sadece oyunculuk değil müziklede çok ilgili ve yetenekli biridir,
bence şener şen'den sonra gelmiş en iyi aktördür.
(bkz: sweet dreams)coverı müthiştir
şu dünyada, kendisini benim kadar seven çok az insan vardır diye düşündüğüm büyük adam. yıllardır sevmekten vazgeçmediğim tek insan, tek sanatçı. sanki babam gibi, amcam gibi, abim gibi. neden bu kadar çok sevdiğimi bir türlü anlayamıyorum. aramızda kan bağı varmış gibi sanki. umarım kendisiyle bir gün tanışırım. insanın içinin güzelliği yüzüne yansır ya, özel hayatında nasıl biridir hiç bilmememe rağmen dünyanın en iyi kalpli insanı gibiymiş gibi geliyor bana. en çok istediğim şeylerden biri de kendisini bir kez olsun görebilmek, muhabbet edebilmektir.
"sevinç! buna inanabiliyor musun! buna inanabiliyor musun?!"
tatlı hayat dizisindeki bu haykırışları süperdir. o sesle harika oluyor valla. tatlı hayat türkiyenin en komik dizisidir bu arada...
ayrıca sweet dreams cover'ı nasıl bir muhteşemliktir yahu!
yerinde olmak çok isterdim... madonna ile aynı filmde rol almak...
(#12944580) dan sazı devralarak devam etmek isterim.
şahsen ben de oyuncu değilim. hangi oyun nasıl oynanır? nerede vurgu yapılır? ne zaman susulur? ne zaman bağırılır? o kadar hakim olmasam da en azından iyi bir izleyiciyim diyebilirim. zaten iyi bir izleyici olmanın da bir okulu olmamasından mütevellit birkaç kelam edeyim dedim bu adam hakkında, sayın haluk bilginer ile alakalı.
rol almış olduğu komedi dışındaki bütün türlerde kendisini takdir etmekteyim fakat komedi türü sitcom dizilerinde kendisine olan nefretimi ayrı bir yere koyabilirim. kendisini bi sitcom dizide izlerken her seferinde, ister istemez "bağırmadan da komik olabilirsin aslında!" demeden kendimi alamıyorum şahsen. bu adama komik ol deyince muhtemelen "sinirli komik" anlıyor. yani sinirlenmemiş adamın komik olamayacağını düşünüyor sanırım. anlamaya çalışıyorum, anlayamıyorum. bir senaryo gereği canladırılan karakter - tatlı hayat dizisindeki karakteri - rolü gereği ters, gıcık, sinirli ama komik adamı yansıtıyor olabilir. bu da halk tarafından zamanında sevilmiştir. ona da eyvallah. ama be kardeşim, madem büyük oyuncusun her senaryoda, her dizide neden biz aynı adamı görmek zorunda kalıyoruz peki? bağırmadan, çağırmadan, birilerine fitil olmadan oynanmıyor mu bu rol be adam? hele bi soluklan...
bu entry yazıldığı vakitlerde atv'de başlamış olan bir dizisi var kendisinin. "istanbul'un altınları" isimli. televizyonda zap yaparken karşılaşmışlığım oldu, biraz baktım. gördüm ki batı cephesinde yeni bir şey yok. yine bağırtı, yine vonvonvon eden, herkese sürekli laf sokma çabasındaki huysuz bir adam tipi... hey allahım!
bilemiyoruz tabi, belki de yapımcılar istiyor kendisinden bu figürü bizlere yansıtmasını ama sonuç ne olursa olsun, en azından şahsım adına rica ediyorum, o adam görmek istemediğimiz bir adam artık. lütfen haluk bilginer artık o adamı gözümüze sokmasın, bağırıp çağırmasın. hatta o adamı siktir etsin mümkünse...
yeter etti gayri. bak üşenmedim, bu saatte entry giriyorum!
bak bak saate bak! elim ayağım boşaldı sinirden şerefsizim...
dayanamayacağım artık editi: ben senin ta ak vonvoncu, huysuz, sinirli komik karakter! *
sevdiğim çok adam öldü ama onunkine dayanamazdım heralde. hiçbir zaman o sesten, o oyunculuktan yoksun kalmak istemem. şimdiden olmayan çocuklarım için aynı şeyi diliyorum.
istisnasız hergün abartmayayım iki günde bir şu 'sweet dreams'i söylediği videoyu izliyorum. bir adam bu kadar karizma olamaz, bu kadar da yakışamazdı kimseye şarkı söylemek. zaten oyunculuğuna diyecek birşey yok, her türlü kişiliğe bürünebiliyor. merak ediyorum da bu büyük usta öldüğü zaman yerine şimdiki nesilden * kim geçebilecek?
sevdiğim fakat komedi dizilerindeki ses tonundan gına getirmiş oyuncu. çok kaliteli bir sanatçı olmasına rağmen her komedi dizisinde aynı sesi, konuşma tarzını kullanması izlenebilirliğini düşürmektedir.*