kokusunu* içime çektiğimde bana sevinci ve burukluğu aynı anda yaşatan kitap. serinin diğer kitaplarını ilk kez okuyuşumu hatırladım arka kapağa göz atınca. hala yedi sene önceki heyecanı yaşıyorum. benimle büyüyen hikayenin her satırını sindire sindire okuyacağım. *
kitabın kapağını kapattıktan ve şöyle bir olanları düşündükten sonra insan kendisini bir boşlukta hissediyor böyle. acaip bir his. bir gün bitebileceği düşünülmemişti belki de. çok üzücü. derste öğretmen konuşurken gizli gizli matematik defterinini altından okunurdu bu. sınıftan atılmak göze alınırdı. bittikten sonra da arkadaşlarla oturulup üzerinde yorumlar yapılırdı saçma sapan teoriler yürütülürdü. 10 senedir büyük bir heyecanla kitapçılara koşmaktı. ''snape kötü değil layn!'' diye sevilen karakteri savunmaktı. küçük bir veletken arkadaşlığın ne demek olduğunu anlamaktı. gücün her şey olmadığını, sevginin ise çok gerekli olduğunu öğrenmekti. sona doğru ise kısmet, ''gerçek aşk''ın ne demek olduğunu öğrenmekmiş..
ama şimdi her şey bitti..
j.k. rowling öyle bir dünya yaratmış ki okuyucusuna, anlaşılan oradan kopup gerçek hayata dönmek oldukça zor olacak. aslında kim ister ki geri dönmek..
kitabı okumadan önce snape in iyi yürekli bir insan olduğuna emindim, fakat kitap ortalarında o kadar aksiyon oldu ki, bir an kendimi vay ipne demekten alamadım. ama sağolsun rowling beni ters köşeye yatırdı. kitaba gelince 4. kitabı gene aşamamış ama başarılı.
diger altı kitabın aksine daha cok harry potter ekseninde gecip diger karakterlerden cok az söz edilmesi nedeniyle bariz bir hayal kırıklıgı yasatan kitap.
serinin en güzel kitabi olan "ates kadehi"nin gölgesinde kalmistir, icerik olarak "zümrüdüanka yoldasligi"nin biraz daha dolusudur ve tipki onun gibi beklenen, istenilen, özlenen sitandartlarin altinda kalmaktan kurtulamamistir evet.
serinin tamamen bekleneni veren kitabıdır. zira bittiği için içiniz bir hüzün dolar sevmezsiniz. ama güzeldir, harry potter ın en güzel kitabı order of the phoenic dir, ama goblet of fire dersenzi bana deathly hallows un ytakınından bile geçemez evet!
türkçe çevirisi harry potter ve ölüm yadigarları adıyla 9 ekim cuma günü saat 10 dan itibaren alınabilecek olan kitap. yapı kredi yayınları tarafından yayımlanacak olan kitaptır.
okuyanı fena halde bırakan kitap, hani dumbledore locket'ı aldığı zaman içtiği potion nedeniyle içinde bulunduğu durum gibi bir halet-i ruhiyeye sokan yani...
kitabımı amazon bıraktığında posta kutuma, "allah belanı versin, son geldi" dedim. uzun süre okumadım, köşede durdu. ama dayanamayarak yumuldum kitaba... ertesi gün gün ağardığında veda edildi harry potter serisine. hala tadı buruk bir şekilde damağımızda.
fazla konuşmayacağım kitap hakkında. iyi veya kötü yanları olabilir. bu seri bizi başka yerlere götürdü. şimdi ise, pensieve'de dumbledore o kötü haberi verdiğinde gözler sulandıı... haryy sormaz mı "does it hurt" diye... hiç bu kadar ağlamak istediğimi hissetmemiştim yıllardır. iyi ki geri dönebildi; yoksa ayakta duracak mecal kalmazdı.
