Eğitimiyle uygulaması arasında zerre alaka olmayan bölüm.
Halkla ilişkiler yüksek lisans yapan birisi olarak çok net söylüyorum; iletişiminiz kuvvetli değilse, yırtık değilseniz, analitik düşünemiyorsanız bu bölümü oxford'ta bile okusanız bir bok olmaz.
Bir firmanın/şirketin misyonunu belirleyip, güncelleyip, iç organizasyonu ona göre yapmak 22-23 yaşında yeni mezun olmuş bebelerin harcı değil. Gerçek profesyonellik, uzmanlık isteyen bir bölümdür. Dahası; bu işi yapan kişilerin en az 7-8 farklı bilim dalında daha bilgi sahibi olması gerekir. Yoksa dandirik firmalarda müşteri siparişi alıp, halkla ilişkilerciyim diye gezersiniz.
bu bölüm insana olağanüstü birikim yapma imkanı verir. çünkü dersler çok çeşitlidir. halkla ilişkiler, reklamcılık, insan kaynakları, pazarlam, yönetim, siyasal iletişim, psikoloji gibi birçok farklı alandan eğitim alırsınız. ama üzerine titreyerek söylüyorum iş olanağı yok. yani türkiye'de halkla ilişkiler yok.
Insan ve halk unsurunun önemli olduğu, şirketlerin gerek şirket içi gerek şirket dışı vizyon ve tanıtım gibi çalışmalarının mutlak başarı için şart olduğu eğitim seviyesi yüksek, uygar ülkelerde oldukça popüler ve saygı gören bir bölümdür.
Değerinin anlaşılması için, ònümüzde kırk fırın ekmek vardır.
türkiyede bu mesleğin algılanışı sekreter veya herhangi bir mağaza restaurant sorumlusu anlayışına denk düşüyor bakınız ilan sayfalarına. üst düzey yönetici olmak için ya çok fazla artın olucak (1den fazla dil yurt dışında eğitim profesyonel bilgisayar kullanıcısı vs.) ya da sağlam bir torpilin. Allahım bu ne tezat! sevmiyorum bana hiçbir yaratıcılık sağlamayan bölümümü bana hiçbirşey katmayan derslerimi sevmiyorum! herşey kişinin kendisine düşüyor kendine öyle şeyler kat ki insanların gıpta edeceği şeyler yap
henüz çok sayıda büyük sermayenin var olmadığı ve (bkz: kurumsallaşma) namına şirketlerin çok da yol alamadığı güzel ülkemdeki; avrupa'da ve amerika'da adına (bkz: public relations) denilen disiplinlerarası alanın adıdır. sektör çalışanlarının ve bu alandaki öğrencilerin en büyük sıkıntılarından biri kendi halkla ilişkilerini yapamamalarıdır. halkla ilişkilerdeki (bkz: halk) kavramının, sistematik iletişim yönetiminin hedef kitlesi değil de belli bir toprak parçasında yaşayan insanlar olarak algılanması, halkla ilişkiler uzmanlarını sokaktaki mehmet amcayla iyi sohbet eden, esnaf ağzını iyi bilen, iyi kız-erkek tavlayan kişiler olarak algılanmasına neden olmaktadır.
(bkz: kurumsal kültür), (bkz: kurumsal kimlik), (bkz: kurumsal imaj) ve (bkz: kurumsal iletişim)çabalarının gelişimiyle paralel olarak her geçen gün daha iyi anlaşılan halkla ilişkiler; uzmanlarının siyaset, ekonomi, yönetim, kültür ve toplumbilimi bilgisiyle çağdaş yönetim kurumlarında hak ettiği değeri bulmaktadır.
