yeni transferlere ithafen "bizden sonra acaba florya'da petrol mü buldular da bu kadar pahalı transferler yapıyorlar?" diyerek terbiyesizliğin dik alasını etmiş eski gs'li futbolcu. biz senin ankaragücü'ndeyken galatasaray'a gelmek için kıcını yırttıgın günleri de biliriz hasan, merak etme.
asagida avrupa tarafindan hakkinda iy ibir tespit yapilmis galatasarayli eski futbolcudur.
--spoiler--
BiR arkadaşımla konuştum; geçmiş yıllarda bir gün Milan'ın o zamanki teknik direktörü Carlo Ancelotti ile sohbet etmişler. Ancelotti'nin söyledikleri bana çok enteresan geldi. Ancelotti, Hasan Şaş'ın çok iyi futbolcu olduğunu söyleyince, ona, "Eğer istersen getirebiliriz" demişler ve maç kasetlerini vermişler. Ancelotti bu sefer demiş ki:
"Ben bu kasetleri istemiyorum. Bana Hasan Şaş'ın oynadığı değişik haftalardaki maçların kasetlerini getirin. Mesela 3. haftanın, 8. haftanın, 17. haftanın ve 25. haftanın..."
Kasetleri vermişler... Ancelotti izlemiş ve aynen şunları söylemiş:
"Hasan Şaş çok iyi futbolcu. Ama takımın içinde yürüyen, koşan bir mayın. Her an atılabilir. Hangi dakikada takımını 10 kişi bırakıp maçı perişan edeceği belli değil. Benim için çok önemli olan bu özelliklerinden dolayı Hasan Şaş'ı istemiyorum."
Eloğlu nelere bakıyor. Bizim yöneticilerimiz ve antrenörlerimiz de futbolcu atıldığı zaman onlara sahip çıkıyorlar, hakemleri karalıyorlar, takımını eksik bırakanları ödüllendiriyorlar
--spoiler-- erman torogludan
yetti gari "biz bu kulübe yıllarca emek verdik, bize bunları mı reva gördü yöneticilerimiz?" sözleri. bu kulüp sayesinde trilyonları cebe indirirken iyiydi ama karsı karsıya kaldıgın pozisyonlarda gol atamaz hale geldiğin için kulüple yolların ayrıldıgı için kötü, he mi?
son 7 senedir 2 maç üst üste oynamamasına rağmen gs klübü kendisine uefa kupası yüzüsuyu hürmetine bakmıştır,8. sezonda yan gelip yatarak para kazanmak istemiş ancak red edilince çirkefleşmeye başlamıştır. papaz her zaman pilav yemez hasan efendiii!!
carousel'de piyano çaldığım zamanlarda izinli olduğu günler arkadaşları ile beni dinlemeye gelen güzel bir adamdır. en çok sevdiği şarkı için (bkz: hasretinle yandi gonlum)
kör ölür badem gözlü olur misali, futbolu bırakınca altın kramponlara layık görülmüştür yazarlarca. bildiğin yeteneksiz, tembelin tekidir kendisi. öyle olmasaydı large formayı rahatça giyerdi.
hakettiğini kazandıktan sonra futbolu bırakmış kişi. ne kadar antipatik olsa da severdim ancak galatasaray ın vefasızlığı değildir bu gidiş. 32 yaşındaki bir futbolcuya jubile teklif edecek kadar küçülmedi bizim takımımız!
bi kare hatırlıyorum, herkes kaçışıyor zulümden; o sıra küçük bi çocuğun sırtında galatasaray forması. sırtında "hasan şaş" yazıyordu.
herşey için teşekkür ediyorum bu adama. kendi kendine attığı çalımlarıyla, hırsıyla ama herşeyden öte galatasaraylılığıyla aklımda kalıcak. eyvallah, teşekkür ederiz!
bambaşka coğrafyalarda gram ortak noktanız olmayan insanlarla şöyle ya da böyle bir diyaloğa girdiğinizde -ki eliniz mahkum biri ihtiyaçtan yardım talebinden ya da laf olsun diye...- ve iletişimin daha başında nereli olduğunuzu söylediğinizde "ooo tukriyaaa,hakan şükür, hasan sas -şaş diyebilen kimse çıkmadı daha-...diye adamların yüzlerinde güller açıyor. seviyorlar besbelli...
kendilerinden görüyorlar.derin bir muhabbet okunuyor seslerindeki tınıda, hani ülkemizin aldığı galibiyetlerde tüm ezilmiş halkların sokaklara dökülmesi ve takımımızn galibiyetini kendi ülkelerinin galibiyeti gibi kutlarcasına benimsemişler hasan şaş'ı.
türkiye'den idarak edilmese de dışarıda dehşet tanınan ve ülkemizle adının eş zamanlı çağrışım yaptığı kişidir.
futbolu bırakmış. üzüldüm gerçekten, ümit ederim ki marka haline gelmiş ismine yakışır bir devam hazırlar kendine...yolu açık olsun
henüz 32 yaşında kariyerini sonlandırmış futbolcu. şampiyonlar ligi'nde oynayacak olan sivasspor ve katar'dan birkaç takım kendisini istemesine rağmen bu kararı neden vermiş anlamak mümkün değl.
aşırı hırsını ve çirkefliğini sevmesem de arif erdem gibi daha alt liglerdeki takımlarda oynamayı kendine yediremediği için futbolu bıraktığını düşündüğüm futbolcu.
galatasaray onun sayesinde bize vefa'nın sadece bir semt adı olduğunu hatırlatmıştır. diğerleri için
(bkz: hakan ünsal)
(bkz: hakan şükür)
(bkz: ergün penbe)
gerçek bir galatasaraylı olduğunu futbolu bırakarak bir kez daha ispat etmiş futbolcudur. galatasaray'ın kendisine göstermediği vefayı kendisi galatasaray'dan başka bir takımın formasını giymeyeceğini açıklayıp futbolu bırakarak galatasaray'a göstermiştir. kuşkusuz galatasaray tarihindeki efsanelerin arasına adını çoktan yazdırmıştır. dünyada en çok tanınan birkaç türk futbolcusundan biridir. 2002 dünya kupasında gösterdiği muhteşem performans uluslararası bir turnuvada bir türk futbolcusunun gösterdiği en iyi performanstır. yanılmıyorsam dünya kupasının en iyi 6. futbolcusu seçilmiştir.
bütün bunlar bir tarafa galatasaray'ın efsane isimlerine karşı takındığı tavır ve gelenek hasan şaş meselesinde de kendini göstermiş ve hasan 32 yaşında futbola veda etmiştir. 2002 dünya kupasından sonra hasan şaş'ın ortalıkta görünmediğini söyleyenlere 2006 yılında kazanılan şampiyonluğu araştırmalarını öneririm. kısacası galatasaray taraftarı ve yönetimi bu sezon hasan'a ayıp etmiştir. görkemli bir jübileyi en fazla hakeden futbolculardan biridir.
yolun açık olsun hasan şaş bu taraftar hizmetlerini unutmayacak.
son yıllarda vefa kelimesinin anlamını unutan taraftar ve takıma bunu göstern adam. jübile yaparlar mı bilmem ama adana'da adana demirspor ile bir karşılaşma yapılsa şöyle bol organizasyonlu bir şey fena olmaz hani.
internethaber.com da "bir yıldız kaydı" başlığıyla futbolu bıraktığı duyrulmuştur. ironi mi yapmak istiyorlar yoksa kelime oyunu mu anlamadım. seni seviyoruz hasan.