teknik vur abanma diyen kaleciler, kendini backenbauer sanan orta yaşlı libero olmaya çalışan abiler, diğerlerinden hızlı koştuğu için ronaldo forması giyen kanat oyuncuları...
bomboş kaleye gol atamayıp, taa kendi kalenin oradan çektiği şut direkte patlayan, herkes (kaleciler de dahil) en az 1 gol atarken kendisi koca maçı gol atamadan bitiren tip.
bu eleman ki, arkadaşının messi gibi onu bunu hatta kaleciyi de çalımlayıp al at dercesine attığı topu, bomboş kale hemen 50 cm önünde bırakın topa vurmayı üflese girecek, karşı takımdaki golü yedik diye üzülürkene, kendi takım arkadaşları aha da gol geldi diye sevinirkene, o top ayağının altından geçip gitmesi ile, yaşanan şok, vay kazma lafları, geride dur sen ileriye çıkma, golü kaçıranın daha da sinirleri bozulması sonucu, başka bir pozisyonda sinirlenen elemanımız kendi sahasında kaleciden aldığı topu arkadaşların pas at baskısına rağmen kaleye doğru çekmek için hazırlık yaptığı sırada, karşı takımın baskı yapmayın bırakın vursun anlayışı ile boş kaleye atamayan oradan nasıl atacak düşüncesiyle kimsenin baskı yapmadığı sırada yaptığı vuruş sonrası topun havadan süzüle süzüle gitmesi, kalecinin bakışları altında o topun üst direğe vurması sonucu yaşadığı şok ile maçı bitirmiştir.
arkadaş 50 santim den bomboş koca kaleye topu nasıl yuvarlayamadın da, ama o kadar adam önündeyken ve kalede de kaleci varkene yaklaşık 20 metreden o topu küçücük direğe nasıl nişanladın?
topu aldiktan sonra halisaha demirlerine elini koyup gotum gotum kaleye gitmeye calim atmaya calisan tip. bide topu sıkıştırır orda. baskalarina gotunu surtmek hosuna mi gidiyo anlamadim ki.
Hali sahada hep konuşan dedikleri yapilirsada kesin takimina maçi kazandiranimdir. Olağan ustü de kaleciyimdir miyop ve astigmat yuzunden reflekslerim acayip gelisti mk.
hayvan gibi çalım atan bir Trabzonlu vardır illa ki...
Yani havasında mı suyunda mı, adamımız 50 yaşında, hala ip gibi dizer.
Profesör olmuş, asistan masistan dinlemez, hepsini pazara gönderir.
Bir de herkes barzo barzo giyinmişken, en janti formalar, krampon ve tozluk vs ile maça çıkan, saçı jöleli veya taralı, fitness salonu insanı da olmazsa olmasıdır. Bu adamların arabaları spordur mesela, aile arabası veya ağır ama güvenli sedan almazlar. havalı ve hızlı abilerdir, sertlik görünce soğurlar.
gol kaçırıp kaçırıp "ben daha ne yapayım" diyerek suçu hep başkalarına atan egoist forvet de tanım gereği sahadadır.
Bir de yılmaz görev adamları vardır. Bunlar sağ-sol-orta defans pozisyonlarında oynarlar, tellere adam gönderirler, kendileri de yapışırlar. Konuşmazlar, maç sonu da çoğunlukla yorumları dinlerler, sıkı görev adamlarıdır. Şort giymez bu abiler, genelde eşofmanla oynarlar.
maça hep 11 dakika geç kalan adam da olmazsa olmazıdır bu alemin. "Abi kusura bakmayın" cümlesi fiks menüdür, ısınmadan forvetteki yerini alır ve kalan 49 dakikayı 253 metre koşarak bitirir.