basın toplantısında kendisine yöneltilen " zamanında sen de mesut* gibi karar verirken zorlandın mı? " şeklindeki soruya, " Almanya adına oynamak aklımın ucundan dahi geçmedi. Ben hep kendimi Türk gibi hissettim. Bu nedenle seçim yapmadım, direkt Türkiye'ye geldim." cevabını veren milli futbolcu. ayrıca mesut'un alman milli takımını seçmesiyle ilgili olarak da,
" Mesut'a hoşgörülü olmak lazım. Onun ne hissettiğini, ne düşündüğünü kimse bilemez. Tercihini Almanya'dan yana kullandı. Umarım onun için olumlu olur. Kendisinin büyüme ve aile ortamını bilmiyorum. Ancak henüz genç bir futbolcu. Gençler hata da yapabilir. inşallah sonradan pişman olmaz." yorumunu yapmıştır.
Bugün Basın Danışmanı (bkz: Cüneyt Yalınkılıç) aracılığıyla basın kuruluşlarına aşağıdaki açıklamayı yapan milli futbolcumuz.
BiRAZ DAHA CiDDiYET
Gazete okumayı severim. Günün gelişmelerini, haberleri, dünyada olup bitenleri okumak her insan gibi bana da keyif verir. Ama son zamanlarda bu keyfi alamaz oldum. Okuduğum her habere, her röportaja kuşkuyla bakmaya başladım. Gazetenin ismine, muhabirin ismine ve güvenirliliğine dikkat eder oldum Özellikle de spor basınına.
Ya biz kendimizi yeteri kadar ifade edemiyoruz, ya da birileri gazeteciliği bilmiyorlar... Ben gazeteci değilim. Bu konuda ahkâm kesemem. Ancak, ben spor basınını anlamakta güçlük çekiyorum. Kendilerini adeta yalan yazmaya zorluyorlar. Bazen Avrupa'da da spor basınına kızdığımız oluyor. Ama hiç olmazsa Avrupa'da daha mantıklı, masum ve makul iddialar yazıyor. Ve bunu asla alışkanlık haline getirmiyor. inanırlılığını kaybetmiyor. Spor basınımız, yalan haberin, abartının dozunu da beceremiyor. Dolayısıyla bir noktadan sonra kamuoyu üzerinde inanırlığını, prestijini kaybediyor.
Devre arası tatilimin bir kısmını geçirmek için istanbul'a geldim. Ama geldiğime de pişman oldum. Her Türkiye'ye gelişimde hakkımda çıkan haberlerden çok sıkıldım. Ben her defasında açıklamada bulunup Şu an için Türkiye'ye dönmeyeceğim dedikçe, basınımız sanki ben aksini söylemişim gibi, beni hep birileriyle veya bir kulüple görüştürüyor ve ağzımdan demeçler yazıyor.
Bildiğiniz gibi yıllardır Ay-Yıldızlı takımız için gururla, onurla mücadele ediyorum ve Türk futbolu ile ilgili tek bağımda bu. Dolayısıyla da ben milli takımdan arkadaşlarımı ziyaret etmek ve Türkiye'de bir lig maçı izlemek için Galatasaray Beşiktaş maçına gidince, ortalık yerinden oynadı. Ağzımın açık kaldığı, şaşkınlıktan küçük dilimi yuttuğum bir sürü dedikodu türedi. Gazeteler ve televizyonlar bana soru sorma gereği bile duymadan atıp tuttular. Yok ben Bayern Münih'ten ayrılıyormuşum. Yok ben Galatasaray'a geliyormuşum. Orada huzursuzmuşum. Daha neler neler
Ben Bayern Münih Kulübü'nde futbol oynuyorum. Dünyanın en büyük kulüplerinden biri. Birçok futbolcunun rüyalarını süsleyen bir kulüp. Oldukça da huzurluyum ve mutluyum. Herhangi bir ters durum olmadıkça neden buradan ayrılayım bunu anlamıyorum.
Şunu kesinlikle ve net bir şekilde, bir kez daha söylemek istiyorum. Ben şu an için kesinlikle Türkiye'de futbol oynamayı düşünmüyorum. Ve hiçbir Türk kulübünden de teklif almadım. Yani çok olağanüstü bir takım şeyler olmadıkça önümüzdeki yıllarda da futbol hayatımı Avrupa'da sürdüreceğim. Bu konudaki dedikodulara son verilmesini istiyorum.
Artık yeter! Buraya kadar. Bundan sonra hakkımda çıkacak tek kelime bile yalan haber olursa hukuk mücadelesine gireceğim. Yalan olduğunu yargı önünde ispatlayarak, maddi ve manevi tazminat davaları açacağım.
Sakın yanlış anlaşılmasın, paragöz falan değilim. Amacım sadece haklarımı korumak. Buradan gelecek paraların kuruşuna bile dokunmadan Şehit Anaları ve Mehmetçik Vakfına bağışlayacağım.
Sevgili gazeteci arkadaşlarımın biraz daha sorumlu, onların sorumlu müdürlerinin de biraz daha hassas olmalarını bekliyorum.
güya almanya'da büyümüş futbolcu. kendisi türkçe'yi konuşmayı dahi becerememektedir doğru dürüst. bunun sebebi almanca konuşması değildir zira kendisi köylü gibi konuşmaktadır. bir almanın türkçe konuşmasından çok farklıdır. ayrıca bir maç sonundaki röportajında da "geçen maç da öyle olduydu zati" şeklinde bir cümle kurmuştur. bayern münih'te nasıl oynadığını hala çözemediğimdir.
oynadığı mevkide şu an dünyanın en iyisi. gurur duyuyorum kendisiyle. ah şöyle her alanda gurur duyabileceğimiz onlarca, yüzlerce, binlerce türkiye cumhuriyeti vatandaşı olsa. bakınız burada türk demiyorum. türkiye cumhuriyeti vatandaşı diyorum.
müthiş bir futbolcu. maç boyunca aynı tempoda oynayan nadir futbolculardan. steven gerard'ın türkiye şubesi.
imajı hakkındaki yorumum ise; maç esnasında topu almak için yanına yaklaşan rakip takım futbolcularını, kendinden uzak tutmak adına atılmış küçük, hamit için büyük bir adım.
yenı ımajıyla darwinden daha cırkın olmayan sevdıcegımız. sana ağabey tavsıye hamıtcıgım. ben sana maıl atan o kızları bılıyorum. hem onlar kız degıl ahmet yıldız olmedinin pasif arkadaşları.
oynadıkları mevkii aynı olmasa da bana zidane'ı andıran güçlü kuvvetli milli futbolcu. ikisi de yavaş görünür ancak ikisinden de top çalmak omuz omuza mücadeleye girmek çok zordur.