otobüsteyiz bi arkadaşla. Otobüsçü de kafa adam sohbet ediyoruz.
otobüs şoförü:o
ben:b
o:okuyup nolcak sanki
b:demi abi haklısın
o:dil lazım dil bak mesela ben 2 dil biliyorum yetmiyo
b:hangi diller abi
o:türkçe, arapça
b:ingilizce ögrensen bi de şane
o:yok be türkçe yi zor konusuyom zaten iki kelimeyi zor bi araya getiriyom
o arada arkadaş hapsirir
o:cok yaşa gerçi Allah ın işine karışılmaz da...
bunu dedigi anda önüne dönen şöfor direksiyona bir asıldı savrulduk valla. Önümüzdeki araba durmus dümdüz yolda. Şoför görmese direk birleşecektik. Olaydan sonra
o:tecrübe işte ya
6. sınıf ingilizce dersi. tebeşir tozuna henüz alışık olmayan öğretmen aday adayı hapşırır. sonrasında;
- çok yaşayın örtmenim.
- hep beraber çocuklar.
- örtmenim ingilizce çok yaşa nasıl denir?
- hadi siz bulun bakalım.
- live teacher.
- very live. very very live.
- !!
olay yeri: ana okulu
eylem : hapsirma
sahislar: öğretmen ve miniminnacık öğrenciler
öğretmen miniciklere masal anlatıyor. ama havalar soğuk ve öğretmenimiz üşütmüş olay da bu ya masalı anlatırken hapşırır. kendini öğretmene daha da sevdircek bir bilmiş bir veled "çok yaşayın " der örttmenine. öğretmen ise alışkanlıkla "hep beraber" diye cevap verir.
bu sefer daha bir gür sesle şu cevap gelir "çok yaşa" öğretmen yine "hep beraber" der. daha algılayamıştır ki bu sefer daha da yüksek bir sesle " çooook yaşaaaaaaaaaa". öğretmende yüzünde şaşkın ve ben ne yapacağım allahım diye bir ifadeyle çocukları susturmak için " teşekkürler çocuklar" der ve allahtan bu sefer susar çocuklar.