spoiler kurbanı olmamak için yaklaşık 10 gündür msn açılmamakta, tv izlenmemekte, gazete okunmamaktadır. bu uygulamaya daha fazla devam etmemek için ingilizcesi pdf. formatında okunmuş, ancak bu sefer de etrafta tartışacak kimse olmadığından sıkımsıkım sıkılgan bir duruma gelinmiştir. okuyana kadar hiçbir spoiler duymadım, tahminlerimin çoğu doğru çıkmasına rağmen jk yine güzel yazmış. ama bir sorum olacak kendisine... spoiler değildir sinirlenmeyiniz... mrs. norris'in sırrı nereye gitti? ha? *****
Türkçeye çevrilmesini beklerken,hiç bu kadar mazoşist bir bekleyişimin olmadığını düşündüğüm kitap.işte bitiyor. '' Harry ile ilk tanıştığımda nerdeydim,şimdi nerdeyim,bir nevi birlikte mi büyüdük acaba,içimde büyümeye direnen yanımdan o yanımın saçlarından mı güzelce yakalamıştı Harry ve tayfası beni '' gibi düşündüren kitap.
Ah Rowling bitirdin beni..
bitirmemin bir günden az sürdüğü, her bölüm sonunda nasıl yani sorusunu sorduğum, en sonunda ise rowling ablanın yine bir şekilde aradan sıyrılarak güzel bağladığı kitap. tek kötü tarafı son bölümüdür. hani iyi güzel be birader de, biraz arayı anlatsaydı keşke.*
an itibariyle ingilizce baskısını okumakta olduğum ve aralarla okuduğum toplam 6 saatte 607 sayfalık kitabın 406 sayfasını bitirmiş durumdayım.
bir kitap bu kadar çabuk ilerlememeli, ve bu kadar sarmamalı!!! yanlış bir şey var kesin.
her bölümde mi ters köşeye yatırılır bi adam yaw?!
kitabın ''19 yıl sonra'' isimli son bölümünde yazanlara göre;
--spoiler--
harry ve ginny evlenmiştir ki aynı şekilde ron ve hermione de. dudley ölüyor. bi de kitapda şöyle bi cümle geçmektedir ''harry yeni arkadaşları lily james ve albus ile poudlard okuluna gitmek için treni beklemektedir.'' bu yazı sağda solda spoiler olarak verilmektedir fakat bu bahsi geçen kişiler gerçekleri değil harry ve ginny'nin çocuklarıdır. okumayanlar yaz sonunu beklesinlerdir, çok üzülüp çok sevineceklerdir
--spoiler--
dikkat bu spoilerı kitabı bitirmeden önce okumanız çok zararlıdır!!!
açıkcası bu kitapta da harry'e şans çok fazla yardım etti. bu bende gene hayal kırıklığı yarattı. tabi şans olduğunu düşündüğünüz bazı şeylerin aslında planlanmış ve önceden alınmış önlemler öğrenmek de güzeldi. ama bunlar azınlıkta kaldı.
rowling gene yapacağını yapmış ve olayları gerçekten güzel bağlamış. dumbledore hakkında şüphelendirmesi vs çok güzeldi gerçekten. sonuçta cevaplanmamış soru kalmaması güzel oldu. bizi delirten tüm sorular çözüme kavuştu. ama bazı şeyleri kolaya sürüklemiş gibi geldi. yani harry'nin horcrux olduğunu falan tahmin ediyorduk hepimiz. tabi bunu rowling ablamız tahminizden biraz farklı bir şekilde yapmış ama olsun gene de daha iyi olabilirdi.
bu kadar mutlu biten sonları sevmeyen birisi olarak sonunu pek beğenmedim, sıradan buldum. yani harry, hermonie veya ron ölebilirdi mesela. ya da ginny ölürdü harry aşk gazabında boğulurdu***.
eh sonuç olarak da evet çok güzel bir kitaptı. seriye yakışmayan bir son olduğunu düşünmeme rağmen, muhtemelen serini en güzel kitabı.