"buraya rakip takımın oyuncusu olarak ilk çıktığımda bize polisler eşlik ediyordu.ben bunun saçma olduğunu her gördüğüm kişiye söylerdim açıkçası samiyenin beni korkutmayacağını düşünüyordum.ve zamanı geldi sahaya çıktık saha meşaleden görünmüyordu ve emin olunki cehennemin ortasındayken polis takviyesi bekledim gerçekten korkmuştum" harry kewell (ali sami yen stadyumu hakkında)
"o kalabalığı asla unutamazsınız. ali sami yen de maç izlemek için bazı yakınlarımı çağırmıştım ve onlara maça değil taraftara ve tribünlere odaklanın çünkü onlar inanılmaz işler yapıyorlar dedim. bunlar benim için özeldir." - harry kewell
emekli olacaksa galatasaray'da emekli olması gereken oyuncu. hatta teknik direktör asistanı olarak takımda kalmalı. ama kalacağını pek düşünmüyorum. ailesine epey düşkün biri.
Harold "Harry" Kewell (d. 22 Eylül, 1978) Sydney doğumlu, Avustralyalı fubolcu.
Leeds United'da oynadığı futbolla dikkat çeken oyuncu bu performansıyla Liverpool'a transfer oldu ancak sakatlıklar dolayısıyla fazla şans bulamadı. 2007-2008 sezonunun sonunda takımı Liverpool ile kontrat yenilemeyen Kewell, 2008-2009 sezonunun başında bedelsiz olarak Galatasaray tarafından transfer edilmiştir. Rakip yarı sahanın her yerinde oynayabilen Kewell genellikle kanatlarda görev almaktadır. Lakabı The Wizard of Oz (Oz Büyücüsü) dur.
Galatasaray formasıyla Ali Sami Yen Stadı'nda attığı goller sonrasında onun şerefine "Daddy Cool" şarkısının çalınması ve isminin şarkıya uyarlanarak (Daddy, dady cool yerine Harry, Harry Kewell şeklinde) tezahürat yapılması adet haline gelmiştir. Kewell'ın karaciğer rahatsızlığı vardır. Hastalığından dolayı çabuk yorulmaktadır. Ancak özellikle bu sezon üst üste birkaç maç 90 dakika süre almış ve harika performanslar ortaya koymuştur. 2009-2010 sezonuna çok iyi bir başlangıç yapmıştır.Gerek Lig ve Türkiye Kupası gerekse UEFA'da attığı gollerle adından yeniden çok söz ettirmeye başlamıştır.
kendisini sahada gördüğümde mutlu oluyorum, bu kadar basit arkadaşım. hagi'de vardı bak bir de bu yabancı oyuncular arasında (lucas neill'i de unutmuyoruz tabii ki de). kendisi bizdendir galatasaray'lıdır benim gözümde. 19 ya da 99 farketmez, takımı için oynar, futbol zekası ve insanlığı herkes tarafından örnek alınmalıdır. tabi bu entry kewell'ı övmekle alakalı olmayacaktı ama dayanamadım; benim asıl önerim, kewell'in oyunculuktan sonra galatasaray'da futbolla ilgili önemli bir göreve gelmesi.
artık galatasarayın herhangi bir çalışanı gibi gözüme gelmektedir. son sakatlıktan sonra bi var- bi yok gibi takıldı ilk yarı.severiz ama, efendi adamdır.geçen sene attığı o muhteşem golden sonra, emre tilev'in keeeewwwwooooooooolllllllll höykürmesini de unutmadık daha.
her maçta biraz daha vücut yapmış gibime geliyor, bi omuzları dikleşiyor. her gün vücut mu çalışılır be arkadaş?
galatasaray formasıyla 34 lig maçının yaklaşık 30una sakat olduğu için çıkmayıp milli takım formasını istikrarla giyen oyuncu. yabancı futbolcularına 'varlığın yeter' mantığıyla bakan bir taraftar kitlesinin baskısıyla müzmin sakat olduğu halde takımda tutulup forvetsiz galatasaray'dan nonda'nın kovulmasına sebep olmuş ancak o sezon galatasaray'ın ligi ilk 5 içinde bitirmesinde büyük katkısı olmuştur. kendisi de bu durumdan pek memnundur, senede bir-iki 'bu kulübü seviyorum' açıklamasıyla yattığı yerden 2 milyon euro almak onun için de en güzelidir.
bu kafayla devam eden bir taraftara yattığı yerden daha nice güzel 5.likler armağan edecek eskinin yıldızı, şimdinin yatalağı.
not: oyunun her iki yönünü de oynayabilen ideal orta saha oyuncusuyum.
iki senedir 15 milyon euro'ya alıp bu adama verilen senelik ücretin 3 katını verdikleri halde hiçbir verim alamadıkları guiza'ya katlananların çamur atmaya uğraştıkları oz büyücüsü.