anlaşılması mümkün olan insandır. s+v2 formülleriyle öğretilen ingilizceden başka da birşey beklenemez haliyle. pratik yapma imkanı olmayan,kağıt üzerinden ingilizce öğrenen, internet üzerinden bulabildiği birkaç kişiyle konuşmaya çalışan insandır. konuşamaması normal karşılanmalıdır.
okullarda verilen eğitimin vasat oluşundan dolayı küçük yaşta ingilizceden soğumuştur ve ilerleyen yaşlarda da küçüklükten gelen çekincenin yüzünden bu dilin üstüne fazla düşmediği için ingilizce konuşamıyordur. bütün suç sistemindir.
(bkz: nın suçu ne)
niçin "hala öğrenememiş"ten ziyade "orada niçin hala kullanıldı"yı akıllara getiren cümlenin sahibi tarafından eleştirilen insan.
"hala"dan kasıt geçen uzun yılara rağmen öğrenemeyen mi,ingilizce bu kadar popüler olmuşken öğrenemeyen mi, çalışıp çalışıp öğrenemeyen mi, ingilizcenin mühimmiyatının farkına varmayan mı...hangisi...?
ilkokuldan beri ingilizce dersi görür ama ingilizceyi bir türlü konuşamaz, anlayamaz. halbuki ingilizceyi adam akıllı öğrenmek için sadece bir yıl yeter. daha sonra da unutmamak için yaz tatillerinde filan edilen ufak tekrarlar bu sorunu da ortadan kaldırır. bu müfredeatı hazırlayan insanlar da aslında bunun farkındadır ama amaçları her neyse her yıl bebek gibi aynı şeyleri gösterir dururlar öğrencilere. sonunda da günümüzdeki gibi yarı ingilizce yarı türkçe bir dil konuşan gençlik türer.
-hayrullah abi sen konuşabiliyon mu ingilizce falan ??
-konuşuyoz tabi oğlum! boşuna lise okumadık biz!
-tamam o zaman söyle birkaç kelime??
- i am penis 25cm. *
devlet okullarındaki kalitesiz eğitim ve özel okullardaki öğrencilerin çoğu piç oldukları için ingilizce derslerini dinlememeleri ve çalışmamaları (lan özel okullardaki piçler hangi dersi dinleyip çalışıyor ki zaten?) sonucu hala ingilizce konuşamayan türk insanı ortaya çıkar. ben lise 2 deyken boşnak bir kız gelip bizimle taşşak geçmişti. bosna hersek bile bize koyuyor ingilizcede.
ingilizceye verilen önem sadece iş aramasında olduğu için, halkımızca pek takılmyan bir durumdur. ha tabi artistlik için kullanmalar, tabelalarda gereksiz yer kaplamalarda var.*
(bkz: yeni bir maldanadam mı doğuyor)
bir çoğumuz gibidir fakat bunun yanında ingilizceyi öğrenmenin gerekliliği yadsınamaz. ingilizce evrensel bir dildir fakat öğrenebileceğiniz dilin ille de ingilizce olması gerekmez. önemli olan dil öğrenmektir. bir dil bir insan demişler. vizyonu geniş tutmalı, olayı ben türküm türkçe gibi şanlı bir dil bana yetip de artar bile durumuna getirmemek lazım.
bir yerlerde bir yanlış yok mu sizce de? hakikaten ilkokul 4 ten beri ingilizde görüyoruz. kaçımız okul ingilizcesiyle bir yerlere gelebildik ki? ortalama bir öğrencinin ilkokul 4ten lise sona kadar ingilizce gördüğü ele alalım ki bu minimum 9 sene ingilizce görmüş olması demektir. türk milleti aptal da o yüzden mi biz bu dili öğrenemiyoruz 9 senede peki? tabii ki de hayır, bu tamamen sistemsizlikten kaynaklanan bir durum. 9 sene hafta da bilmem kaç ders saati diye hesaplamaya kalkarsak vay bizim halimize.
oysa ki dil öğrenilmeyecek bir şey değil, adamlar öyle bir sistem geliştirdiler ki 3 ayda askerlerine dil öğretiyorlar artık.
dil öğrenemeyelim, dil öğrenmekten uzak duralım diye geliştirilmiş bir sistem olsa gerek bizimkisi. koyunlaştırmaya yönelik çalışmalardan biri.
konuyla ilgili olarak da bu da izmirde bir durakta gördüğüm reklam.
--spoiler--
bu devirde hala ingilizce konuşamamak. yok artık!
--spoiler--
bu da işin kışkırtması olsa gerek. kaş yaparken göz çıkarmak misali.
ana dili ingilizce olması rağmen sadece aksanlarını bile düzeltememiş iskoçlar varken gelip türklere bok atmaya çalışan eblek yazar başlığı.
(bkz: seni hiç iskoçlarla konuşurken görmedik)*
bizdeki ingilizce anlayışı yalnızca grammer bilgisinden ibarettir,nitekim herkes iki cümle konuşuyorsa onu da kuralına uydurmaya çalışır,kimse sınıfta rahatça dilbilgisinin içine ederek rahat rahat konuşamaz ,sanki kendi dilini çok kuralına uygun konuşuyormuş gibi,o yüzden herkes utanır kendini ingilizce ifade etmeye ,ayıpmış gibi,e ingilizce de yalnızca sınıfta konuşulunca ,pratik te yapılmayınca kimse konuşamıyor olur.
