hoş hakan balta gibi bir oyuncu bu takıma ayak uyduruyorsa *, onun da alışması fazla sürmez, umarım.
onun dışında topu ayağına aldığında denediği çalımlar başarılı olmasa da dönüp topu kaptırmaması, tekrar kazanması başarılıdır.
kaptırması engin baytar' ı anımsatırken, faul yapmadan alması da profesyonellik olsa gerek.
ya döktürür, efsane olur ya da dibine kadar batırır diyordum ilk geldiğinde. maalesef batırma olayına daha yakın duruyor. gerçi daha başındayız yolun, pek belli olmaz şimdiden ama görünüş çok da hayra alamet değil.
geçen yıl kariyerinde bi büyük takımı bırak hiç bi anadolu takımında bile tutunamamış bi engin baytardan bir ilk 11 oyuncusu yaratan terimin bu adamdan yararlanamayacağına şimdiden inanıp boşuna endişelenmek en hafif tabirle komiktir..
her ne kadar hakkında konuşmak için erken olsa da izlediğim bir kaç hazırlık maçı ve süper kupa finalinden sonraki yorumum bu sene galatasaray'ın yaptığı en kötü transfer gibi duruyor. her ne kadar yorumlamak için çok erken olsa da çevremdeki galatasaray'lı dostlarımı endişelendirmiştir.
mourinho'nun galatasaraya kakaladığını düşündüğüm futbolcu. maçı izleyenler bilir ilk 10 dakika içinde 2-3 kez adının söylendiğini hatırlıyorum, sonra yok oldu herif. halbuki gecenin yıldızı o olur diye düşünüyordum, olmadı hamit olmadı!
edit: çocuk kendisi diyor iyi değildim diye biz biraz eleştirince hemen eksi.
edit 2: eksileyenler galatasaraylı değilse topum, hamit altıntopum.
tatlı bir telaşa sebep olmuş iyi futbolcu. öncelikle, selçuk inan - felipe melo ikilisinin performansının, geçen sezonki maçlarda galatasaray taraftarını nasıl rahatlattığı bilinen bir gerçek. bir de hamit geldi. peki hamit nerede oynar?
hamit, önlerinde amrabat' ın yer alacağı, maç içerisinde 3' lü ve 4' lü varyasyonlara geçecek bir orta saha ekibinde yer almalıdır, sağ kanatta oynadıkça verimini tam anlamıyla ortaya koyamadığını görüyoruz öyle ki.
hatırlanacağı gibi, unutulmaz 1996 - 2000 periyodunun son döneminde, okan - suat - emre üçlüsü, önlerindeki hagi' nin daha verimli ve rahat olmasına yol açan bir çalışma sergilemişti. hamit de, selçuk ve melo ile birlikte böyle bir ekip kurabilir. bekleyip göreceğiz.
fenerbahçe maçında fazla parlamayan futbolcu. şunu söylemek gerekir hamit son iki sezondur kalitesine uygun bir şekilde forma şansı bulamıyor. özellikle geçtiğimiz sezon real madrid' de hem yaşadığı sakatlık hem de oynadığı mevkide kaliteli oyuncular olmasından dolayı vasatı aşamayan bir sezon geçirdi.
şu bilinmelidir ki hamit öyle yıldız ve çok teknik bir oyuncu gibi bi kaç maç forma giymese bile bir maçta oynayarak işleri değiştirecek bir adam değil. hamit sistem oyuncusu, hamit mücadele eden bir oyuncu ve hamit orta saha olarak teknik kapasitesi yüksek bir futbolcu *. hamit gibi oyuncular forma şansı buldukça form tutar ve kalitesini yükseltir yani hamit ligin ilk hafların da silik görünebilir ama 7. veya 8. haftadan sonra artık form tutar ve tam performansla sahada varlığını gösterir.
tek sorun taraftarın hamit' e sabır göstermesi yani "bu maçta silikti" gibisinden bir serzenişte bulunmayıp sabretmesi gerekir.
bayern deki son 2 yılı ve real deki son yılında , yani son 3 yılda neredeyse ilk 11 de maça çıkamamış olması galatasaray daki ilk 5-6 maçında kötü performans sergilemesine neden olacaktır. zaten lazio ve fiorentina maçlarında gayet kötüydü. ama bundan daha kötü de oynayamaz. fatih terim fiorentina maçında oyundan aldıktan sonra öyle bir tebessüm attı ki hamit e , ne kadar çok sevdiği ve güvendiğini belli etti. yani bu güven ve sevgi kesinlikle sonuç verecektir. hamit belki ligin ilk yarısında son derece sıradan oynayacaktır ama bir sakatlık falan yaşamazsa takıma adapte olduktan sonra harika işler yapacaktır. bide yazmadan geçemeyeceğim , sanki şöyle bir his var hamit te. galatasaray futbolcularını çok yetersiz görüyor sanki. yani selçuk a , emre ye , engin e falan pas vermek yerine çalım atmayı tercih ediyor. bu huyundan da zamanla vazgeçer herhalde. selçuk , eboue ve melo ile birbirini tamamlayan bir grup kurabilirlerse galatasaray sağ tarafı kusursuz hale gelir.
2003-2012 seneleri içerisinde 180 maçta 16 gol atmıştır. 4 yıl kaldığı bayern münih' de 63 maçta 7 gol, 1 yıl kaldığı real madrid' de 4 maçta 1 gol atmıştır. o bu değil de 180 maçta 16 gol az be reyiz. adamı oyuna almamışlar soğumuş, bitmiş.
Bildiğin takım oyuncusudur. Oyun içindeki kazanma arzusu üst düzeydedir. Maç anında takımın konsantrasyonu aşağı seviyelere düştüğü zaman, verdiği mücadeleyle takımı ayağa kaldırabilir. Ayrıca 5 sene içinde 50 maçta bile ilk 11'de oynamamış adamın oynadığı takımlar bayern münih ve real madrid'tir. Kaldı ki, 5 sene içinde yaptıklarını istatistik olarak vermeyelim şimdi. Zira, uğraşamayacağım bu sıcaklarda. Kısacası, adam gibi adamdır.
bu sene kulüplerin yaptığı transferlerde imrendiğim tek isim. beşiktaş'ın formasını giymesini çok isterdim. onu farklı kılansa, bir defans oyuncusunda nadir görülen oyun zekası ve top tekniği. bazuka gibi şutlarla da ara sıra kalecilerin canını yakması da cabası. futbolcu deyince akla gelmesi gereken isimlerden.
Selçuk inan'la birlike takımın en karakterli ve gerçekçi olabilen futbolcusudur. Bugün galatasaray televizyonuna birtakım açıklamalarda bulunmuştur. Bugüne kadar hiçbir futbolcuyu bu denli iştahım kabararak dinlememiştim. o artık Galatasarayın lideridir.
nasıl bir oyuncu olduğuya ilgili yorumlar değişkenlik gösterebilir ama kimse karakterine laf edemez bu adamın. şu an galatasaray tv' de verdiği röportajda nasıl bir profesyonel, nasıl bir lider ve nasıl bir karakter olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.