lan ayrıca. ilk havarilerden harunda sanırım başka bir galakside yaşıyor hasan mesih gibi. o güneş enerjisiyle çalışan kıyafetler falan... vay vay vay...
ilk başlarda islam müdafii olan daha sonra bu sebeplerden dolayı hapse girince, zihin kontrol yöntemleriyle beyni yıkandığı iddia edilen şimdilerde ise mesih olduğunu iddia ederek yoldan çıkmış, eski refah partisi milletvekilidir ve ayrıca ''kavgamın perde arkası'' adlı bir kitabı mevcuttur (1996)
her şeyi eğlence aracı gören şımarık ergenler tarafından "fıkrasına gülünmeyen adam" olarak tanınan kişi.
kemalist rejimin köpekliğini yapan kontrgerilla tarafından psikoterör yöntemleriyle delirtilen adam gibi adamdır. siz ergen piçler sperm bankasında cici annenizi beklerken bu adam sisteme başkaldırıyordu. lakin mensup olduğu parti bile onu dışladı. korkuyorlardı çünkü. verdiği her önerge meclisi sallıyordu. bunun da getirisi onlarca dava oldu. onu yaşarken öldürdüler. medya gücüyle linç ettiler. manşetlerle küfrettiler kendisine. ahmet kaya'ya, hrant dink'e yaptıkları gibi. ama ne olduysa cezaevinde oldu. orda mk-ultra'ya maruz bırakıldı. bunun en büyük şahidi de şevki yılmaz'dır.
düşün, 90'ların başında bir milletvekili çıkıp pkk'nın devlet tarafından desteklendiğini söylüyor. o dönemin siyasi atmosferinde bunu söyleyebilecek cesareti düşün. yine aynı vekil ali şükrü bey cinayetini ve dersim katliamını meclise taşıyor. güneydoğu'daki jitem katliamlarıyla ilgili araştırmalar yapıyor. özal vefat edince zehirlenme ihtimalini düşünerek saç tellerini alıp ailesine veriyor. bunları yapan adam meclisteki tek demokrat olan hasan mezarcı'dır. o dönemler türkiye'deki faşist medya bu adamı linç etmesin de kimi etsin. neticede istediklerini elde ettiler ve saçma sapan bir sebeple atatürk'ün manevi şahsına hakaretten cezaevine gönderildi.
mahkemede hakim kendisine "atatürk bizim babamız, sen bizim babamıza hakaret edemezsin" diye çıkışırken kendisi de; "atatürk babanızsa siz bu davaya bakamazsınız" diyerek cevabı yapıştırmıştı. böylelikle cezaevi süreci başlamış oldu. çıktıktan sonra çok farklı biriydi. kulağında küpeleri, bileklerinde bilezikleri, boynunda kolyesi, sarıya boyattığı uzun saçları, elinde bastonu, tepeden tırnağa altın sarısı entarisi ile göründü. elbette bu durumun patolojik izahı ve psikiyatrik tanımı vardır. fakat türk toplumu bu trajediyle alay etti. ben çocukken reha muhtar denen zübük bu adamla dalga geçiyordu televizyonda. ta o zaman tiksinmiştim bu ülkeden de toplumdan da. ey orospu çocuğu, o adamın ruh sağlığı yerinde değilken, o adam mistik paranoya yaşarken sen nasıl olur da ona itibar edersin, hangi amaçla ekrana çıkartırsın? bu 28 şubat'ın psikolojik savaş kalıntısı değil mi şerefsiz herif? bu yapılan hasta haklarına aykırıdır. bu nasıl bir intikam duygusu lan böyle.
bu adam cezaevinden sonra avrupa'ya gitmişti. döner dönmez de cezai ehliyetine bakılmaksızın ipsala cezaevi'ne tıkıldı. orda da ciddi işkenceler gördü. dönemin sosyal güvenlik bakanı bu adamın emekli maaşını kesmişti. yazdıkça elim ayağım titriyor sinirden. sebep ne biliyor musunuz? madem peygamberdir, o halde parayla pulla işi olmamalıdır. şimdi merak ediyorum hasan mezarcı nerdedir, ne yapar ne eder, nasıl geçinir.
edit: modlar tarafından silinen entry'nin tekrar canlandırılması.
Allah herşeye kadirdir deyip, ''deli sikmiş'' kıvamına gelen adamı kemalistler delirtti diye kendini avutan yazarları görmemizi sağlamıştır. Otur düşün lan belki allah çarptı adamı?, belki daha nicelerini çarpacak?.