söyledikleri tamamen öznel duygularıdır, kendisi sahneye cıkmama özgürlüğüne sahiptir fakat cıkana yavşak demek gibi bir özgürlüğe sahip değildir. kendisi tiyatrocu değildir sadece televizyonun abartılı artistlerindendir. her sene gider düşük yapım bir holiwıd filminde görünür gelir.
bazı tiyatrocuların ayrıca abarttığıda doğrudur fakat ne olursa olsun haluk bilginer gibi bir balona bu lafları söylemek düşmez. bu saygısızlığı sadece müjdat gezen veya ali poyrazoğluna yapmamıştır. sadri alışık a, erol günaydın a, nejat uygur a, muhsin ertuğrul a, suna pekuysal a, afife jale ye yapmış, şahsi fikrimce bit yavrusu.
sanat toplumunun ''yavşaklık'' furyasına katılarak topa tutulmuş oyuncu. çoğu güzide ve deneyimli oyuncular tarafından ağır ithamlara maruz kaldı. verdiği demeç düstursuz ve zedeleyici olarak kabul gördü. yıllar yılı sahne tozu yutmuş oyuncu kitlesi, kendisini şaha kaldırdığı kanaatinde hemfikirler. durduk yere ortalığı velveleye verdiği hususunda bir kanı var. kendileri, meslektaşlarının kariyerlerinde hiç eziyet çekmediklerini dile getirdi. hiçbir oyuncunun sanatçılık yaşamında asla mesleğine dört elle sarılamayacağına değindi. yersiz ve mesnetsiz bu açıklaması,yıllar boyu işine sebat eden ve ter akıtan ustalara saygısızlık ihtiva ediyor.
kabarelerde, müzikallerde ve daha birçok sanat dalında meslek erbabı olan cevherlere itimatsızlıktır. şimdi bir de madalyonun diğer yüzü var. böyle idam sehpasına çıkarıyoruz, verip veriştiriyoruz fakat bu akşam yine kolamızı cipsimizi tedarik edip kendisini hayran hayran izleyeceğiz. e hayat karşılıklı. madem akıttın lavını, şimdi de alışıldık hünerini göstereceksin.
Yavşaklık polemiğinde kendisine cevap hakkı doğan ve cevabını bir mektupla veren değerli sanatçımızdır. söylediklerine harfiyen katılmamak elde değil. büyüksün. işte o mektup:
Bir mesleği kutsallaştırmak çabası nedendir acep?
Mesleği doğru dürüst icra etmek yerine, mesleklerini kutsallaştırıp, göz boyamak isteyenlere ayna tutulmuş gibi mi oldu?
Bir marangoz övünmüş müdür hiç? Babam öldüğünde atölyeye gidip, iki masa bir büfe zımparaladım, diye.
Bir aşçı böbürlenmiş midir? Anamı kaybettikten sonra mutfağa girip bir tepsi baklava açtım, diye.
Oyuncu niye aynı durumu kullanarak farklı bir algı yaymak isteğindedir dersiniz?
Oyunculuk niçin kutsaldır da, inşaat işçiliği değil? ...
Kendi suretini aynada görüp de aynayı kırmaya çalışana ne demeli?..
Haberi kaynağından okumadan, hatta haberin sahibine sormak gerekirken, nasıl bir gaza gelmektir bu?
Sansasyonel başlık atmak gazeteci refleksidir mutlaka..
Konuşma anında, öfkeyle, bir durumun altını çizmek adına sarfedilmiş sözleri alıp, içeriğinden bağımsız kullanmak yazanın tasarrufudur tabii ki.
O başlığın altındakini okumak zahmetinde bile bulunmadan, hangi bağlamda, kimler ve hangi durumlar kastedilerek sözün sarfedildiğini araştırma zahmetine katlanmadan nasıl bir saldırıdır bu? ...
Nasıl ve ne sebeple bir nefret birikmiştir ki, o düğmeye basıldığı anda patlar?
Yıllardır söylüyorum söylediklerimin aynısını, tık yok!
Konunun içeriğine bakmadan, neler söylendiğine kulak asmadan, tartışmaya girmekten kaçınarak, sadece "YAVŞAK" la ilişkiye girip, salyalar akıtmak...
Alakalı, alakasız birsürü insan...
Aynı meslekten sayıldıklarımız nereden çıkardılar seyirciye laf ettiğimi?..
Nasıl bir niyet okumadır bu?
O laf konunun muhataplarınadır, seyirciye değil, haberiniz ola ...
AMA ....."YAVŞAK " da ne kadar güzel bir sözcüktür, değil mi?
YAV- diye alt perdeden başlayıp. Ş harfinden aldığı güçle surata tokat gibi patlar ....
söylediklerinin aslan gibi arkasında olan, söylediklerini sağlam argümanlarla savunan büyük üstad. Tiyatro oyuncunun er meydanıdır sözünün sahibi. Ayrıca kendisini eleştiren şüreka soft-pornolarda oynarken kendisi ingiltere'de bbc'de dizi çeviriyordu.
masumiyet filmindeki performansını gördükten sonra balon olduğuna asla inanmayacağım çok yetenekli aktör olmakla birlikte, "kıçımı yesinler" tabiri izleyicilerini üzmüş, kendisine pek de yakışmamıştır.
müjdat gezen ve ali poyrazoğlu gibi ağzı bozuklara hadlerini bildirmiş olan usta oyuncu. öyle bir ayar vermiş ki bu tiplere hayatları boyunca unutamazlar.
''O laf konunun muhataplarınadır, seyirciye değil, haberiniz ola'' diye açıklama yapsa da, ''bana yavşak dedi'' diyen seyirci için pek bir şey değiştirmeyecektir bu, tıpkı Devrim arabaları filminde olduğu gibi. Ama verdiği mesajı bir çok kişi çok iyi almıştır; anlamıştır.
karagöz karakterini en iyi canlandıran usta tiyatrocudur kendisi. yavşak diyene kadar herkezinde takdirini alıyordu, eminim. ama bu yavşak olmadığını idda edenler yıllardır demiyormuydu "sanat duygu işidir, duygunu katman lazım oyuna, şarkıya vs." diye.
sevdiği birisi ölünce bile sahneye çıkanda ne duygusu olurki.
türkiye'nin jack nicholson'ıdır. evet böyle. çok klişe olduğunu biliyorum ancak, bu adam her sene akademi ödüllerinde boy gösterebilecek kapasitede. joker'i ver oynasın, jack torrance'ı ver oynasın, en psikopat rolden en normaline hepsinden alnının akıyla çıkar bu adam. zamanında, cell-o'nun babasını da oynamıştır reklamlarda.
cuma ya kalsa dizine yakıştıramadığım usta oyuncu.zaten oda tutmadı iyide oldu.odur ki mafya babsıdır odur ki evliya çelebi dir.odur ki III.Hattuşil dir.ne hacet cumaya diymi.