Külodu ve atleti meşin, ayağındaki çorap dik bırakıldığında heykel kıvamına gelmiş, göbek deliğinden çıkacak pamukla, bir açık kalp ameliyatı yaptırabilecek insan örneğidir. Bu eylem kışın olması durumunda, kalın elbise tabakasından koku sızdırmayacağı için farkedilmez, ama yazın olması durumunda metrekaredeki popülasyonu düşürecektir.
kış aylarında suyla teması en az düzeyde tutmak isteyen insan modelidir. yolda yürürken yağmur damlalarıyla yıkanmak kafidir bu arkadaşlar için. enerji ve su israfından kaçınarak ülkemizin kalkınmasında ufakta olsa bir rol oynarlar.. asıl korkulması gereken insan ise su yerine parfüm banyosu yaparak burun kemiğini sızım sızım sızlatan ipnetorlardır..
kış mevsiminde normal bir durum haline gelir. soğuk havanında etkisiyle insanda bir üşengeçlik baş gösterir. bir insanın temiz kokması sadece banyoyla mümkün olmayıp, koltuk altı kokusu sıkması ya da jel kullanması, saçlarını yıkaması ve temiz çamaşırlar giymesi de yeterli olacaktır.
10 yaşıma kadar benimde içlerinde bulunduğum gruptur. pasaklı olduğumuzdan değil evde şofben yok, doğalgaz yok, elektrik kaçak değil, kala kala odunlu su sobasına kalırdık. pazardan pazara soba yakılır, annede kafamıza sabunu vura vura yıkardı. ter kokarmıydım bilmiyorum, insan kendi kokusunu geç farkedermiş. gerçi acısını çıkartıyoruz artık ama, biz eskiden çok fakirdik be sözlük.. *
herkesin evinde ısıtma sistemi döşeli olmayabilir, elinin altında dakikalarını internette geçirecek kadar parası ya da zamanı olmayanlar olabilir, köyüne haftada gelen sudan baska su damlamayabilir. başındaki bitleri temizlemesi için eczacının kapısına gidemeyebilir, üstüne geçirdigi gömleginden baska giysisi olmayabilir. otobuste yanınıza otururken kokusundan rahatsız oluyor fakat utancını her gün temizlenebilenlere karsı kine dönüştürmekten sakınıyor olabilir..
o her hafta olmadı her ay bedenini temizliyorduri; ruhunu temizleyemeyenler,kokusu duyulmayanlar korksun..!
suyu israf eden insandır. normalde her sabah dusunu banyoya girse 10 dakika duracakken. haftada bir kere girdiğinden içeriye yatıya girmiş gibi cıkmak bilmez...
